33. Bölüm: "Çift Tebessüm."

3.6K 271 37
                                    

Artık bitti sanırım. Hayatımın mutsuzluk evresini tamamladım.

Artık korkmayacağım sanırım. Korkmam gereken günleri geride bıraktım.

Hep güleceğim sanırım. Aylardır bir kez bile ağlamadım.

Ve hep sevileceğim sanırım. Korkut'un sevgisini en güzel şekilde hissediyorum.

Artık geçti. Biliyorum.

"Belkıs sesimi duyuyor musun?" Annemin sesiyle gözlerimi yerden çektim. Annemin yanındaydım. Onları görmek istediğim için bugün eski evime gelmiştim. Babam olacak o adam artık ortada yoktu. Korkut'a güveniyordum, onu bir daha görmeyeceğimi söylemişti, görmeyecektim.

"Dalmışım." diyerek anneme baktım. Annem önündeki pirinçle uğraşırken gözleri de bendeydi.

"Bir şey mi oldu? Neyi düşünür durursun?" diye sorduğunda dudaklarım iki yana ayrıldı.

Her zaman bu soruların cevabı kötü şeyler olurdu. İlk kez cevabım güzeldi. Sadece hayatımın ne denli güzelleştiğini düşünüyordum. Çok sevdiğim kişi tarafından artık sevildiğimi düşünüyordum.

"Hiç." diye cevap verdim anneme. Üstelemeden gözlerini önündeki pirinçlere çevirdi.

Buraya geleli birkaç saat olmuştu. Yengemle ağabeyim yengemin ailesine ziyarete gitmişlerdi. Bu yüzden onları göremeyecektim. Musa da evde değildi. Musa'yı görmeden dönmek istemediğim için biraz daha bekleyecektim.

Korkut istediğim kadar durabileceğimi söylemişti. Akşama kadar da dursam bir şey demeyeceği için rahattım. Evdekiler de zaten buna karışmazlardı.

Annemle otururken sessiz olmamız beni rahatsız etse de bu durum normaldi. Annemle konuşabileceğimiz bir şey yoktu. Ne konuşabilirdik bilmiyordum. Onun da bilmediğine emindim.

Güzel bir anne kız ilişkimiz olmadığından böyleydi bu durum belki de.

"Akşam yemeğine kal burada. Hatta bir gece burada kal olmaz mı?" Annem konuşunca ona baktım.

Bir gece burada kalmak mı?

Ben bu eve oturmaya geldiğimde bile gergin hissediyordum. Bir de burada yatacak olsam asla uyuyamazdım. "Yok ana." dedim hiç düşünmeden.

Üstelik Korkut olmadan bir gece geçirmek istemiyordum. Annem cevabımı duyunca kafasını usulca salladı. "Kendin bilirsin."

O da biliyordu neden kabul etmediğimi. Olan biten her şeyi o da biliyordu sonuçta. Bu evde yaşadığım her şeyi sessizce izleyen oydu. Ona tam anlamıyşa kızamasam da kızını korumaması üzüyordu kalbimi. Korumamış değil koruyamamıştı biliyordum lakin yine de kalbimin kırgınlığına söz geçiremiyordum.

"Yemeğe de mi kalmazsın?" diye sorduğunda derin bir soluk aldım. "Evdekilere akşama kalmadan dönerim dedim." diye konuştum. Sonuçta yalan değildi.

Annem bir şey demedi. Oturduğu yerden kalkıp elindeki tepsiyle odadan çıktı. Başımı ona çevirip arkasından baktım. Kalbimde bir acı hissediyordum ona bakarken. Bu acı kendime acıdığımdan mı yoksa anneme acıdığımdan mıydı bilmiyordum.

Bir gün kızım olursa onunla benim ilişkim nasıl olacaktı? Biz de annem ve ben gibi mi olacaktık? Eğer öyle olacaksa bir kızım olmasını istemezdim. Onun da benim gibi hislere sahip olmasındansa dünyaya hiç gelmesin isterdim.

Benim bir kızım olsa babası ona benim babamın yaptıklarını yapmazdı ki. Benim bir kızım olsa onun babası onu severdi. Bunu biliyordum. Benim bir kızım olsa ona zarar verilmesine izin vermezdim ben.

CAN SUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin