Hayatımı yaşanamaz hale getiren yegane kişi oydu, babam.
Beni sevmeyen, aslına bakarsanız etrafındaki kimseyi sevmeyen bir adamdı. Etrafına nefret yaymaktan başka hiçbir şey yapmamıştı. Ne sevmiş ne de sevilmişti.
Böyle bir hayatı nasıl yaşayabilmişti? Sevmeden sevilmeden yaşanır mıydı bu hayatta? Benim babam yaşamıştı. Yaşamaya da devam ediyordu.
Bu dünyaya gelmemdeki katkısı dışında bir katkısı var mıydı benim için? Bana bir ev vermiş, aş vermişti değil mi? Evi başıma yıkıp yediğim yemekleri boğazıma dizerek...
Kalbimin gözünden bakarsak o adam benim babam falan değildi. Benim tek babam vardı o da içeride benim için endişeli sesiyle konuşan kayınbabamdı. Hatta benim babam belki de kocamdı. Ama o adam kesinlikle değildi.
Nefret saçan bir adamı hayatıma tekrar asla almazdım.
"Nasıl çıkmış içeriden? Hapiste olduğunu öğrenmiştim." diyen sesini duydum Korkut'un. Bundan bana hiç bahsetmemişti. Demek ki içeriye tıkmışlardı babam denen adamı.
"Af çıkmış." diye yanıtladı kayınbabam oğlunu. Sesi endişeyi, siniri ve kararsızlığı barındırıyordu. "Kızıyla görüşmek istiyor." diye konuşmaya devam etti.
Kızı bendim değil mi? Dövdüğü, zorla evlendirmek istediği kızı...
"Belkıs onunla görüşmeyecek baba. O adam da bu köyden gidecek. Belkıs'la onu aynı yerde nefes aldırtmam." Korkut'un buram buram sinir kokan sesi beni korkutmak yerine rahatlatmıştı. Dilinden dökülen sözcükler tam da duymak istediğim şeylerdi.
"Yine de Belkıs'a soralım derim ben. Ne olursa olsun o babası. Görüşmek isteyebilir." Kayınbabamın sözleri dudaklarıma buruk bir tebessüm kondurdu. Ne olursa olsun babamdı tabii. Bu gerçeği istesem de değiştiremezdim ki. Ama onunla görüşür müydüm? Hayır. Görüşmek istiyor muydum? Hayır.
Onu son gördüğümde beni öldüresiye dövmüştü. O yaraların hâlâ sızladığını hissediyordum.
Karnımda bebeğim varken ölsem görüşmezdim o adamla. Bebeğime zarar verirdi. Ona hiç güvenmiyordum. Adını duymak bile beni tedirgin ediyordu.
Ellerimi karnıma sararak burnumdan içeri bir soluk aldım. Bebeğime bir şey olsa yaşayamazdım sanırım. Ya da yaşardım. Ama toparlanamazdım. Yaşardım yaşamasına ama nasıl yaşardım onu ben de bilmiyordum.
"İstemez baba."
İstemezdim. Kocam beni tanıyordu.
"Oğlum yine de bir soral-" Korkut hiddetli sesiyle babasının sözünü kesti. "Hayır baba. Görüşmeyecek dediysem görüşmeyecek. Zaten o da istemez görüşmeyi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN SUYU
Teen FictionKaderin oyunlarının içine düşmüş birden fazla can. Canı acıyacak birçok insan. Bolca hüzün, korku, az biraz da mutluluk. Ama sonucu çokça sevgi. * Dram-3 (04.09.21) Tarih-1 (07.09.22)