27

2K 107 41
                                    

Düştüm diye kalkmak zorunda mıydım? bu sefer eskiye göre gücüm de vardı bunun sebebi sırtımda ki ben burdayım diyen ellerin sahibi miydi ?

O beraber uyuduğumuz günden sonra ilk defa tekrar yan yanaydık, o gece biraz daha yaklaşmıştık, acılarını tanıtmıştı bana, yüzüne çektiği perdesini indirmişti ve ben o gün ilk defa gerçek Güney ile karşılaşmıştım, o an zaman dursun istedim, o öyle güzel bakmıştı ki kendi acımı unutup onun yaralarını öpmek istemistim.

Öpünce geçer miydi?

ben geçirmek istemiştim.

Kapılmak istemediğim suda boğulmaya başlayacak gibiydim.

Eli bel oyuntuma düştüğünde hafifçe yürümem için ittiğinde ona dönüp gülümsedim,  o olaydan sonra araya hafta sonu girmişti ve iki günün ardından yine burdaydık, aslında istememiştim gelmek ama size demiş miydim ? Güney'in sihirli güçleri var diye, kendimi bir anda onun arabasında bulup buraya gelmiştim.

İyi yönünden bakmak gerekirse bahçede tek tük insanlar vardı.

Adımlarım içeri girdiğinde sanki ılık bir rüzgar esti bedenimden, ürpermiştim, aslında bina sıcaktı ama sanırım ben bu sefer korkuyordum.

Her zaman ki büyük adımlarımı atmıyordum, küçük ve korkaktı adımlarım, istemiyordum.

Bir zamanlar yüzünü görmek için koşa koşa gittiğim yerden bugün arkamı dönmeden kaçmak istemiştim.

Telefonuma gelen bildirimle elimde ki telefonu açmadan bildirime baktığımda tebessüm ederek yan gözlerle Güney'e baktım, o geceden eser yoktu halinde yine perdesini çekmiş keskin yüz hatlarıyla sağlam adımlarla ilerliyordu.

Eda: Unutma sis, Şebnem Gürsoy hayatından Arda'yı çıkarmasaydı selim'i bulamayacaktı.

İlk dersin başlamasına daha on dakika falan vardı, Allah'tan Güney sınıflarımızı değiştirmişti, iyi olmam için elinden geleni yapıyordu.

"En kötü günümüz bugün olsun,  ben yanındayım"

Kulağıma değen dudaklarla fısıldıyışı bedenimi titretirken yüzümde ki sırıtışa engel olamadım.

"Gözüm yollarda kaldı Güneş Sayer"

Gülümsemem dudaklarımda asılı kalırken adımlarım durduğunda arkamdan gelen tanıdık sesle dişlerimi sıktım, mideme giren sancıları hissetmek istemezken Güney hiç bir şey yokmuş gibi arkasına dönüp pür dikkat ona bakarken bende ağır çekimde Buğra'ya baktım.

Değişmişti, her zaman kısa kullandığı saçları artık uzun ve dalgalıydı, yeni aldığı belli olan sakalları diken diken olmuştu.

Aslında yakışıklı değildi ben gözümde büyütmüştüm.

İfadesiz gözlerle yüzüne bakarken Buğra gözlerini benden çekip Güney'e çevirdi.

"Ee Güney, bu sefer nasıl kovucaksın beni bu okuldan?"

Güney sırıtarak tepeden küçümseyici bakışlarla onu süzdü.

Buğra cüsse olarak da boy olarak da Güney'in çeyreği olamıyordu ne yazık ki.

"Senin kadar ölüme susayan köpek görmedim hayatımda, hos geldin yeniden ama götünü kollasan iyi edersin, çünkü zamanında kardeşin Işıl'ı ölüme ittiğinde o hapları midesinden nasıl çıkartıp gözümü kırpmadan sakat bıraktığımda sende ordaydın"

Ne ? kulaklarım bu ara çok fazla şey duyuyordu ama hiç birini algılamıyordu. Işıl'ın aşık olduğu çocuk Buğra'nın kardeşi Sarp mıydı ? Bir kere görmüşlüğüm vardı ve cidden aslında Buğra'nın tam tersiydi.

Bembeyaz soluk bir ten, simsiyah saçları, yeşil gözleri mosmor olan göz altları zayıflıktan ölecek olan o bedeni...

Topallıyordu ve bunun nedenini sorduğumda Buğra geçiştirerek bir yere vurdu demişti o günden sonra da görmedim görmek de istemedim, cidden çok korkunç duruyordu.

Buğra'nın gözleri bana dönerken vücudumu baştan aşağı süzmüştü.

"Tavsiyelerime uymak güzelleştirmiş seni"

Gözlerimi devirme isteğiyle dolup taşarken konuştum.

"Ayak köpeği olduğun Ceyda'yı nerede unuttun ? birbirinizin tasmalarını bu sefer iyi bağlayamadınız galiba"

Buğra afalladığında Güney'in gülümsediğini hissettim.

Çalan zil kurtarıcı gibi gelirken Güney Buğra'nın boyuna eğildiğinde dişlerini sıkarak soludu.

"En son kanımdan olan insana zararınız olduğunda birinizi sakat bırakmıştım bu sefer canımdan olan birine bırak zararı parmaklarının ucu yanlışlıkla saç teline değse o parmakları kırar götüne sokarım, beni iyi tanıyorsun biliyorsun ki bir dakika bile düşünmem"

....

haşin erkek

Seversen Islık Çal / texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin