2.1-Hayatın Cinayeti

62 38 39
                                    

Ozbi/Melek Mosso~Hadi Gittik

Cem Adrian~Zincir

İyi okumalarr.

"Bazıları babasının prensesi olur, bazıları annesinin savaşçısı. Bazılarıysa sevilmez, hayatın bir cinayeti olarak kalırlar."

(Birkaç gün sonra.)

Somer Soykan'a adresi armıştım, yarım saattir evimde onu bekliyordum. Fotoğrafları baştan sona tekrar incelemiştim fakat hepsinde fazla mutlu gözüküyorduk. En azından annemin ölümüne kadar. Annem öldükten sonra zaten hiçbir fotoğrafta yoktum. Aynaya bakmaktan kaçarken fotoğraf çekilecek değildim.

Kapı çaldı, parmaklarımın arasındaki sigarayı söndürdüm, maskemi yeniden yüzüme kapattım. "Hadi bakalım." diye mırıldandım kendi kendime.

Bugün olacaklar sonun anahtarıydı.

Kapıyı açtım, birinin ölümüne karşılık fazla bir neşeyle içeri girdi. "Söylediğin gibi, tüm gün kızımlaydım. İkimize de iyi geldi belki de bugün." Biliyordum, tüm gün peşinde bir kız ve bir erkek vardı. Lara belki örgütten olan adamları tanımış olabilirdi fakat onun tanımasından sorun yoktu. Somer Soykan'ın onların Ölüm'den olduğunu anlaması için dövmelerini görmesi gerekirdi.

Örgütteki tüm adamların ensesine ve bileğine dövme yaptırtmıştım. Eğer öldürüldüklerinde tanınmaz hale gelirlerse diye herkeste vardı.

Karanlık'ın simgesine, etrafında zincir olan bir K harfine saplanmış bir bıçak vardı. Harf grafiti olduğu için hoş görünüyordu. Tabii anlamını bilmeyene. Aynk dövmeden benim de ensemde ve bileğimde vardı, amacım görevlerde de sıradan bir Ölüm'ün adamı gibi görünmekti. Ve de hoşuma gitmişti, birilerine benzemek.

Kapıyı geri kapattım, etrafına bakındı. "Nerede? Ölmeden önce onunla konuşmalıyım." Maskeyi başımdan çıkardım, yüzüme gelen saçlarımı başımı iki yana sallayarak savurdum. "Burada." dedim gülümseyerek. "Başından beri, beni öldürmek için benimle anlaştın." Korkutucu gelebilecek bir kahkaha attım. "Anlat şimdi." dedim kahkaham anında kesilirken. Silahı başına doğrulttum ve emniyet kilidini açtım. "Sen olacağına ihtimal vermemiştim." dedi şaşkınlıkla. "Çünkü size göre ben güçsüzüm! Yedi hafta boyunca annesinin işkencelerini izleyen, yeri geldiğinde babasının kiraladığı, yeri geldiğinde eğitim başlığı altında işkence edilen ben, size göre ufacık bir şeye bile dayanamam!" Tüm nefretimi bir cümleye kusmuş, ona sunmuştum.

"Siz benim, Karanlık'ın, SKD'nin, daha nice katillerin ve mafyaların kadın olduğuna inanmadınız çünkü onca acıyı asıl çeken biz, size göre güçsüzdük!" Silahın namlusuyla başına vurdum. "Anlat şimdi, herşeyi!"

"Baban hastaydı." dedi. "Akıl hastası." İlk cümlesi bu oldu. "Adını hatırlamıyorum ama, hastaydı. Takıntılı. Her şeye takıntılıydı."

"Obsesif kompulsif bozukluk." dedim kendi kendime. Başını salladı. "Anneni de bu saçma takıntılardan biri yüzünden yanında tutuyordu, evlenmişti. Daha doğrusu annenin annesi ve babası, anneni ona satmıştı. Yüklü bir miktar almışlardı." Bir kez daha nefret doldum.

"Annen defalarca kaçmayı denedi fakat kurtulamadı. O gün olanları hatıladığına emin misin?" Başımı salladım. "Oraya gidişinizi?" Başımı bu sefer iki yana salladım. "Annen tek başına kurtulmak istiyordu, seni ve ikizini o kadere teslim etmişti ama sen ısrar etmiştin o gün, annenle gitmek için. Bu yüzden, annen ile yaptığımız plan sekteye uğramıştı." Beynimden vurulmuşa döndüm. "O gün sen de annenle geldin o parka. Annen seni bırakmayı planlıyordu, son anda vazgeçti. Çok özür dilerim Leyal Karan ama, seni annen bile sevmiyordu, o sadece seni o gün kendini korumak için kullanmayı planlıyordu, kalkan gibi."

Son Durak +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin