otuz üç (final) : gören de şiddet yanlısı, psikopat biri olduğumu falan sanacak.

892 148 216
                                    

"Günaydın!"

Sevgilisine ait olan ses Changbin'in gözlerini açmasına sebep olurken başını kaldırıp karşısına baktı. Dün gece burada kalmadığına göre anahtarla girmiş olmalıydı. Hyunjin gülümsemesi Changbin'in çatık kaşlarının anında bozulmasına sebep olurken yüzüne bir gülümseme yerleştirdi komiser.

"Hoş geldin sevgilim."

Tekrar arkasını dönüp gözlerini kapattı Changbin. Bugün fazla uykusu vardı. Hyunjin ise kaşlarını çatıp üstündeki battaniyeyi çekip önce perdeyi, ardından da pencereyi açtı.

"Hadi, kahvaltı hazırladım bize."

"Beş dakika daha."

"Ya Changbin," Hyunjin, Changbin'i sarsıp saçlarını karıştırıyordu uyanması için. Normalde olsa yanına uzanır onunla uyurdu ancak takım elbisesini bozmak istemiyordu. "Hadi diyorum."

Changbin oflayıp doğrulurken çatık kaşlarıyla sevgilisine baktı. Hyunjin de ona karşılık kaşlarını çatarken komiser anında kaşlarını düzeltmişti bile.

"Uyandım harbi, bir de öpücük alayım."

Hyunjin gülümsedi, usulca sevgilisine yaklaşıp önce yanaklarına; ardından da dudaklarına birkaç öpücük bıraktı. Changbin de gülümseyip karşılık oalrak dudaklarına uzun bir öpücük bırakırken ikisi de dudaklarını birbirinden ayıramadı.

Changbin bundan yüz bulup tam sevgilisini yatağa uzandırıyordu ki Hyunjin anında geri çekilip ayağa kalktı.

"Aklıma giremezsin, hadi hızlı ol."

Savcı mutfağa giderken Changbin gülümseyip banyoya geçti. Önce elini yüzünü yıkayıp kendine geldi ve ardından tekrar odasına geçip kıyafetlerini giyindi. Yatağını düzelttikten sonra koşarak mutfağa geldi, masaya çoktan oturmuş sevgilisinin yanağına içten bir öpücük bırakıp yanına oturdu.

"Ellerine sağlık!"

"Afiyet olsun sevgilim."

İkisi de susmuş ve dün akşamdan beri yemek yememenin getirdiği açlıkla kahvaltılarını etmeye başlamışlardı. Hyunjin önceden Changbin'den fazla çekinse de Changbin'in ona zaman tanıması her şeyi yerine oturtmuştu.

"Minho'yla konuştun mu? Nasıl hissediyormuş?"

Changbin tek bacağını sevgilisinin bacağının üstüne atarken sorduğu soruyla başını çevirip ona baktı.

"Onu daraltmamak için ona sormadım, Chan'a sordum. Daha iyiymiş, yani sarsılmış tabii ama Yujin var ya... İyi geliyor ona."

"Yujin'le bizi ne zaman tanıştıracaklar ya?"

Sabırsız sevgilisi Changbin'i gülümsetirken eğilip yanağını öptü. Tatlıydı.

"Yujin hazır olduğunda."

"Çok sabırsızım onunla tanışmak için."

"Farkındayım ama biraz daha beklememiz gerekebilir."

Hyunjin mutsuzlukla ağzına bir domates daha atarken Changbin onun tek yanağını sıkıştırdı.

"Bebek bebek arkadaş mı olacaksınız?"

Hyunjin kaşlarını çatıp Changbin'e dönerken omzuna vurdu. "Ne bebeği ya? Savcıyım ben."

"Eee sayın savcım? Bu neyi değiştirir?"

"Gebertirim seni."

"Minho'yla takılma işini azaltalım ya."

İkisi de gülüşürken biten kahvaltıyı toparlamaya başlamışlardı. Changbin'e gitgide alışıyor olmak Hyunjin'i her seferinde daha da mutlu ediyordu.

leave, minchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin