33

134 27 5
                                    

Birkaç bölümdür ayrı olmaları sebebiyle gerek burada gerek başka platformlardan aldığım 'çok uzadı' gibi yorumlar için bir açıklama yapmak istedim. Çok uzun açıklamalar yapmayı bölümlerde fazla sevmesem de söylemek istedim, bu okuduğunuz elbette kurgusal karakterler ve hayatları olsa dahi bir yerde de fantastik kitap yazmadığım, bu kitap bir fantastik kurgu olmadığı için karakterlerin normal/gerçek insanlar olsa nasıl davranmaları gerektiğiyle alakalı çok uğraşıyor, ona göre yazmaya çalışıyorum. Yani ne ben ne çevrem ne de büyük ihtimalle siz okuyanların hiçbiri 'Zaten birbirlerini seviyorlar, niye hala ayrılar?' diyerek bir şekilde hemen birleşmeyebilir. Bir şekilde insanlar düşünmek, biraz ara vermek isteyebilir ve Mısra ile Koralp'e olan da buydu. Bölümler iki bin kelime bandında olduğundan ve kısa olduklarından belki birkaç bölüm sürdü ve bu da size uzamış gibi geldi, bilmiyorum ama bir yerde de okuduğunuz karakterlerin gerçek insanlar olsa nasıl davranacaklarını okuduğunuz halleriyle kıyaslamanızı isterim. Ayrıca bu karakterler sınav stresi ile uğraşan on yedi yaşında iki insanlar, biraz da kendi on yedi yaşımdaki ruh halimi düşünerek yazdığım karakterler yani. 

Neyse, biraz uzun oldu ama açıklama yazmak istedim. Haftaya perşembe görüşürüz. İyi okumalar. 

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız.

Bu arada haberiniz olsun, 36.bölüm final. 

Instagram:reminduagain.

*

Kooralp: Kapıya çık. (19.23)

Bazen erkeklerin geri zekalı olduklarına inanırdım, sonra çevremdeki birkaç erkek bir tık mantıklı davranırdı ve hepsi değil sanırım ya diye düşünürdüm ama bu düşüncem aşırı kısa sürerdi çünkü yine çevremdeki bir erkek aptalca davranırdı.

Mesela babam evdeyken kapıma gelen eski sevgilim kapıya çıkabileceğime yüzde yüz inanıyordu. Yani ya çok fazla 2000'ler gençlik filmi izlemişti ya da kafasında birkaç tahta eksikti. Neden ve nasıl babamı Avrupa'nın medeniyet temsilcisi sanıyordu hiç anlamıyordum. Bu adam Gaziantepliydi. Şu ana kadar sessiz durması bu saatte kapıya çıkmamı kabul edeceği anlamına gelmezdi.

Ama bunu Koralp'e söylemeyecektim işte.

Hala cevap vermediğim ve üzerinden üç dakika geçmiş mesaja baktım. Sonra ofladım ve kalkıp üstümü giyindim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp odamdan çıktım. Yeni geldiği için babam odasında üstünü değiştiriyordu. Kapısını tıkladığımda "Söyle Mısra?" diye seslendi.

"Ben markete gidiyorum baba."

"Ne? Niye?" dedi. Hemen sonrasında da kapıyı açtı. "Niye markete gidiyorsun?"

"Birkaç alacağım var."

"Tamam eve isteyelim? Akşam akşam..."

"Baktım, uygulamada yoktu benim alacağımdan."

"Ne alacaksın ki?"

"Ped alacağım baba. Oldu mu?" dediğimde gözlerini kıstı.

"İyi. Git. Dikkatli git gel hemen."

"Tamam," dedim ve arkamı döndüm. Sonra evden çıktım. Ayakkabılarımı asansörde giyerken derin bir nefes aldım. Umarım Koralp salak gibi tam da kapıda beklemiyordur diye dua ede ede indim aşağı. En sonunda binadan çıktığımda karşı binaya yaslanmış sigara içen Koralp'i gördüm. Beni görünce hemen elimi kaldırdım ve gözlerimi büyülttüm. Kaşlarını kaldırdı. Hiç ses vermeden direkt markete doğru yürümeye başladığımda o da karşı kaldırımdan yürümeye başladı benden iki saniye sonra.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KONUŞUYORUM ÖYLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin