KONUŞUYORUM ÖYLE

18

Mısra'nın kısmına kadar 3.kişiden yazılmıştır.

Yorum yapmayı, yıldıza basmayı ve Instagram'dan beni takip etmeyi unutmayınız. 

Kullanıcı adım:reminduagain.

*

"Son girdiği denemenin sonuçlarını gördünüz sanırım?" dedi rehberlik öğretmeni Zeliha Hanım. İkisi de kafasını salladı.

"Geçen sefer okuldan çıkıp gitmeden önce de bir kavga olmuştu, adı geçti. Revirde kavga eden öğrencilerden biriyle kavga ettiği bilgisi de var. Bir de denemesi bu şekilde bir sonuçla geldi. Aslında deneme hakkında konuşmayacaktım bile ama sizin zamanınıza uyduramadık." dedi rehberlik hocası. Birbirlerine bakmıyordu bile karşısındaki ebeveynler. İkili koltuğun birer ucuna oturmuşlar, aralarına da mesafe koymuşlardı.

"Biliyoruz biz kavga meselesini. Anlattı bana." dedi Bircan Keskin hızlıca. Mehmet Devrimci de salladı kafasını.

"Mart ayına girmek üzereyiz. Böyle bir durumda öğrencilerimizi düşünürüz ama bir yerde velileriyle de iletişime geçmemiz gerekiyor." dedi rehberlik hocası. İkisi de salladılar kafasını tekrar.

"Genelde boşanmış ebeveynlere sahip çocuklarda yaşarız böyle şeyleri ama Mısra'da çok yeni oldu. O yüzden sizinle konuşmak istedim."

"Bu aralar durumlar biraz karışık. O sebepten kafasını toplayamadı." dedi Mehmet Devrimci direkt.

"Sürekli ev değiştirmek zorunda kaldı bir de. O sebepten yüksek ihtimalle denemesindeki düşüş. Geri kalan mevzuları biz hallettik zaten." dedi Bircan Keskin de hızlıca.

"Aile hayatınızı sormak üstüme vazife değil, sormam da zaten ama konu neyse bir şekilde Mısra'yı dışarıda bırakmanız gerekiyor. Bir sınav öğrencisi olarak baş ettiği bütün zorlukların üstüne evlerinde huzurlu olmaları daha önemli ve belli ki bu durum sizin için karışık."

"Karışıktı. Düzeldi." dedi hızlıca Bircan Keskin. Mehmet Devrimci de salladı kafasını.

"Çok güzel. O halde Mısra'nın tekrar eski formuna kavuşmasına çok yoktur diye umuyorum?"

"Elbette." dediler aynı anda. Üçü için de hiç samimi bir konuşma değildi. Üçü de hemen bütün bunların düzelmeyeceğini biliyorlardı. Ama sesleri çıkmıyordu.

"Başka bir şey yoksa, işe dönmem gerekiyor." dedi Bircan Keskin. Bunalmıştı. İstemiyordu bu adamla aynı odada olmayı.

"Tabi. Konuştuk zaten yeterince. Çözüme kavuştuğuna sevindim." dedi rehberlik hocası sadece. İkisi de kalktılar. Rehberlik hocası da onları geçirmek için ayağa kalktı. Odadan çıktıklarında koridorun ucunda bekleyen kızlarını gördüler. Ders saati değildi, sabah babası söylemişti gelecekleri saati. Teneffüsünü burada geçiriyordu o da.

"N'olmuş?" dedi merakla Mısra. Bircan Keskin omuz silkti.

"Tonla para ödüyoruz ya, mecbur arada bir bizimle de ilgilenmeleri gerekiyor. Bir halt olduğu yok." dedi direkt. Mehmet Devrimci de uyum sağladı.

"Denemen bir garipmiş ama." diye ekledi.

"Tatilden dolayı öyleydi. Düzelecek bu hafta." dedi hızlıca Mısra. Gözleri anne babasında dolaşıyordu. Daha önce bu denli mesafeli oldukları olmamıştı. Yan yana, hatta yakın duruyorlardı ama ortamda gergin bir hava vardı.

"Dersin ne? Öğle yemeğini yedin mi?" dedi annesi.

"Yedim. Matematik dersine gireceğim birazdan. Zil çalınca." dedi Mısra. Annesi kafasını salladı hafifçe.