30

229 24 7
                                    

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız.

Instagram:reminduagain

Twitter:reminduagain859

*

Annemle babamın arasındaki barışma hali, annemin Koralp hakkında söyledikleri ve ikinci hafta yazılıların tamamında nasıl olduysa Koralp ile aynı sınıflara denk düşmem sebebiyle ikinci hafta girdiğim yazılıların çoğu iyi geçmemişti.

Sadece özel okul olmanın getirdiği bir rahatlık üstüne son senemiz olduğundan daha da fazla puan eklenmesi ile notlarım kırklarda sürünmek yerine yetmişlere çıkmıştı ki bu durum annemlerin asla hoşuna gitmemişti. Önce babamdan sonra da hafta sonu babam daha fazla kızamasın diye annemin evine gittiğimde annemden azar işitmiştim ve annem daha fazla şey bildiğinden o daha fazla kızmıştı.

Sonra hafta bitmiş, yazılılar sona ermiş, antrenmanlar tamamlanmış ve tekrar maç sezonuna girmiştik okullar arası. Yazılılardan önce yapılmış birkaç maçtan sonra son maçlardaydık ve bugün okul yazılılar bitmesine rağmen sadece basketbol takımını götürme kararı aldığından biz maça gidememiş, onun yerine herkes kendi sınıfında maç süresi boyunca soru çözmüştü. Saatler sonra gelen habere göre de yenmişti bizim okul karşı takımı. Bu da finale kaldığımız anlamına geliyordu ve teneffüs olsun diye saniye sayan Aslıhan'ı daha çok anlamama sebep oluyordu.

Finale kalmıştık, sevgilisi basketbol takımının kaptanıydı ve teneffüs olsun diye bekliyordu ki gidip Fuat'a sarılacaktı.

Benim çok umurumda değildi. Gidip Koralp'e sarılmayacaktım. Zaten hiç konuşmuyorduk. Bir daha o mesaj atmamıştı, ben de atmamıştım. Her sabah kaloriferin önünde olacak mı diye her gelişimde bakıyordum ama olmuyordu. Asla iletişime geçmiyorduk. Denemek için bir kere Instagram'a hikâye atmıştım ve beğenmeyi bırak görmemişti bile.

Üzülüyordum. Onu da fena bir şekilde özlüyordum ama bunu asla dışa vurmuyordum çünkü kırılmıştım. Şu an düşününce anlamsız gelse de herhangi bir çaba göstermemiş oluşu daha da uzaklaştırıyordu beni ondan. O hikâyeyi izlemediği zaman bile hiç tepki vermemiştim ve Aslıhan benden daha çok sinirli tepkiler vermişti.

O kadar monotondu ki hayatım. Koralp yokken bir şekilde saklamama gerek olan okul sonrası kaçamaklarım yoktu. Babama ya da anneme ufak tefek yalanlar atmama gerek kalmıyordu ve bunları saçma bir şekilde özlüyordum. Aynı okuldaydık, onu o kadar fazla görüyordum ki kafayı yemek üzereydim. Hiç göz göze gelmiyorduk ama bazen Aslıhan bana baktığını söylüyordu. Bazen de ben ona bakıyordum ama görmüyordu.

Aslında içimde kalan çok şey vardı. Bir de düzgünce ayrılmak isterdim ayrılmışsak da. O an konuşmayalım deyip gitmiştim, okulda da yazılılar sebebiyle meşgul oluruz demiştim ama ağzımdan aramızdaki her şeyin bittiğine dair bir kelime çıktığını hatırlamıyordum ve bu durumda da sürekli sinirli hissediyordum.

Bir kere kavga etmek istiyordum Koralp'le. Deli dehşet bir kavga etmek sonra da ne olacaksa olsun gibi takılmak istiyordum.

"Asıldı yine suratın," diye fısıldadı Aslıhan yan tarafımdan. Ona baktım direkt.

"Ne?"

"Kızım deli misin sürekli suratın asılıyor. Yengeç erkeği için bu hale gelmeye değer mi, boş ver gitsin. Zaten birkaç güne köle olacak o senin kapına. Mal erkek."

Hoca duymasın diye hem aşırı sessiz hem de hızlı konuşuyordu. Benimse bunu yapasım yoktu. ondan sadece kafamı salladım ve ofladım benim de gözlerim tahtanın üstündeki saate gitti. Yemin ederim geçmiyordu saniyeler. Biyoloji hocamız da sanki az kalmamış gibi hala konuşup duruyordu.

KONUŞUYORUM ÖYLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin