+55 oy!! 🫶🏻
*
"Vay be, demek manita oldunuz."
Kapıda onları basan Minho ve Chan, Hyunjin'in gitmesine izin vermeden zorla eve girmişti. Şimdi ise ikisini mutfaktaki masaya oturtmuş sorgu alırmışçasına konuşturuyor, bir yandan da yemek hazırlıyorlardı.
"Öyle değil de..."
"Ben hiç kapıda öpüşen arkadaşlar görmedim," Dedi Minho elindeki salatalığı Chan'a uzatırken. "Sen gördün mü?"
Chan önce salatalığı yedi, ardından bir Hyunjin'e bir de Minho'ya baktı. Hangisinin gazabına uğramanın daha korkutucu olduğunu düşünüyordu.
"Sen demek bu yüzden gelmedin."
Minho, sorusunu unutup elindeki bıçağı Changbin'e doğrulttu ve kısık gözleriyle ona baktı. Bu manzara Changbin'in gülmesine sebep olurken geriye yaslandı ve karşısındaki ikiliye baktı.
"Yani, kafamı dinlemek için izin istemiştim aslında ama savcım gelince reddetmedim tabii ki."
"Aşıksınız işte."
Minho omuz silkip tekrar tezgaha dönerken Chan onun güzelliğine gülümsedi. Bir iş yaparken Minho'yu seyretmek eğlenceliydi.
"Tebrikler ya, çözmüşsün."
Hyunjin'in cümlesi Minho'yu güldürse de hemen ciddiyetini toparlayıp ona baktı. "Sus sen, arkadaşına bunları anlatmayacak kadar kahpe olmuşsun. Zaten beni ihbar etmenden anlamalıydım."
Üçü de kahkaha atarken Chan en sonunda dayanamayıp Minho'nun beline ellerini sardı ve yanaklarına birkaç öpücük bıraktı.
"Biraz daha bu tatlı sorguya devam edersen yemek yerine seni yerim."
Kulağına fısıldadığı cümle Minho'nun gülümsemesine sebep olurken Changbin ve Hyunjin sadece bir gün görüşmemenin onlara neler kaybettirdiğine bakıyordu.
"Elimdeki bıçağı görüyor musun başkomiser?"
"Pardon."
Chan, suçlu edasıyla ellerini iki yana kaldırıp Minho'dan uzaklaştığında savcı tatlı tatlı gülümsedi. "Aferin sana."
Chan'ın Minho'ya, Changbin'in de Hyunjin'e sırnaşma evreleri bittiğinde masayı kurmuş yemeklerini yiyen dörtlü bugün hakkında konuşuyordu.
"Dünyanın en iyi savcısı naptı bugün," Dedi Minho sandalyesinde doğrulup gururlu bir ifadeyle kendini gösterirken. "Taehyun ve Taehyung davasını çözdü."
"Ben öyle bir şey yapmadım."
Hyunjin'in atlayarak kendini övmeye çalışmasına küçümseyici bir bakış attı Minho.
"Ay, sen bir de dünyanın en iyi savcısı olduğunu mu sanıyorsun?"
"Bu konuşma bana üniversite hallerinizi hatırlattı ve travmalarım tetiklendi."
Üçü de kahkaha atarken Changbin o yıllar hakkında bir fikri olmadığı için sadece tebessüm ederek yemeğini yemeye devam etti.
"Oha çözdün mü?"
"Eveet, kadın şizofren falan değilmiş. Ayrıca kocasını da o öldürmüş. İkizi de intikam için peşindeymiş."
"Yuh, ne alaka be?"
Minho omuz silkerken çözdüğü için keyfi yerindeydi. Bu yüzden bol bol yemeğinden yiyor ve sürekli konuşuyordu. Chan ise sessizce onu dinliyor ve gülümsüyordu. Çok konuşmasını öyle özlemişti ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
leave, minchan ✓
Fanfictionne haklıyız ne pişman, biz seninle her şeyi bir gecede hiç ettik. [düzyazı]