Beni özlediniz miii??
⬜⬜⬜⬜⬜⬜🪼🎡⬜⬜⬜⬜⬜⬜
"Beni anlamıyorsun İzzet." dedi Efdal."Ben kızımı yıllar sonra buldum ve onu korumak istiyorum."
"Efdal,Batur ve Gülce ilk karşılaştıkları anda bile birbirlerini tanımışlardı,ben gördüm onları.Herkesi tersleyen Acar,o gün Gülce'ye incitmekten korkuyormuş gibi baktı." derin bir nefes verdi."Sende gayet iyi biliyorsun,Batur'dan başkasına kızını vermeyeceğini.Seni anlamıyor olmam gayet normal."
"Öyle demek istemedim İzzet."
"Biliyorum öyle demek istemediğini ama sen babalığın ne olduğunu bilmiyorsun.Sen onları ayırmaya çalışıyorsun resmen ama onlar birbirlerini çok seviyorlar."
Efdal düşünceleri ile cebeleşiyordu sanki."Ne yapmalıyım yani?"
"Onları birleştirmeye çalış.
⬜⬜⬜⬜⬜⬜🪼🎡⬜⬜⬜⬜⬜⬜
Aksel Çakır anlatımıyla;)
Ellerimde poşetlerle gezmekten son derece yorulmuş ve içimden ettiğim küfürler ile cehenneme kapıyı sonuna kadar aralamıştım.
Girdiğimiz 16. Mağazadan da bilmem kaç poşetle çıktıktan sonra bir daha kimse ile iddiaya girmemeye kadar verdim özellikle de Gülce ile.
Gülce'nin çikolatalı süt sevdasını unutarak 10 tane çikolatalı süt içemeyeceğini düşünmüştüm ama o rahatlıkla hepsini içmişti.
Aklıma geldikçe sinirleniyorum!
"Yeter lan!" Gülce önden yürüyor ve elimde poşetler ile beni arkasından sürükleniyorken görmek hoşuna gidiyormuşcasına poşetleri yüklüyordu zavallı kollarıma.
"Daha bitmedi ki Memati." Ah Polat yaktın şu güzelim kaslarımı! "Acıdım sana bu son mağaza olsun."
"Şükür." derin derin nefesler aldım.Nefes almak ne güzel şey!
"Son mağaza dedim hemen sevinme; daha manav var, kozmetik ürünleri var,market var.... Var da var."
"Sen sayarken ben yoruldum amına koyayım!" poşetlerin birini düşürmüş ve yolun ortasından küfürler saçarak almıştım."Nasıl gideceğiz lan? Ben yoruldum."
"Nasıl göreve gidiyorsunuz lan siz?"
"Vallaha bize görevde manava, Gratis'e filan göndermiyorlar." poşetleri ellerimden bırakarak arabaya yerleştirdim."Seninle bir daha iddiaya girene çikolatalı süt pompalasınlar."
"Bende yoruldum ya,eve gidelim." Allah'ım bu günleri bana gösterdin ya,ölsem de gam yemem."Sür,kaptan!" eli ile yolu gösterdi ardından ise kapıyı açarak hemen yanımdaki koltuğa oturdu."Tam yol ileri!"
"Savaşa mı gidiyoruz gerizekalı?"
"Gitmiyor muyuz?" kafamı onaylamaz anlamda salladım."Hedefimiz babişkomun evişkosu!"
"Aklına sokayım lan!" bende arabaya bindiğimde direksiyonda gezen ellerine bir şaplağı yapıştırdım."Çek elini."
"Seni yüzbaşıya söyleyeceğim." Yüzbaşı olmaz!
"Özür dilerim lan." anlattığı hiçbir şeyi dinlememiş ama kafa sallamıştım.Hiç bitmeyeceğini düşündüğüm yol bitince kendimi arabadan dışarıya atacakken Gülce'yi arabadan atarak kapımı kilitledim.
"Paşam ne bekliyorsun orada? Davetiye mi gönderelim? İnsene lan aşağıya!" Batur komutan olmasa çoktan ağzına sıçmıştım ama işte...
Kapıyı istemeyerekte olsa açtım.Evin kapısına doğru ilerlemeden önce arabayı kilitledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Bedelleri (Askeri Kurgu +18)
Action(TAMAMLANDI) İmkansız diye bir şey yokmuş.Biz onu imkansız kılmışız aslında.Her şey bir plan dahilinde, bir oyun perçevesinde dönüyordu.Akıl almadık işler yürütülüyordu.Baba bana çok şey kaybettirdin; çocukluğumu, arkadaşlarımı,heyecanımı en önemlis...