"Fal baktıra baktıra baktıra cinlenmeye başladım be zalimin kızı"
Oğuz'un yakınmasıyla Umay sırıtarak "seni cin sikmiş zaten Oğuz baksana" dediğinde Oğuz dudak bükerek önüne döndüğünde Umay da kantin sırasında ki işini bitirip kendi masalarına geri dönmüştü.
O masaya her ne kadar bakmamaya çalışsam da gözlerim kaçıp kaçıp oraya bakmak istiyordu hele o dün gece ki mesajlardan sonra, gerçekten onlar neydi öyle bir an kendimi rüyalar aleminde Güney'le çiftleşiyoruz sanmıştım.
Sarhoştu ve sarhoşluğuna vermek istiyordum.
Durumu başından sonuna kadar Eda'ya anlattığımda ufak bir çığlık (alt komşu süpürge sapıyla tavana vurarak uyardı) atarak cevap vermişti çünkü o da beklemiyordu böyle bir şeyi ki haklıydı da. Kim beklerdi ki ?
"Nasılsın Güneş?"
Savaş elinde ki suyla yanımızda ayakta dururken gülümseyerek kafamı olumlu anlamda salladım.
"iyiyim sen nasılsın?"
"İyiyim ya ama şimdi gitmeliyim sonra görüşürüz"
O yanımızdan ayrılırken Oğuz'un "bu devasa pipi ne alaka" sorusuna bilmiyorum dercesine omuz silktim.
"Güneş'i bu ara retro fena etkilemiş, kısmetler birikti kapıda" derken göz kırptığında Eda'ya gözlerimi devirdim.
Gözlerim yine oraya giderken bu sefer sert ve keskin bakışlarla bir bana bir de Savaş'a bakan bir çift gözle yerimde kıpırdanďım.
Bunlar nasıl yakın arkadaştı ?
"Hayallerimin erkosu bizi niye sikicekmiş gibi bakıyor? hoş beni sikse hayır demem şahsen"
Oğuz'un kafasına geçirdiğimde Eda bu halimize gülüyordu.
Zilin sesini duyduğumda son kez oraya baktım ama o çoktan önüne dönüp sohbete dalmıştı, Savaş hariç o bana bakarak sırıtıp göz kırptığında afalladığımı hissetsem de tepki vermeden kantinden çıkmıştım .
...
Savaş hakkında ne dusunuyonuz ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seversen Islık Çal / texting
Chick-LitBirine öyle gülünmez, mezarımın yeri dudağın / Güney Borat