İnsanlara güvenmek, sanki cam parçaları olan bir yerde yürümeye benzerdi. Onlara güvenirsek ve güvendiğiniz kişi sizi yarı yolda bırakırsa o camlar ayağınıza batardı. Ama size güvenir ve yardım ederse o camları çok rahat geçerdiniz. Güvenmek.. Bir insana güvenmek bu hayatta, hele ki dünya bu haldeyken zordu.
Lakin imkansız değildi. Her yerde doğru insan vardı. Bana göre.. Koskoca kötülük dolu bir dünya da 3 yakın arkadaş bulmuştum.
Gözlerim irice açılarak Zemheri ağabey'e baktım. Derin nefesler alırken elini ağzımdan çekmeye çalıştım.Zemheri ağabey bana şaşkın bakışlar atmaya başladı. Ve bir detay fark ettim. Zemheri ağabey'in üstü yoktu.. Koca bir siktirdi!
Zemheri ağabey bana şaşkın bir bakış attı. Ellerini hızlıca çekerek bana baktı. Bende ona şaşkınlıkla baktım. Kapı ardımızdan kapanırken kaşlarım çatıldı. "P-pardon Elif.." diye mırıldandı Zemheri ağabey.Şaşkındım
Bakışlarımı aşşağı kaydırmamaya çalışıyodum.Ama pazıları ve baklavaları bana bakıyordu. Yutkundum seslice. Zemheri ağabey bana hayla şaşkınlıkla bakıyordu. Duvara daha fazla yaslandım. "Şey...Ben ağrı kesici ve kremi çalmanız için gelmiştim ama.." dedim zorlukla. Utanmıştım. Aşşırı derecede.
Zemheri ağabey hıı diye bir ses çıkardı. "Tamam gel." dedi tebessüm ederek. Sağ yanağında oluşan gamzeyle bakıştım bir süre. Başımı sallayarak silkindim. "Tamam.." diye-
rek gösterdiği yere yatağa oturdum. Zemheri ağabey arkasını döndü ve bir çekmeceye gitti. Odayı bile inceleyem-
edim ve zemheri ağabeyi arka profilden izlemeye başladım.Kaslı bir biriydi Zemheri ağabey. Arka profil de iyiydi. Yakışıklıydı. Allah bağışlasındı. Zemheri ağabey arkasını yani bana dönünce gözlerim yerdeki halıyı buldu. Zemheri ağabey yanıma geldi ve çenemden tutarak başımı kaldırdı. Bu sessiz eyleme karşılık verdim başımı kaldırarak.
Zemheri ağabey biraz eğildiği için boynundaki kolye benim boynuma çarpıyordu. Seslice soludum
Zemheri ağabey göz temasını hiç boz-
madan kremi açtı. Gözlerimi kapadım acı geldiğinde hazır olmak için. Alnıma değen buz gibi şeyle ve acıyla yüzümü buruşturarak seslice inledim."Pardon.." dedi Zemheri ağabey. Hangisi neydi? Kafa atmasımı, beni kapıya yapıştırmasımıydı yoksa krem canımı acıttığı için miydi? Aklımı okumuş gibi "Kusura bakma bu arada hepsi için." dedi Zemheri ağabey. Kusura bakılacak bir şeydi lakin sustum. Hele şu haldeyken kibar bir hanfendi gibi gözükmek istedim o yüzden "Sorun yok.. hocam." dedim.
"Sorun var! Biz bunu nasıl kapatacağız?!" diyen sağ melek yüzünden gerçekten bayılıp ağlardım. Hakikaten ne yapacaktım ben? Neyse ydi sonra hallederdim. Kremi sürme işlemi bitince elini geri çekti. Bende bunun rahatlamasıyla gözlerimi açmadan aynı bir flash edasıyla ayağa kalktım.
"Sakin şampiyon.." diye mırıldandı zemheri ağabey. İrkilerek gözlerimi açtım. Kaşlarım çatıldı. Ya ben bu adamla niye hep dip dibe oluyordum?! Adeta Allah Bismillah! diyerek geri kaçtım. Utanırken "İyi geceler.." dedim. Tam gidecektim ki "Ağrı kesici ıstemıyo muydun?" diyen sesle durdum. Kafam yanmıştı benim.
Uçmuş göklerde yürüyodum. Arkamı dönerek "Aaa doğru.. Ben bunu unuttum!" dedim. Zemheri ağabey bana ağrı kesici ve su uzattı. Hapı attım ağzıma. Sonra da suyu içtim. Sonraysa hiç bir şey demeden odama gittim. Arkamdan ise duyduğum gülme sesiyle daha da kızardım.
Odama girince kapıyı kapattım. Uyku bastırmıştı bir anda. Karanlık beni usulca içine çekerken karşı koyamadım...
*******************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ İŞLER(+18)
Ficção AdolescenteElif eski okulundan bir iftira sonucu atılır. Bunu gören arkadaşları da onunla birlikte yeni okullarına gelir. Yeni okulundaysa onları iyi mi yoksa kötü günlermi bekliyordu? Elif içindeki kötü hisse rağmen arkadaşları için mutlu gözükür lakin içinde...