arkadaslar eger 2. bolumu okumadiysaniz okuyun watty bildirim atmadi cunku😔😔😔
keyifli okumalarrr ♡
*
"Minho, görüşmeyeli uzun zaman oldu."
Chan'ın odasına aniden giren savcı Hyunjin yüzünden Chan ve Minho üstünde fikir yürüytükleri dosyadan kafalarını kaldırıp Hyunjin'e baktı.
Siyah ve kısa saçlıydı, üniversitede hep sarı ve uzun kullandığından alışkın değildi Minho bu görüntüye. Vücudunu tam saran takım elbisesi zarif görüntüsünü sanki mümkünmüşçesine ikiye katlarken Minho hafifçe gülümsedi.
"Hyunjin," Dedi samimiyet içermeyen, şaşkın bir ses tonuyla. "Hoş geldin."
Hyunjin, sanki üniversitedeki suratsız, memnuniyetsiz halini gömüp gelmiş gibi gülümsedi; kapıyı kapatıp içeri geçti. "Hoş bulduk yahu,"
Masanın karşısındaki sandalyeye oturdu, eliyle saçlarını düzeltti. Karşısındaki ikiliye bakıp güldü.
"Hâlâ evli olduğunuza inanamıyorum, boşanmışsınızdır sanmıştım."Bu konu hiç açılmamış gibi konunun odağını değiştirmek adına Hyunjin'e baktı Minho. "E sen avukat kalacaktın, ne oldu?"
"E sen de avukat kalacaktın, ne oldu?"
Hyunjin ona aynı soruyu yönelttiğinde Minho gülümsedi, geriye yaslandı Chan'ın sandalyesinde. Ardından işaret parmağıyla Chan'ı gösterdi.
"Kocam için savcı oldum ben."
Gelir gelmez gerginlik yaratmak istemediğinden konuyu değiştirdi Hyunjin. "Ee hadi bana etrafı tanıtın."
O sırada kapı tıklandı, elinde dosyayla Changbin içeri girdi. Hyunjin'i tanımadığından bir şey demeden direkt Minho'ya döndü ve elindeki mavi kapaklı dosyayı uzattı.
"Savcım, Yang Min Jee'nin tamamlanmış otopsi raporu. İstemiştiniz." Minho başını olumlu anlamda sallayıp Changbin'in uzattığı dosyayı aldı. "Bir de otopsi tamammış. Doktor, ailenin cenazeyi alabileceğini söyledi."
Başını olumlu anlamda salladı, dün teşhisten sonra Jeongin'i ailesinin yanına bırakmış ve bir daha da görüşmemişti. Ailesini de en kısa zamanda ifadeye çağıracaktı ancak acılarını yaşamaları için müsaade ediyordu şimdilik.
"Aaa bu arada," Diyerek Changbin'e Hyunjin'i gösterdi eliyle. "Yeni savcımız, Hyunjin. Tanıştınız mı?"
Changbin savcıya dönüp gülümsedi ancak aynı karşılığı alamadı. Yüzünde hafif kibir ifadesiyle Changbin'i izliyordu Hyunjin.
"Merhaba savcım, hoş geldiniz."
Hyunjin başını sallayıp karşılık verdiğinde Changbin şaşırdı, adam resmen kibirli olduğunu bağırıyordu küçümseyici bakışlarıyla.
Minho ve Chan buna hiç şaşırmazken siniri bozulan Changbin, arkadaşlarına döndü. "Başka bir şey yoksa ben çıkayım, halletmem gereken işler var."
"Aslında var," Diyip çıkmak üzere olan Changbin'i durdurdu Minho. "Savcımıza etrafı gezdirsene, tanımış olur."
Hyunjin ve Changbin aynı anda Minho'ya döndüğünde sevimli ama şeytani gülüşünü sundu ikisine. "Güzel olur, değil mi?"
Changbin ve Hyunjin önce birbirine, sonra tekrar savcıya baktı. Changbin gerilmişti şimdiden, kibirli insanlardan nefret ederdi.
"Olur tabii," Diyerek kabul etmek zorunda kaldı. Bir savcımın diğer savcıyla ilgili teklifini reddedemezdi sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
leave, minchan ✓
Hayran Kurgune haklıyız ne pişman, biz seninle her şeyi bir gecede hiç ettik. [düzyazı]