1

6.7K 183 75
                                    

Güney Borat: Bir şeyler yemeyi düşünüyor musun ?

Telefonuma gelen bildirimle kaşlarımı çattım. Güney? hani şu son sınıf sayısalda derece yapan çevresinde ki dört arkadaşı dışında kimseye pas vermeyen bu sene basketbol takımının kaptanı gecen sene de erkek voleybol takımına birincilik getiren o kişi mi ?

Kafamı kaldırdığım anda etrafa bakındığımda onu gördüm, bana en uzak yerde köşede arkadaşlarıyla oturuyordu, arkadaşları koyu bir sohbet ediyor gibiydi ama bu pek de Güney'in ilgisini çekmişe benzemiyor aksine gözlerini pür dikkat bana dikmiş çatık kaşlarıyla beni süzüyordu, hayır hayır bu rahatsız edici değildi sanki bir şeyleri çözmeye çalışır gibi bir bakıştı.

"Güneş, neye daldın öyle" Eda gözlerini baktığım yöne çevirdiğinde Güney anında arkadaşlarına dönüp sanki o koyu sohbetin başından beri onlarla konuşuyormuş gibi davranınca Kafamı iki yana salladım.

Bu neydi şimdi ?

Kantinin kapısından içeri giren ikizimle Eda'ya elimi bosver dercesine salladım, ona sonra anlatırdım ama şimdi Oğuz'un çenesini çekmek istemezdim.

"Bıktım, yoruldum,tükendim"

Oğuz dertlerini sayarken kendini yanımda ki boşluğa bırakıp kafasını omuzuma koyunca Eda sırıttı.

"Ne dedi Umay yine sana"

Oğuz derin nefes alıp vererek kapıdan içeri giren Umay'a odaklandım bu sefer, çatık kaşlarıyla etrafa bakıp bizi gördüğünde ters bakışlarını Oğuz'a atıp kendi arkadaşlarının olduğu masaya ilerledi, yani Güney'lerin masasına.

Güney, Umay, Erkin, Nisan ve Savaş.

Okulun sebepsiz yerine çekindiği ama herkesin de özendiği o arkadaş grubu, aslında neden çekiniyorlar bilmiyorum kimseyi gruba almadıkları için olabilir ya da kendi gruplarındaki kişiler dışında başkalarıyla tek tük konuştukları için olabilir veyahut son bi ihtimalle serseri ama bir o kadar da hepsinin bu okula birincilik getirdiği alanlar olduğu için olabilir.

Mesela;

Erkin Gümüş ve Nisan Tekin grubun çiftleriydi ve onları tanıdığımdan beri çiftlerdi, Erkin grubun neşesiydi en cıvıl cıvılıydı, her türlü pislikte gerçekten pislikte vardı, ortada en ufak dedikodu kaos olduğunda bile nereden bulduğunu anlamadığım bir sekilde eline çekirdeğini alıp çıtlatabiliyordu zevzekti ama onun karakterine bu yakışıyordu ve okulun gitaristiydi gerçekten çok güzel gitar çalıyordu.
Nisan, Nisan Erkin'e göre daha durağandı neşeliydi ama bu neşesi sadece yanında ki insanlaraydı, Erkin'i seviyordu bu her halinden belliydi normalde çok olgun diyebilecegim bir kızdı ama Erkin'in yanında beş yaşında çocuktan farksızdı bu ona yakışıyordu ama onları tanımlamak istersem sanırım anne gibi derdim, Erkin'e annesi gibi sahip çıkıyor çoğu şeyde koruyor gibiydi. O da Erkin'le birlikte şarkı söylüyordu, okulun solistiydi.

Savaş Akay, Okulun yüzücüsü, cidden vücudu o kadar devasaydı ki gerçekten bir kulaçla havuzu yarıladığını görmüştüm, Erkin'in tam tersiydi Erkin ne kadar gülerse o, o kadar somurtuyordu, Erkin ne kadar cıvıl cıvılsa o, o kadar sertti.

Umay Kaya, benimkinin platonik aşkı, Oğuz ne kadar aşıksa Umay o kadar uzaktı aslında sadece Oğuz'a değil genel olarak tüm pipili varlıklardan ve aşktan nefret ediyordu hatta bir ara okulun sayfasında "Umay Kaya Lezbiyen olabilir mi ?" haberleri çıkmıştı ama bunu yalanlayarak konuyu kapatmıştı, ne yalan söyleyeyim bir ara bende bu ihtimali düşünmüştüm. Ortalamanın bir tık üstünde olan boyu Oğuz'un yine de omuzuna zor geliyordu, ama fiziği güzeldi mankenden farksızdı belki de yıllardır ettiği dansın geri ödemesi buydu, evet Umay da okulun ponpon kızlar kategorisinde kaptandı aynı zamanda aşırı iyi ingilizcesi vardı ki zaten dil bölümündeydi.

Son olarak, Güney, Güney Borat...
Onu nasıl tanımlamam gerekiyor bilmiyorum, çözemiyordum, Yağmurdan sonra çıkan bir Gökkuşağı düşünün, Güney o ikisiydi hem yağmurdu şiddetle ıslatıyordu her yeri hem de hiç bir şey olmamış gibi uzaktan bakıldığında uzun uzun izleyebileceğin bir Gökkuşağı. Grubu ayakta tutan o muydu ? bilmiyordum ama en ağır başlısı diyebilirdim, o hepsinden farklıydı sertti, soğuktu, kavgacıydı, sinir problemleri bile olabilirdi, kolları dövmelerle doluydu karmakarışıktı anlamlarını zaman zaman merak ettiğim çok olmuştu belki de insanlar gruptan değil direkt Güney'den çekiniyordu bilmiyordum, ilişki yaptığını görmemiştim şu ana kadar ki zaten grubundakiler dışında kızlarla muhatap olduğunu bile görmemiştim ama onun aksine okulda ki tüm kızların hayalini süsleyen biriydi, eğri oturup doğru konuşursak oldukça yakışıklıydı ama hiç bir zaman o kızlar gibi hayalimi onunla süslememistim onunla konuşmuşluğumuz bile bir elin parmağını geçmemişti, aşk güzel şeydi ama Güney ve aşk iki kelime bile zıttı birbirine. Güney, Güney'di işte kasvetli bir hava gibiydi, okulun gözde basketbol kaptanı, ve mükemmel voleybolcusu Güney Borat'tı.

....

maşallah Nobel ödülü almadiklari kalmis bir.

maşallah Nobel ödülü almadiklari kalmis bir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seversen Islık Çal / texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin