Son Durak +18

2.5~Zehir

GGOX~Günlük

Model~Mey

Hejian/Muti~İmparator

"Aşkı zehir gibiydi. Yavaşça başlıyordu, ilk kalbi ele geçiriyordu. İnsanın canını acıta acıta ilerliyor, en sonunda beyne ulaşıyordu."

Silah sesi yankılandı. "Baran!" diye çığlık attım anında, olduğu yerde acıyla kalakalmış Baran'a ilerledim. Son anda kucağıma yıkıldı. Dizlerimin üzerine çöktüm, Baran anında bayılmıştı.

"Baran." dedim korkuyla. Sarstım. "Uyan nolur uyan Baran." Başını göğsüme bastırdım. "Nolur uyan." Kana bulanmış dudaklarını öptüm. "Uyan ne olursun uyan."

"Karanlık!" dedi keyifle o adamın iğrenç sesi. "Seni çok aradım ama buldum Karanlık." Bir siyah araba yanımıza yaklaştı. Elimi silahıma attığımda "Sakın." dedi bir anda. "Panzehir bizdeyken yapamazsın."

"Panzehir mi?" dedim şaşkınlıkla. Gülerek başını salladı. "Mermide zehir var. 15 dakikada kalbi, yarım saatte bedeni ele geçirecek."

"Ne istiyorsun?" dedim anında. Yeniden kahkaha attı. "Seni." dedi ve devam etti. "Bir süre daha misafir edelim."

"Tamam." dedim anında. "Tamam kimseye dokunmayacaksınız, panzehiri vereceksiniz geleceğim tamam." Camdan öylesine bir şeymiş gibi panzehiri attı. "Şah damarından enjekte et." dediğinde dikkatle dediğini yaptım.

Ayağa kalktığımda kısa bir an Dora'ya baktım. Göz göze geldiğimizde canı yanıyormuş gibi bana baktı. Baran sana emanet. dedim dudak hareketleriyle. Bakışlarım yanına kaydı. Ve Vera. Emanetlerime zarar verme, kötü oluruz.

Arkama döndüm, silahımı verdim. Üzerimi aradılar, ardından şah damarıma saplanan şırıngayla başım dönmeye başladı. Dizlerimin üzerine düştüm, ağzıma dolan kanı püskürttüm. "Biraz sen çek zehrin acısını." dedi gülerek. Sürekli ağzıma kan doluyordu, kanın boynumdan aşağı aktığını hissediyordum ve durmaya çalıştıkça daha çok kusuyordum.

"Leyal!" diye bağırdı birisi. Sesleri seçemeyecek durumdaydım. Silah sesleri yankılandı, gözümün önünü göremediğim için ne olduğunu anlayamıyordum. Etrafımda kıyamet kopuyordu ve ben olduğum yerde kusuyordum.

Sesler kesildi, derin bir sessizlik oluştu. Gücüm kalmamıştı, yere yıkıldığım sırada birisi yanıma yaklaştı. "Lan sen gerizekalı mısın?" diyen öfkeli kadın sesini tanımıştım. "Kumsal." dedim zor da olsa. Boynuma bir iğne batırdı, anında sakinleşmeye başlamıştım. "Lan zehir veriyorsun bari panzehiri olmayan bir şey ver değil mi gerizekalı mı bu mafyalar ya?" Peçeteyle yüzümü sildiklerinde sesi uzaklaştı. "Biraz daha kan görürsem ben bu kadının suratına kusarım." dedi.

"Oğlum bayıltın lan zehir temizlensin." dedi partide adını öğrendiğim Cedric. "İkisini de bayıltın, vücutlarındaki zehir temizlensin."

Atlas karşı çıktı. "Bayıltmayın sakın, onlara zarar vermeyeceğinizi nereden bilelim?" Cedric esaslı bir kahkaha patlattı. "Bunu Karanlık'a bizden daha fazla zararı dokunan sen mi söylüyorsun? Konuşma bence yakarım ben seni."

"Hadi ne yapabiliyormuşsun?" diye diklendi ona Atlas. Bir yumruk sesi duyuldu. "Lan Karanlık'ı öldürsün diye o adamlara yerinizi söyledin. O yüzden size dokunmadılar." Derin ve korkunç bir sessizlik oldu.

O kadar da yapmış olamazdı, değil mi?

"Kuzeni bile onu kurtarmaya çalıştı, sen onu teslim ettim o piçlere. Gerizekalı mı sandın sen beni? Partide yanına yaklaştığımda ses kayıt cihazı ve konumunu bulacak bir cihaz bıraktım cebine."