19. BÖLÜM: Kopuk İpler

168 15 7
                                    

Selamlarrr! Son zamanlardaki okunma sayıları arttı, bu çok büyük bir mutluluk benim için... Destekleyen herkese sonsuz teşekkür ederim <3 Yalnız küçük bir ricada bulunacağım, bölüm sonlarında oy vermeyi unutmazsanız çok sevinirim. Ancak bu şekilde sıralamalarda ilerleyebiliyoruz çünkü.

Uzun bir bölümle sizlerleyim! Uzun süren ayrılığımız için kusura bakmayın :( Keyifli okumalar dilerim!

Bölüm fotoğrafı:

Bölüm fotoğrafı:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19. BÖLÜM: KOPUK İPLER

(Yazarın anlatımıyla, Hazel evden ayrıldıktan sonra...)

Hazel'in telefonunda tekrar tekrar oynayan görüntüler ekibin evinde adeta bomba etkisi yaratmıştı. Kavas, Artemis, Barça ve İren görüntüye inanamazcasına birkaç kez izlediler. İnanmak istemediler. İçlerinden birinin ihanet ettiğini hiçbiri kabullenmek istemedi.

"Bu..." Artemis'in mırıldanması ortamdaki sessizliği bozdu. Hepsi gözlerini ekrana kilitlemiş defalarca oynayan videoyu bir kez daha izliyordu.

"Tanrım!" diye hayıflandı İren yüksek bir sesle. Öfkeyle ellerini sarı saçlarının arasına sokup tutamlarını çekiştirdi. "Aptal kız! Aptal, aptal, aptal!" Bağırışları evde yankılandı. "Size dedim!" dedi acıyla inleyerek. "Size söyledim! Ters giden bir şeyler var dedim!" Sinirle Artemis'in elindeki telefonu çekip tüm bakışların ona dönmesini sağladı. "Gözünüzü açın dedim! Al işte! Biz nasıl bir oyunun içindeyiz hâlâ fark edemediniz mi?"

"İren," diye mırıldandı Kavas sakin çıkarmaya çalıştığı sesiyle. Yan gözlerle Barça'ya baktı. Kıvırcık saçlı adam şoktan çıkamamışçasına yere doğru bakıyordu. Başı eğik olduğundan kıvırcık tutamları gözlerine kadar uzanıyordu. "Kimse bilemezdi." Kavas'ın sözleri üzerine İren'in dudaklarında alaylı bir tebessüm yeşerdi.

"Bilebilirdi." dedi üstüne bastıra bastıra. Gözleri sadece birinin üzerindeydi. Koyulaşmış kahverengi hareleri saldırmak için elaların ona bakmasını bekliyordu. "Aptal bir âşık gibi davranmayıp gözünü açabilirdi! İnkâr edip durmayabilirdi. O at gözlüğünü çıkarıp etrafa bakabilirdi!" Sarışın kızın sesi gittikçe yükseldi. Aklına gelenlerle dudaklarının arasından çıkan histerik kahkahaya engel olamadı. "Peki ya diğer gördüklerimize ne demeli?" diye sordu alayla gülümserken ancak bu gülümsemesi saniyeler sonra yerini öfkeli bir çehreye bıraktı. "Haluk Arsoy'un kızı olmasına ne demeli! Peki ya bunu bizden saklaması!" Delirecek gibiydi. Aklı bu olanları almıyordu. Nasıl görememişlerdi? Nasıl anlamamışlardı?

"Kız Artemis'le Hazel'in ablası çıktı, siz durumun farkında mısınız?" diye bağırdı öfkeden delirdiği saniyelerde. "Ben sizin oyununuzu sikeyim!" Sinirle bir hışım tuvaletten ayrıldığında sesler yeniden kesildi. Artemis, Kavas ve Barça... Hiçbirinden ses çıkmadı. Hepsi kendi içlerine dönmüş gibilerdi ancak Kavas'ın "Hazel..." diye fısıldaması onu düşüncelerinden sıyırdı ve tuvaletten fırlamasına neden oldu. Hızlı adımlarla evden ayrıldığında ise Hazel'in onun lacivert kamyonetine binmiş olduğunu gördü. Bu görüntüler onları bu kadar etkilediyse Hazel ne hâldeydi?

KAN GÖZYAŞI SERİSİ IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin