2.6-Katliam

50 29 32
                                    

Heijan/Muti~İmparator

Heijan/Muti~Birader

İyi okumalarr.

"Onlar yok bir şey dediler, oysa benim ruhumu katletmişlerdi."

(2 ay sonra.)

Kapıyı çarpıp çıktım. "Sona Kalan sen niye geldin?" dedim şaşkınlıkla. Başını iki yana salladı. "Nasıl olsa iyiyim, doğum yaptım, yanında olayım."

"Yaraların iyi mi?" diye sordum ona. Başını salladı. "Tamam o zaman, hür iraden." İki motora baktım. "Ekibin gelmiyor mu?" dediğimde gülümsedi. "Ekibe ihtiyacımız var mı?" dediğinde gülerek başımı iki yana salladım.

Önce ne olur ne olmaz maskeleri taktık, ardından kaskları giydik. Yara Örgütü'ne tüm bedelleri ödetecektik.

Şehrin dışına köy misali bir yerleşke kurmuşlardı, sadece kendi adamları yaşıyordu ve şehre 20 dakika uzaktı. Polislerin haberi olsa bile 20 dakikamız vardı.

Birkaç saniye önündeki motora baktı, ardından plakayı söktü. "Önlem." dedi omuz silkerek. Bende çıkardım ve motorlara bindik. "Ehliyetin yok, yapabilecek misin?" dediğimde güldü. "En falza seni 4. defa ezerim bir şey olmaz."

"Ne biçim hayatınız var amına koyayım." dedi Cedric ve Baran. Cedric Baran'a baktı. "Ben daha iyiyim amına koyayım sen hırlı mısın?"

"Adam örgüt yönetiyor, katil bir de bana diyor." diye resmen Cedric'i bize şikayet etti. Cedric "Sen azı mısın amına koyayım? En azından örgüt benim değil, ben sadece 50 tane hıyara bakıcılık yapıyorum. Senin yönettiğin örgüt sana ait."

"Biz üçümüz neyse, kadının yönettiği 2 örgüt var, seri katilin katili artık ve yaklaşık 5 kimliği var."

"6." dedi Baran. Hangi ara saymıştı?

"Ateş parıl parıl parlıyor aramızda adamın tek cinayeti var bir de yardım ve yataklık." Kahkaha attığında Sona Kalan da güldü. Ateş'in tek cinayeti Kumsal'ı korumak içindi.

Onları tartışırken arkamızda bıraktık, motorları çalıştırdık ve hızla harekete geçtik.

Yolun ortasında iki araç vardı. Aradan geçebilirdik fakat adamları indirmemiz gerekiyordu. Sona Kalan sağa yaklaşırken ben sola doğru gömüldüm. Silahı çıkardım, emniyet kilidini açtım.

8 adam vardı. Farkedilmeden öldürmemiz lazımdı. Sona Kalan bana bakıyordu, bir şey yapmamı bekliyordu. İşaret diliyle anlattım. Ben senin tarafını, sen benim tarafımı. Bir anda. Başını salladı, silahın emniyet kilidini açtı. Çapraz şekilde ateş ettik.

Görüş alanımdaki üç kişi ölmüştü, etrafta başka kimse olmadığını görünce motordan indim. Ağaçların arasından geç. Diğer adam arabanın arkasında muhtemelen. dedi. Başımı salladım, ikimiz de bulunduğumuz yerdeki ağaçların arasına girdik.

Ses çıkarmaya çalışarak adama baktım. Az önce durduğumuz tarafa bakıyor, bizi arıyordu. Silahımı doğrulttum. "Pışt." Bana döndüğü anda silahı ateşledim. Ardından geri döndüm. 5 dakika daha yol temizdi.

Motorla arabaların arasından geçtik. Yavaş ilerliyor, konuşuyorduk. "Sağ taraf aynı sende. Ben sol taraftayım. Patlatalım mı önce katliam mı çıkaralım?" Gülümsedi. "Çıkar amına koyayım." Gülerek başımı salladım, ondan uzaklaşıp yolun sol tarafında durdum.

Burası köyden de küçüktü. Yolun iki tarafında beşer ev vardı, biri çok büyüktü. Onu en sona bırakarak motoru durdurdum, en yakın evin arka tarafına yöneldim.

Son Durak +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin