Telefon ekranında yazan Agâh Amca ismini görünce odadan ayrıldı ve duyulmayacağından emin olduğu bir odaya geçerek yanıt verdi Demokan, "Buyurun Agâh Komutanım."
"Selamün Aleyküm Evlat, nasılsınız?"
"İyiyiz. Asya'nın evini korumaya aldığımız için orada toplandık, sizden haber bekliyorduk. Siz nasılsınız?"
"Eyvallah evlat. Biz de hazırlıkları tamamladık, hocaları topladık. Kalacağınız yerler de tamam. Bu arada "Bilinç Yükseliş İlimleri" dersini verecek hoca Chichén Itzá'ya gitmiş bir araştırma için ve 3 ay yokmuş. O yüzden o dersi sen veriyorsun."
"Agâh amca ben nasıl vereyim o eğitimi? Sagıp hoca 20 senelik araştırmalarından, bilmem kaç bin kere denemelerden sonra anca geliştirip işi eğitmenliğe dökebildi. Ben bu eğitimi 7 sene önce aldım. Hangi vasıfla eğitimini vereceğim?"
"Evlat ben senden rica etmedim. Ha ben beceremem diyorsan da bu teşkilatta ne halt işin var diye sorarım ben de... Bu bir emirdir ve konu burada kapanmıştır."
"Ama Agâh Amca..."
"Uzatma Demokan! Bu bir emirdir! Ayrıca 'Amca' değil 'Komutanım'..."
Demokan daha fazla itiraz edemedi ve bıkkınlıkla teslim oldu, "Emredersiniz Komutanım..."
"Ha şöyle, yola gel... Siz yarın yola çıkın. Akşama doğru gelseniz de olur ama sabah erken gelseniz daha iyi olur."
"Tamam komutanım. Yalnız kapatmadan önce sana danışmam gereken bir şey var..." diyerek girdiği odanın kapısını sıkıca kapattı, "Biz Eskişehir'e geldikten sonra bazı gelişmeler oldu. Görüştüğümüzde bahsettik mi hatırlamıyorum, ama Miraç Erzurum'a gelmeden önce şu malum rüyalardan görmüştü ve rüyasındaki kızcağız maalesef öldü. Kız, Eskişehir'in sosyetesinden Birol Candar'ın kızı. Kızın abisi de Göktuğ Candar. Kız öldükten sonra Zernişan bu adamın rüyasına girerek bizimkileri katil olarak göstermiş. Adam da biz alışveriş yaparken kanlı canlı görünce peşimize düşmüş. Hakkımızda da epey araştırma yapmış. Adam şu an bizimle ve ısrarla beni de dâhil edin diyor. Sana danışmadan bir şey söylemedim."
"Evladım böyle şeyleri niye son dakika söylüyorsun? Bu adam hakkında doğru dürüst araştırma yapmadan nasıl güvenip aramıza alalım? Burası devletin gizli bir üssü sonuçta. Siz ne kadarından bahsettiniz bu meselenin?"
"Merak etme Komutanım, bakanlıktaki tesisten, eğitimden falan bahsetmedim. Üstelik bu mesele daha birkaç saat önce oldu. Yani adam günlerdir gizliden takip ediyormuş biz evin önünde dikilirken gördüğümüz için durumu yeni fark ettik. Adam çok didikliyor ve sen aramasaydın ilk bulduğum fırsatta ben arayıp raporlayacaktım zaten."
"Anladım, çok bilgi vermeyin. Hakkında net bilgi edinmeden de tam anlamıyla güvenemeyiz. Bir şekilde başınızdan savın bu tesisi, buraya geldiğinizi bilmemeli."
"Haklısınız Komutanım, ama dediğim gibi çok didikliyor ve hem kendi başını hem de bizimkini çok büyük dertlere sokacak kadar pervasız hareket ediyor. İkna edecek ufak bir bilgi vermeden başımızdan savamayız. Şu ana kadar en azından katilin biz olmadığımıza ikna ettik ama peşimizi bırakacağından şüpheliyim."
"Tamam, sen de ki ona; 'Biz araştırmaları derinleştirmek için bir yere gideceğiz. Ama seni yanımıza alamayız çünkü hem senin sağlığın için hem de burada da bir elimiz ayağımız olsun diye senin burada kalman lazım. Belli ki bu kadın da sana ulaşmış. Sen de kendi çapında araştırmalarını yap bulduğun ne kadar detay varsa bizimle paylaş. Bu konuda ne kadar farklı yerlerde olursak toplayacağımız bilgi de o kadar geniş olur." de ya da bu minvalde bir şeyler söyleyip savuştur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günah Tohumları
HororRüyalar, sadece 7 saniyelik bir sürecin ötesinde, kapıları bilinmeyen diyarlara açan gizemli bir fenomendir. Kimi bu gizemli âlemi, bilinçaltımızın derinliklerinde kaynayan gerçeğin yansıması olarak görürken, kimileri ise büyük ya da küçük olasılıkl...