4 Ay sonra...
Önümdeki krem rengi koltuklara yüzümü buruşturarak baktım. Ev dizmek, niye bu kadar zordu? Evet, ev dizmek. Geçen ay Ateş ile nişanlanmıştık. Ateş evlilik teklifini gece gece beni gemiye bindirerek yapmıştı. Kendisi unutulmaz bir an yaşamak için bunu yaprım demişti, lakin zaten unutamayacaktık. Zira Umut video çekeyim derken denize düşmüş, bir iki saat boyunca onu aramamıza sebep olmuştu. Ve bulduğumuz yer ile daha da sinir olmuştuk. Zira biz Umut'u boğuldu, öldü diye zannederken o ileride bir balık ekmek satan yer bulmuş, gece gece balık ekmek yemişti. Tabii daha sonra o balık ekmek çıkmıştı zira Ateş, hem evlilik teklifini mahvettiği hemde korkuttuğu için onu denize doğru baş aşşağı sallandırmıştı.
Aklıma gelenler ile güldüm. "Bu koltukları beğenmedim," Alya bana o kadar korkunç bir şekilde baktı ki, bir an irkilmedim değildi. Alya'yı iki saattir eşya bakarak oyalamıştım ve Alya, daha beyaz eşya bakacağımızı söylemişti. Ona göre burada vakit kaybediyordum lakin aslında öyle bir şey yoktu. Ben burada yıllarca yaşayacağım ev için eşya bakıyordum, tabii ki uzun sürecekti! En sonunda ise siyah koltuk takımlarında karar kıldık. Evimiz aklıma gelince sırıttım. "Ohooo, bunun aklı nerede?" diye baş ucumda sinir ile soluyan Alya'ya dil çıkardım.
"Keserim o dilini!" diye bağırınca bütün herkes bize bakmaya başladı. Elimle ağzını kapatırken görevli kadına bir şeyler sıraladım. Daha sonra aldıklarımızı götürdük, kasada ödeme yaptık ve dışarı çıktık. "Beyaz eşyacı nerede?" diye soludum. Alya bana ters ters bakarken, "Ben senin için beyaz eşya paketi alacağım, içinde her şey olacak. Seçmene gerek yok.." Başımı salladım olumluca, canıma minnetti doğrusu. Kaynanam, acayip kötü biriydi. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar istiyordu, o yüzden bende açık bir dille ona izaa etmiştim. "Siz seçin o zaman anneciğim," diyerek itirazları kabul etmemiş, bütün seçimi kaynanama bırakmıştım.
Açıkçası korkmadım değildi, ne seçeceğini bilmiyordum. Kendimi bir savaşın ortasında gibi hissediyordum. Sanki bir şey sorsam biri bana patlayacaktı. Biraz sonra ise gerekli diğer şeyleri seçtik. Alya, bebek mağazasına girince ise durdum. Kaşlarım çatılırken midem, içeriden gelen bir koku ile bulandı. Elimi ağzıma götürürken midemin içinden bir şey, hızla boğazıma yol aldı. Hızlıca lavabonun yolunu aldım. İçeriye girince ise arkamdan Alya bana bağırmak ile meşguldü. Öğürdüm, içimdeki her şeyi bir bir çıkarmaya başladım. O sırada Alya gelmiş, kustuğumu anlayınca söylenmeyi bırakmış, "İyi misin?" demeye başlamıştı.
Mide öz suyuma kadar boşalttıktan sonra, dışarı çıktım. "İyi misin?" Alya'ya başımı salladım. Elimi ağzımı yıkayınca ise kendimi dışarı attım. Alya koluma girdi ve terasa çıkmaya başladık. Terasa çıktıktan sonra durdum, derin bir nefes alırken başımı kaldırdım.
"Elif, sence de çok fazla kusmaya başlamadın mı?" Şüpheli sorusu ile başımı ona çevirdim. Gözlerim irice açılırken olma ihtimali vardı. Kalbim göğüs kafesimi yumruklamaya başladı. İç güdüsel olarak elim karnıma gitti, oradaki vatlığını hissettim, gerçekten herhalde vardı.
"Galiba," derken tane tane konuştum. "Galiba ben hamileyim..."
O andan sonra herşey film gibi gözümün önünden geçti. İlk önce Alya bana bir tane değil, on bin tane almıştı sanki. Beni lavaboya göndermişti. Hemencecik bir taneyi yaparken, Alya bana ikinciyi veriyordu ve testi başlatmıyordu. Elimdeki üçüncüyü de ona verirken, "Yeter artık," demiştim. "Bu kadarı kalsın." Beni onaylamış,direkt eve götürmüştü. Evde ise hiç kimse yoktu. Sadece Ayça vardı ve Ayça'ya bu durumu söylediğimizde ilk başta bize inanmamıştı.
"Ne saçmalıyorsunuz siz?" diyerek bizimle büyük bir konuşma yapmış, ve kulaklarımızı patlatmıştı. Ben ise daha fazla dinleyemeyeceğimi söylemiş odaya gidiceğimi de eklemiştim. Bana izin vermemiş konu hakkında uzun uzadıya konuşmuştu. Ben ise bağırarak, "Hamileyim ben! Bırakın da az kafa dinleyelim çocuğum ile!" Bunu dedikten sonra ise bana inanmıştı. Ben ise ağlayarak yukarıya çıkmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ İŞLER(+18)
Teen FictionElif eski okulundan bir iftira sonucu atılır. Bunu gören arkadaşları da onunla birlikte yeni okullarına gelir. Yeni okulundaysa onları iyi mi yoksa kötü günlermi bekliyordu? Elif içindeki kötü hisse rağmen arkadaşları için mutlu gözükür lakin içinde...