Herkes otobüslere geçerken ben en arka ikiliye Güney ile oturduğumda, önümde Umay ve Oğuz vardı onların önünde ise Nisan ile Erkin yanımda ki teklide Eda oturmuştu oturduğu anda da gözlerini kapatıp uykuya dalmıştı, benim çoktan uykum kaçmıştı.
Şansa bakın ki Buğra ve Savaş da geliyordu, Buğra o günden sonra bir daha bulamamıştı ne bana ne de Güney'e. Belli ki Güney'den fazlasıyla çekiniyordu ya da Işıl için kendini suçluyordu.
Savaş, Savaş yine bildiğimiz gibiydi bir şey olsa da bulaşsam der gibi, Umay ile aralarında ki bağı artık hepimiz biliyorduk. Oğuz da her an patlamaya hazır bir bomba gibiydi Savaş'a karşı.
"Hocam ben Umay ile oturacaktım"
Savaş'ın yüzsüzlüğünden bahsetmiş miydim?
Umay yumruk yaptığı elini tutup öperken Oğuz bir Umay'a bir de Savaş'a bakıyordu.
"Bakalım o dilini törpülediğimde bir daha Umay diyebilecek misin ?"
Oğuz dişlerinin arasından fısıldarken Savaş gayet rahat bir tavırla arkaya Buğra'nın yanına geçip oturmuştu.
"Oğuz'a bu tatil boyunca sakinleştirici vermeliyiz bence"
Güney derin bir nefes alıp Savaş'a olumsuzcw kafasını sallarken konuştu.
"Merak etme konuşmaktan ileri gidemez ben varken ayrıca Oğuz'a baksana Umay onu yeterince sakinleştiriyor bence"
Göz ucuyla onlara baktığımda Güney haklıydı, Umay durmaksızın Oğuz'a bir şeyler anlatıyordu, Oğuz ise sanki dünyanın en önemli olayını dinliyormuş gibi onu dinliyordu.
"Benim de sakinleştiricim sensin"
Güney'e gülümseyerek yanağını öptüğümde tebessüm etmişti. Koltuklarımızın arasında ki demiri indirip üstüne hırkasını sererken Göz ucuyla bana baktığında konuştu.
"Bebeğim rahat bir uyku çeksin"
Gülerek kafamı ona döndürdüm
"E sen uyumayacak mısın ?"
Dilini damağınq vurarak Göz kırptı.
"İlk defa yanımda uyuyacaksın sence uyuyabilir miyim ? ben o manzarayı izleyeceğim"
Kollarımı beline sarıp kafamı göğsüne yasladığımda o derin bir nefes alarak saçlarıma öpücük bırakmıştı.
"İyi ki varsın biliyorsun dimi Güney, sen olmasan o okula geri döndüğünde ne olurdu ya da ben bu hastalıktan kurtulur muydum ? bilmiyorum"
Oğuz bir elimle dizinde ki elimi tutup diğer eliyle de saçlarımı okşarken yine sözleriyle kalbime dokunmayı başarmıştı.
"Saçların parmaklarımın yuvası"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seversen Islık Çal / texting
Literatura KobiecaBirine öyle gülünmez, mezarımın yeri dudağın / Güney Borat