Korkut cevabımı beklerken ben nasıl bir cevap vereceğimi kafamda toparlamaya çalışıyordum. Onu nasıl sevdiğimi anlatmak için nereden başlamalıydım bilemiyordum. Korkut'a kalbimi kaptırmak aslında benim için çok kolay olmuştu.
Korkut'u çok kolay bir şekilde sevip kalbime almış olsam da onu kalbimden çıkarıp atmak dünyanın en zor şeyiydi. Çok kez denemiş ama asla başaramamıştım.
Gözlerimi Korkut'un gözlerine çevirdim. O zaten bana bakıyor olduğundan göz göze gelmiştik. Gülümsedim hafif bir şekilde.
"Seni ilk gördüğüm an o an mıydı bilmiyorum ama aklıma kazındığın andan beri yüzünü gözlerimin önünden ayıramadım. Beni kurtaran ve kara gözleri olan birisi olarak kalmıştın aklımda. Ondan daha önce köyde seni gördüysem bile hiç aklımda değil o anlar." deyip biraz daha gülümsedim.
"O gün beni görüp bana yardım etmiştin ve karşılığında da bir şey beklememiştin. Bundan sebep olsa gerek aklımdan çıkaramadım seni hiç." Açık açık konuşuyor olmama kendim de şaşırıyordum şu an. Ama olanlar tam da bu şekildeydi. Başka ne diyebilirdim ki?
Korkut burnundan içeri temiz havadan çekti. "Görür görmez vurulmuşsun sen bana o zaman?" diye keyifli bir sesle sorarcasına konuştuğunda hafif sesli gülmüştüm. Sesi o kadar keyifli gelmişti ki buna gülmemem imkansızdı. "Öyle de denebilir." dedim karşı çıkmayarak.
"Sonrasında da ailen bana talip olmuştu biliyorsun zaten. Ve ben evleneceğim kişiyi sensin zannetmiştim." diyerek aşkımın can sıkıcı kısmına giriş yaptım. Düğün günüm dünyamın başıma yıkıldığı gündü.
Korkut sesimin kısıldığını fark etmiş olmalı ki adımlarını yavaşlatıp bana doğru döndü. "Kötü hissedeceksen anlatmana gerek yok." diye konuştu. Korkut düşünceli bir adamdı. Sadece umursamadığı insanlara karşı korkutucu ve sert birisi oluyordu.
"Aklıma gelen anılarım üzüyor beni sadece." diye mırıldandım. Yaşadığım şeyin ağırlığını yıllar geçse de unutamayacaktım galiba. Kim olsa unutamazdı.
Sevdiğim adamla evlenememek de canımı acıtırdı evet ama sevdiğim adamın öz ağabeyi ile evlenmek kimsenin anlayamayacağı kadar çok canımı acıtmıştı.
Kahraman ile evli olduğum süre boyunca kendimden nefret etmiş, iğrenç bir insanım zannetmiştim. Kahraman ile evliyken Korkut'a karşı kalbimin hızlanıyor olması gerçekten çok kötüydü.
"Tamam o zaman sormadım say. Şimdi beni seviyor olduğunu bilmem yeter." dedi Korkut. Karşı çıkmadım. Ona olan aşkımın her anını anlatırsam o da kötü hissedecekti çünkü. Sessiz kalarak yürüdüm. O da bana ayak uydurdu.
"Sana iyi hissettirecek bir şey söyleyeyim." Korkut'un sesiyle düşüncelerimi kenara ittim. Beni iyi hissettirecek ne söyleyebilirdi ki? Merakla yüzüne baktım. Ondan gelen en ufak güzel sözle bile iyi hissedebilirdim. "Söyle." dedim hevesle.
Korkut hevesli yüzüme bakıp dudaklarını hafifçe iki yana kıvırdı. "Senin beni ilk gördüğün o gün..." deyip başını yola doğru çevirdi. Köpeğine bakıyordu yine. "Senin yüzünü görünce çok güzel olduğunu düşünmüştüm." demesiyle nefesim anında kesildi. Nefes alamayarak yerimde durdum. Kalbim bir anda hızlanmıştı. Gerçek miydi söyledikleri?
"Tabii surat ifademden bunu anlaman imkansızdı. Ama gerçekten yüzün o kadar güzeldi ki aklımdan geçen ilk şey bu olmuştu." Mutlulukla yerimde kıpırdandım. Korkut için ben güzel birisi miydim yani? Beni beğeniyor olması çok mutlu olmamı sağlarken dişlerimi göstererek gülümsemiştim. Korkut şu anki halimden memnun kalmış görünüyordu.
Keşke beni beğendiğini direkt ailesine söyleseydi diye içimden geçirmeden edemedim. İşte o zaman şimdiki gibi bir durumda olmazdık. Demek ki nasip böyleydi. Bugüne gelmek için tüm bunların yaşanması lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN SUYU
Genç KurguKaderin oyunlarının içine düşmüş birden fazla can. Canı acıyacak birçok insan. Bolca hüzün, korku, az biraz da mutluluk. Ama sonucu çokça sevgi. * Dram-3 (04.09.21) Tarih-1 (07.09.22)