12

699 43 104
                                    

Heyecan dolu anların ardından sizi derin duygularla sarsacak bir bölüm bekliyor. Keyifli okumalar 💕

🍂12.BÖLÜM🍂

Gözyaşlarım durmak bilmiyordu. Bedenim her şeyden yorulmuş, zihnim olan biteni algılamak istemiyordu artık.

Gücüm tükenmiş bir şekilde karlı zemine çöktüm. Yüzümü ellerimin arasına alarak hıçkırıklarla ağlamaya başladım.

O sırada Merih'in omzumun üzerine kabanını bıraktığını hissettim. Islak ve soğuk bedenimi saran o sıcaklık, bir an için beni sarsmıştı. Başımı yavaşça kaldırıp ona baktım. Yüzünde derin bir hüzün vardı, sanki benim için üzülüyordu.

Ama öfkem hala dinmemişti. Kabanını omzumdan öfkeyle fırlatarak ayağa kalktım. "Bana yardım etme!" diye bağırdım. "Bana onca kötülüğü yapıp sonra da kalkıp beni düşünmüş gibi yapma!"

Sesim titriyor, kelimeler boğazımda düğümleniyordu. Yaşadığım her şey aklımda film şeridi gibi geçiyordu. Adamın kanlı bedeni, uçuruma doğru koşmam, Merih'in beni kurtarması... Her şey bir kabus gibiydi.

Merih bana yaklaşmaya çalıştı ama geri çekildim. "Dokunma bana!" diye bağırdım. "Senden iğreniyorum!"

Gözlerindeki hüzün yerini şaşkınlığa bırakmıştı. Söylediklerimin bu kadar sert olması onu sarsmıştı. Konuşmaya devam ettim, sesim titriyordu:
"Ben... "Ben senin yüzünden katil oldum."

Merih'in yüzü o an da bembeyaz kesildi. Sanki tüm dünya bir anda sessizliğe gömülmüştü.

Onun bu şekilde şok olması daha da kötü hissetmeme neden oldu. Arkamı döndüm ve hıçkırıklarla ağlamaya başladım. "Ben... Sadece kurtulmak istedim." "Ama olmadı."

Bir süre sessizce öylece durduk. Sonra Merih, tekrar kabanını omzuma koydu ve karşıma geçip bana sarıldı. İlk başta onu itelemeye çalıştım, ama buna engel oldu ve daha da sıkı sarılmaya başladı. Artık gücüm kalmamıştı, pes edip öylece durdum.

Kalbim hala acıyla sızlıyordu. Yaşadıklarımın ağırlığı ruhumu ezmeye devam ediyordu. Fakat Merih'in kollarında garip bir huzur bulmuştum. Sıcaklığı bedenimi sarıyor, kalp atışları kulaklarımda yankılanıyordu. Sanki o an, tüm dünyayla aramdaki duvarlar yıkılmış, sadece o ve ben kalmıştık.

Başımı göğsüne yasladım ve derin bir nefes aldım. Onun kokusu, bana ait bir liman gibiydi. Güçlü kolları beni koruyor, fırtınalardan saklıyor gibiydi. Gözlerimi kapattım ve o an için her şeyin yolunda olduğunu hayal ettim.

Bir süre öylece durduk, sessizliğe gömülmüştük. Sonunda Merih sessizliği bozdu: "Ne yaşandıysa yaşandı, hepsini sil kafandan. Her şeyi halledeceğim."

Söylemesi kolaydı. Yaşadıklarımın izlerini, o kanlı görüntüyü kafamdan nasıl silebilirdim? Tekrar tekrar zihnimde canlanıyor, beni içten içe kemiriyordu. Kendimi bile bile öldürüyordum, canımı yakıyordum.

Titreyen bir sesle cevap verdim: "Yaşandıysa yaşandı... Ne kadar kolay söylüyorsun."

Başımı göğsünden çekip öfkeyle gözlerine baktım. "O anı ben yaşadım, ben katil oldum. Bunu anlayamazsın. Anlamsız tavsiyeler vermekten başka bir şey yapamazsın"

Sözlerim onu derinden etkilemiş gibiydi. Gözlerindeki ışıltı söndü ve bakışları yere indi.Haklıydım. O benim yaşadıklarımı asla bilemezdi. O bir katil değildi, bendim.

Sessizliğe gömüldük tekrar. Düşünceler kafamda bir kasırga gibi dönüyordu. Ne yapacaktım ben şimdi? Nasıl yaşayacaktım bu yükün altında?

𝗞𝗜𝗦𝗔𝗦    (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin