4. BÖLÜM: Ateşten Yara

288 26 43
                                    

Uzuuun bir bölümle geldimm!! Keyifli okumalar! Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Bölüm şarkısı yerine instagramda paylaştığım Kan Gözyaşı playlist'ini dinleyebilirsiniz <3

4. BÖLÜM: ATEŞTEN YARA

(Yazardan, Hazel Kavas'ın evinden ayrıldıktan sonra)

"Size inanamıyorum!" dedi Edra sesini yükselterek. Sonunda istediği olmuştu. Hazel Arsoy evi terk etmişti. "Hele sen!" Siyah hareleri Kavas'ı buldu. "Onun buraya gelmesine nasıl izin verirsin?"

"Sen onu bu evden kovma haddini nereden buluyorsun kendinde?" diye sordu Kavas sert sesiyle. Edra hayal kırıklığıyla baktı Kavas'a.

"Senin düşmanın ben değilim Devrim." Soğuk rüzgârlar şimdi Kavas ve Edra arasında esiyordu. "Senin yaşadıklarının aynısını ben de yaşadım. O kız sıcak yatağında uyurken ben günlerce aç bırakıldım, işkenceye maruz kaldım! Şimdi onu evimizde ağırlamayı nasıl düşünürsün?"

"O sıcak yatağında uyurken bizim gibi bir çocuktu, Edra." Sesindeki soğuk tını Edra'nın içini titretti. "Onun bir suçu yok. Birini suçlamak mı istiyorsun? Suçlayacağın kişi belli."

"Kardeşin yerine koyduğun kızın yerine şu an bir katilin kızını koruyorsun, farkında mısın?" diye sordu Edra tüm acımasızlığıyla. "Senin katilinin kızı."

"Yeter!" Edra'nın arkasında kalan Barça, en sonunda dayanamamış ve daha fazla susamamıştı. "İkiniz de susun artık." Bakışları Edra'ya kaydı. "Kızı kovdun, artık rahatlayabilirsin." dedi sertçe, ardından ela gözleri Kavas'ı buldu. "Sen de bir yabancı için kardeşin gibi gördüğün birinin kalbini kırma." Bakışları ikisinin üzerinde gezindi. "İkiniz de çocuk gibi davranıyorsunuz." Sözlerini bitirdikten hemen sonra salondaki koltuğa doğru ilerledi. Kendini koltuğa bıraktığında ardında bıraktığı ikilinin de gözleri onun üzerindeydi.

"Nasıl bu kadar rahat olabilirsin?" diye sordu Edra şaşkınca. "O bizim hayatımızı mahveden adamın kızı! Nasıl bu kadar sıcak bakabilirsiniz ona?"

"Seni o mu dövdü?" Kavas'ın öfkeyle parlayan harelerinin hedefi yeniden Edra olmuştu. "Niye anlamak istemiyorsun? Bize yardım edecek, onun bir suçu yok." Histerik bir gülüş kaçtı Edra'nın koyu rujla bezenmiş dudakları arasından.

"Ona güveniyor musun yani? Bir de sana zeki derler."

"Edra!"

"Ne var?" diye çıkıştı. Lacivert saçları sırtında savruldu. "Edra ne? Salaksın işte! O kıza bu kadar kolay güvenecek kadar salaksın!"

"Kes sesini artık!"

"Yalan mı?" Kavas öfkeyle Edra'ya doğru bir adım attı. Bu adımını gören Barça ise koltukta dikleşmişti. Kardeşi gibi gördüğü adamın öfkesini biliyordu. O ateşti, yakardı. Edra'ya iyice yaklaştığı sırada Barça arkasından seslense de durmadı. Genç kızın dibine kadar girdi. Kavas'ı her ne kadar tanısa da Edra bile bir an ürkmeden edememişti.

"Bir bok bildiğin yok senin." diye tısladı dişlerinin arasından. Kasılan çenesi ve bastırdığı dişlerinden zar zor çıktı kelimeler. "Birini yargılamadan önce iki defa düşün Edra. Bu sana Hazel hakkında son uyarım." Her bir kelimesi buram buram öfke kokuyordu. Genç kız, karşısında gördüğü adama baktı donuk bakışlarıyla. İkisi de bir süre kıpırdamadı. Bu süreçte ise Kavas'ın bakışları bir saniye olsun yumuşamadı. Dakikalar sonra kızın önünden çekildi. Sert adımları kapıya yöneldi. Askıda duran kabanını aldı bir hışımla. Sert hareketlerle kapıyı araladığında bir yandan da cebindeki telefonunu çıkarıyordu. Çatının altından çıktığı anda yağmur damlalarıyla buluştu yüzü. Gökyüzüne doğru kaldırdı başını. Yağmur damlaları yüzünü ıslattı. Bu genç adamın öfkesinin az da olsa azalmasını sağladı. Kasılan kaslarını gevşetti, derin bir nefes aldırdı.

KAN GÖZYAŞI SERİSİ IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin