otuz bir: ya da bu yüzden hak ediyorum.

764 136 214
                                    

+80 oy

*

Tüm gün adliyede olacağını söylese de Chan'ı bırakırken birkaç bilgi almak adına içeri geçmişti savcı. Chan elini yüzünü yıkamak için lavaboya geçerken Minho Changbin'in odasına ilerliyordu.

Ancak Chan'ın odasının ardında oturduğunu gördüğü Cho Hee dikkatini çekmişti. Orada ne işi vardı?

Bu yüzden önce Changbin'in odasona uğramak yerine Chan'ın odasına ilerledi. Kapıyı sertçe açarken, başkomiserin sandalyesinde oturan kadına çatık kaşlarıyla baktı.

"Savcım, günaydın."

"Günaydın, napıyorsun burada?"

"Dosyayla ilgili çalışıyordum da sabahtan beri. Diğer yerler fazla gürültülüydü ben de Chan- yani başkomiser gelene kadar burada çalışayım dedim."

"Changbin'in odasında çalışalım bence biz."

Çalıştığı yalanına inanmamıştı elbette savcı. Kendisinin adliyede olacağını öğrendiği için yalnız yakaladığı Chan'la konuşacaktı muhtemelen.

Cho Hee bir şey demeden önce içinden gülüp dosyayla beraber Changbin'in odasına geçti. Rakip olduğunu savcıya kabul ettirmeye başladığını düşünüyordu.

Arkasından göz devirip Changbin'in odasına gelen savcı, Changbin'in kalkmasıyla sandalyeye oturup karşısındaki ikiliye baktı.

"Evet, ne buldunuz? Hızlı dökülün."

"Öncelikle," Dedi Changbin lafa atlayarak. "Ben doktorun eski yaşadığı mahalleyle bir görüştüm. İlk karısından bir çocuğu varmış ancak kimse cinsiyetini ve ismini bilmiyor. Bazıları... Satıldığını söylüyor savcım."

Savcı şaşırdı, çocuğunu mu satmıştı yani?

"Kaç kişi söylüyor?"

"Yani, mahallenin çoğu öyle söylüyor ancak kanıtlı bir şey yok."

"İlk karısını araştırdın mı peki?"

"Evet, doğum geçmişi yok."

Tuhaftı, bu adam araştırdıkça tuhaflaşıyordu. Kim bilir bilmedikleri neler vardı?

Savcı usulca başını çevirip Cho Hee'ye baktı. 'Sabahtan beri' çalıştığına göre ona ne sunacağını merak ediyordu.

"Sen ne buldun?"

"Ben şimdilik bir şeyler bulamadım ancak devam ediyorum."

"Sabahtan beri neye çalışıyorsun?"

"Dosyaya?"

"Ee, sabahtan beri çalışmanın sonucu elde var sıfır mı?"

"Şimdilik evet."

Savcı güldü, sinir bozukluğu içeren bir gülüştü bu. Artık ona sinirlendiğini gizlemeye çalışmıyordu, bu korkunç olan tarafıydı.

"Akşam uğradığımda aynı yanıtı almak istemiyorum."

Girdiği odadan sinirle çıkarken derin bir nefes aldı ve emniyetten çıkıp arabasına geçti. Bu kadının derdi neydi cidden? Minho'dan önce bile bitmiş gitmiş bir ilişkiyi tekrar canlandıracağını mı sanıyordu?

Belki de Chan'ı alıp gitmeliydi ancak onun bugün emniyette kalmasını istiyordu. Başkası olsa kocası ve eski sevgilisini aynı ortamda bırakmazdı ancak Minho, Chan'ın kendisini ne kadar sevdiğini eski sevgilisine daha rahat kanıtlayabilirdi. Bu yüzden onun emniyette kalması daha mantıklıydı.

leave, minchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin