KONUŞUYORUM ÖYLE

10

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayalım. 

Instagram:reminduagain

*

Çok fazla şey yapabilirdim.

Koralp'e gidebilir, bu sesi dinletebilirdim. Aslıhan'a anlatabilir ve kritikler yapabilirdik veya anonim bir hesabın yaptığı robotik bir şeylerden çıkma ses kaydı olduğunu varsayabilirdim.

Ama hiçbirini yapmadım. Sadece derse gittim ve bütün gün sabah olan her şey aslında olmamış gibi davrandım. Saçma bir şekilde becerebildim de bu rolü. Aslıhan bile anlamadı ama Koralp'in sesinden adımı ve bana âşık olduğunu söylediği birkaç cümleyi duymuş olmak beni o kadar sarsmıştı ki ne yapacağımı bilememiş, sadece yok saymıştım. Bugünlük yok sayacaktım, yarınlık ve sonraki günlük de öyle olacaktı. Sonra da babamla kaldığım eve geçtiğimde babamın anlama ihtimali hiç olmadığı için daha rahat edecektim.

Nereye kadar rahat edecektim?

Bütün bunları biriyle konuşmam gerekirdi ama konuşursam gerçek olacak gibi geliyordu. Şimdi tamamen kendi kendime inkâr edebilirdim. Sorun olmazdı. Koralp bilmiyordu, kimse bilmiyordu bildiğimi. Ölene dek inkâr edebilirdim. Koralp de beni sevmekten memnun olmadığına göre hiç de açılmazdı bana. Tamam, yaşar giderdik böyle. Hiçbir şey olmazdı bu durumda da. Liseden mezun olunca bir daha nerede görecektim ki ben onu zaten?

"Tahmin et on beş tatilde nereye gidiyoruz?"

"Babaannemleri görmeye Gaziantep'e mi?" dedim babamın sorusuna cevap olarak. Sırıttı.

"Hayır. Almanya'ya."

"Ne?" dedim şok içinde.

"Yaa, babayla dalga geçersen böyle olur."

"İyi de nasıl? Neden?" dedim şaşkınca.

"Sefa çağırdı. Gideriz, çok değil beş gün falan kalır döneriz. Sonra da zaten annen seni alıp Balıkesir'e geçecekmiş, öyle dedi."

"Aa..."

"Hayırdır, sevinmedin mi?" dedi şaşkınca.

"Sevindim. Sadece beklemiyordum. Nasıl gideceğiz ki? Zor değil miydi bu işler ya?"

"Hallettim bile. Pasaportun var zaten, süresi dolmamış henüz. Gidebiliyoruz. Sorun çıkmadı. Uçak biletlerimizi de aldım. Sadece sen ve ben. Bir de amcanlar işte. Hem bayadır görmedin kuzenlerini."

"Doğru." dedim sadece. Amcam oraya evlendiği için taşınmıştı. Tatlı bir Alman'la tatilde tanışıp aşık olmuşlar ve bir anda amcam Almanya'ya atmıştı işte kendini yıllar önce. Şimdi ise en son beş yıl önce bayramda gördüğüm iki erkek kuzenim, dilini anlamadığım sevgili yengem ve amcamla beş gün geçirecektim.

En azından babam vardı.

"İyi bari. Eğlenirim sanırım."

"Evet. Hem iki güne karne alacaksın neredeyse. Sıkılmıştın. Üniversiteye gidersen nerede bulacağım ben seni bir daha? Mecbur son yılını bana harcamak zorundasın. Yaşlı babanı üzemezsin."

"Yaşlı babam mı?"

"Evet."

"Doğru. Ne zaman doğmuştun sen ya? Dinozorlardan kaçarken çok yoruluyor muydun baba cidden?"

"Babanın yaşıyla sadece baba dalga geçebilir."

Büyük bir kahkaha attım. Sırıttı. Yine annemde kalacaktım. Babaannemler tam anlamıyla gitmemişlerdi ve annem işten gelemediği için babam almıştı beni okuldan. Ondan uzun sürmüştü bütün yol zaten.