40.Bölüm:FİNAL

16 1 1
                                    

Lavinya Alaca'dan...

Gökyüzünün kokusunu içime çektim. Biraz önce yağmur durmuş, güneş açmıştı. Bende bu yüzden dışarı çıkmıştım. Zira toprağın kokusu aşırı iyiydi. Telefonum titreyince cebimden çıkardım. Ekranda notlar yazılıydı. Tıkladım. Notlar açıldı ve kendime hatırlatma amaçlı yazdığım not ile karşılaştım.

Bugün 22 Mart, yani doğum günün Lavin. Lanetli gün sonunda gelip çattı.

Evet, 22 Mart doğum günüm olabilir idi ama lanetliydi. Lanetliydim ben. Herkesi öldürürdüm. Mesela öldürmekle ilk annem ile başlamıştım
Doğduğum gün, annemi de öldürmüş kendimi öksüz bırakmıştım. Ellerim kanlı doğmuştum ben. Kendimi ve babamı tek bırakmıştım. Babam...
Kendisi benim için herşeyi yapıyordu. En iyi okullarda okuyor, en iyi yerlere gidiyordum. Lakin bana bunların yapılmaması gerekti. Ben kötüydüm, elleri kanlı olandım.

Bunları ise anneannemden duymuş, üzülmüştüm. Anneannem de beni suçluyordu. Haklıydı kızını, kendi kızı öldürmüştü. Babam ise beni bir daha anneannem ile görüştürmemiş, dedemle bile konuşturmamıştı. Daha sonra ise anneannemin düşünmeden konuştuğunu, böyle bir şeyin olmadığını söylemişti. Ben ise haklı olduğunu biliyordum. Bu yüzden bağırıp çağırmış, evi yıkarak katil olduğumu haykırmıştım.

Zira ben kendi, öz annemin katiliydim. Kendimi öksüz bırakmak ile yetinmemiş, babamı da eşsiz bırakmıştım. Gözlerim doldu gökyüzüne bakarken. Telefonun not kısmından çıkıp kameraya tıkladım. Mavi gökyüzünün fotoğraflarını çekerken gökkuşağının çıktığını fark ettim. Birkaç fotoğraf çekip telefonu kapadım. Burası hiçkimsenin olmadığı bir yerdi. Sarı saçlarımı topladım ensemde, önüme düşmemeleri için.

"Anne," dedim gökyüzüne karşı. "Nasılsın bugün?" Ellerimle oynamaya başladım. "Dün Umut amcam ve Efe yüzünden gelemedim yanına. Çünkü Efe salak gibi gitti ve Umut amcamın arabasını çaldı! Evet! Daha 16 yaşında olduğu halde yaptı bunu! Umut amca ve Ayça teyzemin azarlamasını zevk ile izledim. Babam ise gelip Umut amcama çattı. Dedi ki, 'Benim kızım böyle şeyler yapmaz.' Umut amcam domatese döndü. Ayça teyzem ise o kadar kızmadı ve Alya teyzem ile yemek yapmaya gitti." Anneme günün dedikodularını anlatmak, günlük rutinlerimden biriydi. Mezarına da giderdim ama genel olarak sevdiği bahçeye gelirdim.

Burası annemin en sevdiği bahçeymiş. Bana da böyle söylemişler di. Benimde en sevdiğim bahçeydi burası. Rengarenk çiçeklerin arasında zamanı unutuyordum. "Mert amcam ise Lena ile uğraşıyordu o sıra. 19  yaşında ben ondan daha olgunum. Uslu biriyim.Ama Lena'yı göreceksin anne! Varya şımarığın önde gideni. Aralarında en küçük benim ama o bana çok saygısız davranıyor." Soluklandım biraz.

"Anne," dedim üzgünce. Genellikle anneme üzgün olduğumu belli etmezdim ama dürüst olmayı seçtim. "Bence Lena'nın şımarmasının nedeni annesinin olması. Sana bir şey demiyorum ama eğer o da birini kaybetseydi, hem de kendisi yüzünden kaybetse bir daha çocuk olmazdı. Bana anneannem söyledi, ben katilmişim. Haklı da. Ama anne ne bileyim, bazenleri senin eksikliğini çekiyorum. Mesela anneler gününde sınıftaki herkesin annesi geldi. Ama bir tek sen gelmedin."

"Sana asla kızmıyorum, kabulleniyorum ama bazenleri zor oluyor. Çok zor. Sen nasıl dayandın babasızlığa? Ben annesizliğe dayanamıyorum. Ama anne, rüyama geliyorsun ya. İşte o zaman çok güzel oluyor. Seni çok seviyorum, bunu biliyorsun değil mi?" Gülerek başımı salladım. "Biliyorsun,"

Gözlerimden bir kaç yaş akarak yanağıma ilişti. Gözlerimi sımsıkı yumdum, yumruklarımı sıktım. Bir süre kendime zaman tanıdım ve elimle avuç içimdeki o noktaya bastırdım. Gözlerimi açtım bir süre sonra, şuan daha iyiydim. Evet, elimin içinde daha doğrusu avuç içimde ben vardı. Ve de işaret parmağımın kenarında.

TEHLİKELİ İŞLER(+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin