6. BÖLÜM: Cam Fanus

234 28 30
                                    

Selamlarrr!! Yeni bölümümüzle gelmiş bulunmaktayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selamlarrr!! Yeni bölümümüzle gelmiş bulunmaktayım. Keyifli okumalar dilerimm, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen <3

6. BÖLÜM: CAM FANUS

Soğuk... Şu an tek hissettiğim buydu. İliklerime kadar üşüdüğümü hissediyordum. Yaşıyordum... Bunun en büyük kanıtı ise hissettiğim bu yoğun soğuk hissiydi. Vücudum titriyor, dişlerim birbirine çarpmamak için direniyordu. Hareket etmedim. Kendimi dizginledim. Ben burdaydım, yaşıyordum ve bu yaşadıklarımın hepsi gerçekti. Bir kabusta değildim, uykuya dalmamıştım.

Bakışlarım ellerime değdi. Bu ellere hem kardeşimin kanı hem de başka bir insanın kanı bulaşmıştı. Kirliydi ellerim. Bakmaya bile tahammül edemiyordum. Sertçe sıktım yumruklarımı. Tırnaklarım avuç içime battı. Daha fazla bastırdım. Yaşadığımın ikinci kanıtı ise şu an avuç içlerimden kollarıma doğru yayılan acı hissiydi. Bunların hepsi gerçekti, ellerim artık kanlıydı.

Kavas ve Edra'nın tartışmasının ardından uyuyakalmış ve gözlerimi karanlık salona açmıştım. Artemis'in ameliyatının bittiğini öğrenmiştim ve saatlerdir de uyanmasını bekliyordum. Kendimi bu ıssız villanın bahçesine atmıştım. Kışın soğuk esintisi bedenimi titretiyordu fakat umrumda değildi. Kendime her şeyin gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışıyordum. Zihnim bulanıktı. Saatler öncesini hatırlayamıyordum, kafam karışıktı.

Silah sesi... Kan...

Gözlerimi yumdum sımsıkı. Silahın elimdeki soğukluğunu hâlâ hissediyordum. O tetiğe bastığımda çıkan ses, titreyen ellerim arasında sallanan soğuk metal parçası... Hâlâ etkisini yitirmemişti. Bedenim artçılarını yaşıyordu. Olayın etkisi üzerimde kol geziniyordu. Yaptığım şeyi neden veya nasıl yaptım, bilmiyordum. Kavas elime bir silah tutuşturmuş, kendimi ve onları korumamı söylemişti. Adam bize silah doğrulttuğu sırada aslında tüm kötü senaryoları aklımdan geçirir ve en iyisini bulmaya çalışırdım ancak bana ne yazık ki böyle bir süre verilmemişti. Düşünmemiştim, Kavas'ın dediğini yapmış ve silahı ateşlemiştim. İşte üzerimdeki etkisi bu kadar baskındı. Kafesimin kapısını açan da üzerime yeniden kilitleyen de oydu. Çözemiyordum onu. Hangi adamdı? Bana umursamaz sözler savuran, kalbimi yangın yerine çeviren o soğuk adam mı? Yoksa ısınmam için beni kucağına alan, saatlerce başımdan ayrılmayan o ilgili adam mıydı? Hayır, sanırım ikisi de değildi. Kavas öyle karışıktı ki, kimliğini bulamamış, nerede olduğunu anlayamamış gibiydi. Gözünü tek bürüyen ve onu kör eden şey intikamdı. İçindeki intikam ateşi her şeyden baskın geliyordu.

"Ne yapıyorsun burada?" Arkamdan gelen naif sesle birlikte irkilmeden edememiştim. Bahçe o kadar sessizdi ki tek bir çıt bile çıkmıyordu. Bir anda onun sesini duymak ürkmeme neden olmuştu. Sorusunu yanıtsız bıraktım. Sahi ne yapıyordum burada?

Yaşadığımı anlamak için bu buz gibi havada oturuyorum. Yaşadığımı anlayayım ki gerçekliğe geri dönebileyim.

"Düşünüyorum." dedim en sonunda. Bu süreçte ise İren gelmiş, çoktan yanımdaki yerini almıştı. Bakışlarımı ona çevirmedim. Önüme bakmaya devam ettim. Boş gözlerle izledim gecenin karanlığını.

KAN GÖZYAŞI SERİSİ IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin