1.5-Tutsak

60 50 12
                                    

Zeynep Bastık/Anıl Piyancı-Bırakman Doğru Mu?

İyi okumalarrrrr.

"Ona teslim oldum, evet. Ruhum ona tutsak oldu, ve ben buna izin verdim."

"1 haftadır görüşmüyorsun onlarla, lunaparktan sonra ne oldu Leyal?" Masanın üzerindeki peçeteyi ona fırlattım. "Hiç konuşma! Niye adres veriyorsun?"

"Demedim bir şey." Dokunmadığım yemek tabağına baktı. "Yesene. Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?"

"Evet." dedim sadece, ardından kalktım. "Spor salonundayım." dedim, mutfaktan çıktım. Elime bandajları giydiğim sırada kapı açıldı. "Vera hiç gelme, bu sinirle öldürürüm seni." desem de karşıma geçti.

Birkaç hamlede yere yıkıldığında sıkıntıyla ofladım. "Ben kulübe gidiyorum.".

"Mert almaz seni."

"Aldırırım." dedim, bandajları çıkarmadan salondan çıktım ve motora binip gaza yüklendim.

Kulüpte zor da olsa kendime bir dövüş ayarlatmıştım. Mert küfürlerine devam ederken çıkarmadığım bandajlarımı düzelttim.

"Bu gece, iki efsanenin yarışı olacak!" diye bağırdı Mert. "Sirius Kulübü'nün efsanesi Şafak! Ve karşısında, efsanenin efsanesi Gece!" Karşımdaki kız ceketini çıkardığı sırada yumruklarımı sıktım. "Sakin ol Gece." diye fısıldadı Mert kulağıma. Dişlerimi sıkarken başımı salladım.

Zil çaldı. İkimiz de birbirimizden ilk hamleyi bekliyorduk. Yapmayacağını anladığımda ilk hamlemi yaptım. Yumruğum ona doğru düzgün çarpmasa da bağırışını duydum. Ota boka bağıranlar bağırınca kazanacaklarını mı düşünüyorlardı ne?

Yumruğumu daha hızlı ve düzgün bir halde kaburgalarına geçirdim. Kırılıp kırılmadığını bilemiyordum fakat ani afallamasıyla tekmemi karnına indirdim. Geriye doğru sendelediği sırada yaklaştım, yüzüne yumruğumu geçirdim.

Üzerine atıldığım sırada tanıdık bir ses kulaklarımı doldurduğunda donakaldım. Başımı kaldırıp baktığımda Baran'ın ela gözlerini gördüm.

Toparlanan rakibim bağırarak doğruldu, yüzüne yediğim yumrukla sersemledim. Tekmesiyle yere düştüğümde etraftaki bağırışlar arttı. "Gece devam et Gece!" diye bağırdı bir başka tanıdık ses. Yüzüme ikinci yumruk, ardından çok kısa bir süre sonra üçüncü yumruk indi.

Yere yıkıldım, kız yeniden üzerime atıldı. Kanın metalik kokusu etrafa sinmeye başlamıştı.

Kaybedemem...
Henüz değil...

Kendimi ittirirken yüzüne yumruğumu salladım. Aniden sersemledi, yeniden yüzüne yumruk attım. "Henüz değil." diye fısıldadım kendi kendime.

Bir amacım vardı.

Karnına tekme attım. Kendim ayakta zor duruyordum, her an yıkılacağımdan emindim fakat yıkılmadan önce yıkacaktım.

Üzerine atıldım, yüzüne, göğüs kafesine art arda yumruklar attım. Kemiklerinin kırıldığını hissediyordum, parmaklarımın altındaki kemikleri her yumruğumda daha da paramparça oluyordu.

Elime yayılan acıyla saniyelik durdum. Bandaj çıkmıştı, kendi kemiğimi de kırmıştım. Birkaç saniye durdum, yeniden art arda yumruklar indirdim.

"Gece!" diye yüksek bir haykırışla kızın üzerinden geri çektiler. Ayaklarımı savurdum. "Sakin ol." dedi Mert. "Bu yüzden iyi değilken sizi almıyorduk hanımefendi." Başını kaldırdı, birine baktı. "O orospu çocuğunu bir daha buraya sokmayacağım." Sessiz kaldım. Ayağa kalktım, her zamanki gibi insanlara tiksinen bakışlar atarak aralarından geçtim ve odaya döndüm.

"Mert." dedim o odadan çıkarken. "Elimin bir kemiğini kırdım sanırım ya." dedim elime bakarken. "Birini gönderebilir misin?" Hemen ardından ekledim. "Berkay hariç."

"Ben sararım." dedi. "Şimdilik ama. Hastaneye gitmen gerek." Başımı salladım. "Ama farkındaysan önce temizlenmem gerek." Eline aldığı sargılarla yanıma yaklaştı. "Kendine niye bu kadar eziyet ediyorsun?"

"Hiçbir şey bilmiyorsun."

"Her şeyi biliyorum." dedi, birkaç saniye durdu ve ekledi. "Ama intikamından bahsetmiyoruz."

"Evet. Hiçbir şeyi bilmiyorsun. Hiçbir şeyi." Geriye doğru uzandım, yarı yatar pozisyona geçtim. "Anlat da öğreneyim."

"Annemin katili kim?"

"Somer Soykan." diye yanıtladı anında. Başımı salladım. "İlla araştırmışsındır. O adam kim?" Başını salladı. "Baran Soyka-" Şaşkın bakışlarını ben çevirdi. "Leyal." Başımı salladım. "Evet." dedim. "Ne yapacağımı bilemiyorum. Yemin."

"Yeminini bozmalısın belki de." Başımı iki yan salladım. "Yeminimi bozacak olsaydım ilk Berkay'ı öldürürdüm." İkimiz de zayıfça güldük. "Merak etme, bu aralar kaşınıyor, birisi sıkar kafasına." Başımı salladım. "Mert." dedim bıkkınlıkla, ellerimi yüzüme kapattım. "Ne yapacağım ben?"

"Bilmiyorum, Allah kahretsin bilmiyorum." Ofladım, ayağa kalktım. "Gideyim ben." dedim, kenara bıraktığım tişörtümü aldım ve üzerime geçirdim. "Hastaneye git Leyal." Başımı sallarken odadan çıktım. "Gitmeyeceksin ama git." diye bağırdı arkamdan. "Biliyorsan zorlama." diye yanıt verdim. Karşılaştığım insanları umursamadan ilerlemeye devam ettim.

"Leyal." Koluma yapışan Baran'a döndüm. "Konuşalım mı, lütfen?" Başımı iki yana salladım. "Çıkıyorum." dedim diğerlerine ve Baran'a hitaben. Kolumu kurtardım, sızlayan elimi diğer elimle sararken çıkışa yöneldim.

"Leyal." İlerlemeye devam ettim. "Leyal." Umursamadan yürüyordum, o da peşimden geliyordu. "Leyal." Kulüpten uzaklaşmıştık. Ben motorumu, Baran arabasını geride bırakmıştı, bu da konuşacağımızın kanıtı gibiydi. "Ne?" diye bağırdım anında. "Ne istiyorsun benden?"

"Ben." Durdu, sustu. Ela bakışları yüzümde geziyordu. "Sen ne ya sen ne?" diye bağırmaya devam ettim. "Canımı mı istiyorsun benden?" dedim sesim alçalırken. "Canımı da verdim ben can verdim niye yetmiyor lan niye?" Sessiz kaldı. Sadece yüzüme bakıyordu.

"Ben canımı da verdim ya." dedim. Sesim ağlamaklı çıkıyordu. Ağlamayacaktım. "Ben canımı da verdim benim canımı ısrarla yeniden yeniden aldılar." Bana doğru bir adım attı. Yumruklarımı sıkarken tepki vermedim. "Çaresizim." dedim. "Yapabileceğim hiçbir şey yok." Yine de sustu.

Belimden silahımı çıkardım, başına doğrulttum. "Baran Soykan, intikam için esirsin." dedim. "Ölüm Örgütü'nün esirisin." Bakışlarına şaşkınlık doldu.

Öldüm, yeniden, yeniden öldüm.

Evett, bu bölüm de bitti. Nasıldıı?

Kritik...
Kesinlikle kritik. Sizce?

Yorumlarınızı bekliyorum, oylarınızı da.

Görüşürüzz.
Seviliyorsunuz.

Son Durak +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin