1.8-Sarhoş

68 46 20
                                    

"Beni sarhoş eden gözleri, bana nefretle bakıyor."

(Yazar anlatımı.)

Şişelerin birbirine çarpma sesleri eşliğinde motor durdu. Motor sesini duyan Baran kapıyı açtı, sarhoş olduğu her halinden belli olan kadına doğru ilerledi.

Kadın sersem adımlarını Baran'a doğru atarken elindeki şişeyi düşürdü. Ayakta zor duruyordu fakat Baran'ın göğsüne hiçbir etkisi olmayan yumruklar atmaya başladı. "Neden." dedi zor da olsa. "Neden sen de canımı yaktın?" Sesi gitgide yükseliyordu. "Ben sana benliğimi emanet ettim, sevdim seni lan. Neden sen de benim canımı yaktın!" Baran müdahale etmedi. " 'Kim daha üzgün?' demiştin önceden değil mi bana? Yansıtmıyorum diye mutlu olduğumu mu sandın?" Baygın ve acı dolu bakan gözlerini karşısındaki adamın elalarına dikti. "Ben senin gülümsemenden canının yandığını anlarken sen benim çığlıklarımı anlayamadın mı?" Leyal'in bağırışlarıyla içerideki Vera, Atlas, Dora ve Lara dışarı çıkmışlardı.

"Hepsi onun suçu!" dediğinde Vera hariç kimse kimden bahsettiğini anlayamamıştı. "Annesi." dedi korkuyla Vera.

"O gitti o öldü ben işkence görüyorum, benim canım yanıyor, ben seviyorum. Zamanında beni öldürseydi!" Durdu, birkaç saniye boşluğa baktı. "Beni öldürseydin." diye fısıldadı. "Anne." dedi çaresizce. Yere çöktüğünde Baran da onunla beraber çöktü. "Ona benziyorum." diye fısıldadı. "Saçlarım, gözlerim, her şeyim o." Yeniden, daha yüksek sesle konuştu. "Anne." Yağmur yağıyordu.

"Anne." dedi Leyal yeniden. "O gün de yağmur yağıyordu." Bakışlarını karanlık gökyüzüne çevirdi. "Anne!" diye haykırdı acıyla. Ellerini parçalanıyormuş gibi acıyan boğazına bastırdı, yeniden haykırdı. "Anne!" O günden beri annesini haykırmamıştı hiç.

Tırnaklarını boğazına geçirdiğinde Baran bileklerinden tutup canını yakmasını engellemeye çalışmıştı ama elleri kana bulanınca durdu.

Leyal bileklerini kesmişti.

"Leyal." dediğinde Leyal bileklerini ondan kurtardı. "Bırak! Bırak istemiyorum! Senden hiçbir şey istemiyorum!" Dora onlara doğru bir adım attığında bağırdı. "Yaklaşmayın!" Dengesiz adımlarını attı, Baran onu kolundan yakaladı. "Leyal."

"B-baran." dedi. Sesi titremişti.

Sarhoşken bile sesi titremeyen, hep güçlü olan Leyal, Baran'a karşı pes etmişti, adını söylerken bile sesi titriyordu.

"Annem beni bıraktı. Herkes beni bıraktı. Ben kendimi bıraktım artık." Baran elini bileğindeki yarasına dokundurduğunda hemen geri çekildi. "İstemiyorum." dedi soğuk bir sesle. "Yaşamak isteseydim kendimi değil, başkalarını öldürürdüm." Yaklaştı, kulağına fısıldadı. "Mesela seni." diye fısıldadı. Tenini yalayıp geçen nefesi adamın ürpermesine yetmişti.

Davranışları akıl hastası gibiydi. Dengesiz tutumları, duygusuz davranışları onu akıl hastanesine kapattıracak yeterli sebeplerdendi.

"Ama yaşaman gerekiyor." dedi Baran. Nefesini boynuna doğru üflüyordu, bu da Leyal'in birkaç saniyede toparlanıp yıkılan gardını yeniden yıkıyordu. Baran'a karşı kendine hakim olamıyordu. "Benim için." Leyal güldü. "Sence umurumda mısın?" Baran cevabını geri çekilip bakışlarını dudaklarına dikerek yanıt verdi. Leyal araladığı dudaklarından titrek bir nefes aldı. "Değilsin." diye fısıldadı fakat bunu Baran'a değil, kendine söylüyor gibiydi.

"Annenin yemini umurunda mı?" Durdu. "Leyal Karan?"

Hatırlatmaktan nefret ediyordu fakat Leyal farketmeden gönderdiği işaretle arkadan kendilerini izleyen dörtlünün aradığı ambulans gelene kadar Leyal'in burada kalması gerekiyordu.

Son Durak +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin