⬜⬜⬜⬜⬜⬜🪼🎡⬜⬜⬜⬜⬜⬜
Yazar anlatımıyla;)
Patlayan bombalar ile 10 kişininde parçaları etrafa dağılmıştı.Herkes gözlerini kapatarak dumandan korunmaya çalıştılar ama çok fazla duman kaplamıştı etrafı.
"Gerizekalı bunlar! Saatli bomba yutmak ne demek ya!" diye sinirlendi kendine kendine,Açelya.
"Etrafa bakın böyle gelmezler bir yerlerden saldırabilirler ayrıca da göçmenleri koruyun Dinçer ve Sefer!"
Dinçer ve Sefer yataklarından fırlayan göçmenleri sakinleştirerek onları güvenli bir alana topladılar.
Diğer askerler nöbet tutuyordu.Allah'tan Batur burada kalmıştı da onları yönlendirebilecekti.
Batur,tüm timin iyi olduğunu anlayınca Gülce'nin kaldığını çadıra baktı.Nasıl anlamazdı Gülce'yi kaçırmak için bomba patlatıp dumanlı gaz salmalarını!
"Dinçer! Gülce'nin yanına git!" Dinçer hızlıca o tarafa koşarak çadıra girdi.Bir adam vardı içeride.
Yüzünü seçememişti ama kucağında Gülce vardı."Bırak onu!"
Adam sesli güldü."Yoksa?"
Dinçer silahını adama doğrulturken amacı ateş etmek değildi.Kolunda sakladığı bıçağı ona fırlatmaktı.Amacını gerçekleştirirerek adama bıçağı fırlattı.
Bıçak bacağına girmişti.
Adam geriye saymaya başladı."10,9,8,7..." Gülce'yi kucağından bıraktığında Dinçer onu kucağına alarak çadırdan çıktı."6,5,4,3..."
Çadırdan uzaklaşarak başını eğdi ve Gülce'yi iyice kendine bastırdı.Batur komutan ona bir görev vermişti ve bunu en iyi şekilde yapmalıydı.
Kendinden önce onu korumalıydı.
"2,1.." bomba patladığında çadır havaya uçmuştu.Diğerlerinin bakışları onlara döndü.
Havadan uçan çadır yanmaya başladığında çadır Dinçer ve Gülce'nin çıkmasını imkanlaştırmıştı.
Ama imkansız diye bir şey yoktu.
Batur ateşleri önemsemeyerek üstüne bir battaniye aldı ve battaniyeyi olabildiğince ıslattı.Ateşlere atladığında Kılıç arkasından su tuttu.
Ateşi söndürmeye çalışıyorlardı.Açelya eline aldığı toprakları ateşin üstüne atmaya başladı.
Dinçer orada kalmıştı sonuçta.Kendini heba ederek tırnakları ile toprakları çıkartarak ateşe attı.
Halil de elinde getirdiği suları ateşe attı ama ateş sönmek yerine artıyordu."Aksel bir şey yap!" Kılıç yüksek sesle bağırdı.
Herkesin gözü Aksel'e döndüğünde musluğu daha fazla açarak toprak dolu kapları alarak yanlarına geldi.
Kılıç suyla ateşi söndürürken Açelya ve Aksel ise toprakla söndürmeye çalışıyordu.
Açelya ağlamaya başladığında ateşi söndürmek için uğraşıyordu.Tırnakları birbir kırılmaya başlamıştı ama durmadan toprak çıkarmaya çalıştı.
"Açelya dur!" dedi Halil yanına gelerek."Dur!"
"Hayır!" diye bağırdı."Durmayacağım."
Açelya omzundaki elin sıcaklığından tanırdı kim olduğunu.Ayağa kalkarak arkasını döndü ve Dinçer'e sıkıca sarıldı.
Yanan ateşi söndürmeye çalıştı Aksel büyük bir sinirle.Ateşi sonunda söndürdüğünde Açelya ve Dinçer'e baktı."Mehir'i de asker yapalım mı komutanım?" diye sordu Batur'a bakarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Bedelleri (Askeri Kurgu +18)
Action(TAMAMLANDI) İmkansız diye bir şey yokmuş.Biz onu imkansız kılmışız aslında.Her şey bir plan dahilinde, bir oyun perçevesinde dönüyordu.Akıl almadık işler yürütülüyordu.Baba bana çok şey kaybettirdin; çocukluğumu, arkadaşlarımı,heyecanımı en önemlis...