Son Durak +18

1.6-Kaybettik

Dilan Açelya-Velet~Sarıl Bana

İyi okumalarrr.

"Kazanmak gibi bir seçeneğin varken sürekli onun için kaybetmeyi seçtin. Belki de aşkın cezası budur. Yanlış için doğruyu harcamak..."

Bir ekip Baran'ı götürdü, motora bindim ve eve döndüm. "Ne oldu?" dedi Vera beni görür görmez. Başımı iki yana salladım. "Verdim." dedim güçten eser kalmayan sesimle. "Baran'ı. Esir aldık." Sesimde yatan cesetsiz ölü'yü sadece ben duyuyordum.

"Leyal." dedi gözleri dolarken. Benim niye gözlerim dolmuyordu, ben niye ağlayamıyordum?

Haykırmak istiyordum, beni kim susturuyordu?

"Yapmak zorunda değildin." dedi. Başımı iki yana salladım. "Ama yaptım!" diye bağırdım. "Allah kahretsin ki yaptım!" Olduğum yere çökerken parmaklarımı saçlarıma geçirdim. "Leyal." Ellerimi saçlarımdan uzaklaştırmaya çalıştı. Çekiştirerek parmaklarımı saçlarımdan ayırdım, elimde kalan saç tellerine bakım. "Kendine bunu yapma." dedi bana sarılırken. Tepkisiz kaldım. Hareket dahi etmedim.

Elimi alnıma bastırdım. "Ben gideyim bir duş alayım örgüte gitmem lazım." dedim bir çırpıda. Kollarıı çözdü, hemen ayağa kalkın. Birkaç saniye ona baktıktan sonra koşarak odama çıktım. Kıyafetlerimle birlikte banyoya girdim. Soğuk su kıyafetlerimin altından tenimi ıslatırken Baran'ın sesi beynimde yankılandı.

'Sıcak su, insana huzur verir. Yaşadığını hissettirir.'

Hiç düşünmeden suyu tamamen sıcak tarafa çevirdim, tişörtümü çıkardım. Saçlarımı ilk göreve çıkacakken yaşanan bir andaki gibi sol tarafıma topladım. Isınan suyun buharı banyoyu kaplıyor, kaynar dereceye yaklaşan su sırtımı yakıyordu. Yine de hiçbir şey yapmadım. Öylece kabinin dibinde oturmaya devam ettim.

Kapı çaldı. "Leyal?" Yeniden, daha şiddetli çaldı. "Leyal, iyi misin?" Vera bir süre kapıyı çaldı, ardından koşarak uzaklaştığını duydum. Geri döndüğünde nasıl yaptıysa kapıyı açtı. "Leyal!" diye ufak bir çığlık attığında bile tepki vermedim.

Zorla banyodan çıkardı. "Üzerini değiştir." Üzerimdekileri çıkardım. İç çamaşırlarımı ve şortumu giydiğim sırada Vera elinde kremle içeri girdi. "Yanıklarına krem sürelim Leyal, dur." Yeniden kendimi yatağa bıraktım.

Enseme, boynuma, sırtıma, kollarıma ve çeneme krem sürdü. "Ah Leyal ah." diye söyleniyordu bir yandan. Yataktan kalktığında ayağa kalktım. "Örgüte gitmem lazım." dedim boş bir sesle. Başını salladı. "Kendine hakim ol." dedi. Cevap vermeden evden çıktım.

Motoru durdurduğum sırada Selim yanıma yaklaştı. "Nerede?" diye sordum. "Mahzende Leyal Hanım, sorgu için getirelim mi?"

"Kapalı bir odaya alın. Odaya götürmeden önce bir köşeye kamera ve mikrofon koyun. İstedikleri olacak fakat odadan çıkmayacak. Dayak yok."

"Esirleri mahzende tutmuyor-" Belimden çıkardığım silahı ona doğrulttum. "Bir şey mi diyordun?" Başını iki yana salladı. "Peki, Leyal Hanım." dediğinde başımı salladım.

Odaya çıktım. Yarım saat sonra adamlardan biri içeri girdi. "Baran Soykan sizinle konuşmak istiyor Leyal Hanım." Başımı salladım.

Odaya girdiğimde ayağa kalktı. "Leyal." Yanıma yaklaştı. Bakışları boynumdaki, çenemdeki kızarıklıklara kaydı. "Neyin var?" Boynuma dokunduğu sırada geri çekildim. "Ne söylemek istiyorsun?" diye sordum. İçimden tekrar edip duruyordum. "Canım acıyor. Bari sen anla, canım acıyor "

"Amacını biliyorum." dedi. "Ama bu yaptığın şeyin üzerini örtmez."

"Yaptığı şeyin üzerini örtmeye çalışan da yok." dedim sert bir sesle. "Çok mu intikam almak istiyorsun, al amına koyayım! Buradayım, hiç bir yere gitmiyorum! Ne yapacaksan yap! Öldür, gebert. Çok mu umurumda!" Belimdeki silahı çıkardım, yanında duran elini tuttum ve avucuna bıraktım. "Çok istiyorsan şimdi öldür!"