16

631 47 105
                                    

Bu bölümde heyecan doruk noktasına ulaşacak. Beklenmedik olaylar ve sürprizler sizi bekliyor.
İyi Okumalar 🌸

16.BÖLÜM⚡

Araba bir füze gibi hızla ilerliyordu. Sağa sola savrulurken, arkadaki araçtan gelen silah sesleri tüm bedenimi titretmeye yetiyordu. Adam panikle "Ey başını!" diye bağırdı.

Hızla başımı öne eğdim, kalbim göğsümden fırlayacakmış gibi atıyordu.Ruh hastası bir adamın arabasındaydım ve hayatım tehlikedeydi.

"Offf, gerçekten bela mıknatısı olduğuma inanıyorum artık!" diye söylendim kendi kendime. "Nereden çıktın karşıma?"

Adam alaycı bir tavırla "Kader işte, bizi bir araya getirdi. Belki de senin benim kahramanım olman gerekiyordur," dedi.

Öfkeden deliye dönmüştüm. "Ben senin kahramanın falan olmak istemedim! Sen zorla arabayı aldın, bu düpedüz hırsızlık!" diye bağırdım.

Adam sakin bir şekilde "Hırsızlık değil, Yine vereceğim arabanı," dedi.

Silah sesleri aralıksız yankılanıyordu. Kafamı korumaya çalışırken, acı bir ironiyle, "Ne kadar da düşüncelisin," dedim.

O ise dudaklarında alaycı bir gülümsemeyle, "Öyleyim," diye karşılık verdi. Sanki içinde bulunduğumuz tehlikeyi umursamıyormuş gibi rahattı.

Uzun ve zorlu bir kovalamacanın ardından, sonunda peşimizdeki araçtan kurtulmayı başarmıştık. Kalbim hâlâ deli gibi çarpıyordu; adrenalin tüm bedenimi sarmıştı. Derin bir nefes alarak rahatlamaya hazırlanırken, adamın arabanın hızını hiç kesmeden yola devam ettiğini fark ettim.

"Artık peşimizde kimse yok, arabayı durdurabilirsin," dedim, hafif bir rahatlama umuduyla.

Adam ise umursamaz bir tavırla, gözünü yoldan ayırmadan, "Arabayı almamın sebebi onlardan kurtulmak değildi," dedi. "Asıl amacım, bir yere zamanında varmak. Sen durumu yanlış anlamışsın."

O an şok oldum. "Ne?" diye tepki verdim.

Açıklamaya devam etti. "Ben onları her türlü atlatırdım. Asıl sorun o değil." "Şimdi sen onu boşver de saat kaç, onu söyle," dedi.

Ne diyeceğimi bilemedim. Bu adam gerçekten normal değildi. Cebimden telefonu çıkarıp saate baktım. "22.55," dedim.

Aracı daha da hızlandırdı. "Son beş dakika," diye mırıldandı.

Merakla "Ne beş dakikası?" diye sordum.

Cevap vermek yerine, ani bir manevrayla arabayı hızla bir sokağa çekip park etti. Anahtarı cebine attıktan sonra, hiç vakit kaybetmeden koşmaya başladı.

O an, hırsız olduğunu anlamıştım. İçimdeki tereddüdü bastırarak, hemen peşine düştüm. "Dur!" diye bağırdım, sesim dar sokakta yankılandı. Ancak o, durmak yerine daha da hızlandı. Sokak lambalarının solgun ışıkları altında, silueti gittikçe uzaklaşıyordu. Onu yakalamak için tüm gücümle koşmaya devam ettim, kalbim göğsümde patlayacakmış gibi atıyordu.

Sonunda bir villanın bahçe duvarından içeri atladı. Nefes nefese kalmıştım.Ne olursa olsun o anahtarı ondan geri alacaktım. Kararlılıkla bahçe duvarına tırmanıp atladım. Etrafa bakındım ve adamın çatılardan yardım alarak içeri girdiğini fark ettim.

Nasıl yani? Yine mi hırsızlık yapacaktı? Ne yapacağımı bilemedim. Tam o sırada iki adamın sesini duyunca korku tüm bedenimi sardı. Hızla adamın gittiği yöne doğru koştum ve çatılara tırmandım. Sonunda onun girdiği odaya girdim.

𝗞𝗜𝗦𝗔𝗦    (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin