TEHLİKELİ İŞLER(+18)

8.Bölüm:İKİZLER

Elif polis merkezine gitmeden önce...

Yazarın anlatımıyla..

Çocuk elindeki telefonu sırasının altında tutarak arkadaşına mesaj yazdı.

Kankam

Geliyosun demi?

Ben

Tabii ki okul çıkışı oradayım

Mesajı attıktan sonra telefonunu kapadı ve defterine birkaç karalama yaptı. Bu karalamalar başlı başına bir şaheserdi. Zira küçük yaşlarda annesi ona çizim dersleri aldırmıştı. Çünkü koskoca YESARİ MODA şirketinin  varisiydi. 20 yaşına gelince şirket onun emri altında olacaktı.

Ama o 19 yaşını göremeden ölecekti..Deniz Yesari soyadından hep nefret etmişti. Zira küçüklüğünü yaşayamamıştı. Annesi ve babası onu hep yalnız bırakmıştı. O hiç anne veya baba sevgisi görmemişti.

Onu yalnız bırakmayan 3 şey vardı. Geçmişi, geleceği ve şimdisi. Onu yalnız bırakmayan 3 gerçeklik...

Geçmişi, geleceği ve şimdisi..

Dersin bittiğini belirten zil sesiyle ayağa kalktı. Lavaboya gitse iyi olacaktı. Saçını başını düzeltmesi gerekiyordu. Zira buluştuğu arkada-
şının yanında kızlar da olacaktı. Tam lavaboya gitmek için kapıdan çıkmıştı ki telefonuna bildirim geldi.

Bilinmeyen Numara

Bodrum katındaki depoda bekliyorum.

Kaşları çatıldı bu mesaja. Kimdi ki bu? Hızla aşşağı inmeye başladı.Eli cebinde aşşağı indiğinde spor salonun da durdu. Kaşları şaşkınlıkla çatıldı.
"Sizin ne işiniz var?" dedi en ciddi haliyle. Karşısındaki kişi güldü. Hem de kahkaha atarak. "Sadece ders çalışıcaz. " dedi dudak büzerek.

Deniz ürperdi. Zira ilk kez böyleydi. Bu şekilde psikopat.. Adam bir adım attı. Deniz de korkusuzca bir adım attı. Adam daha fazla sırıttı. Keyfi yerindeydi. Ama hayla o kızı düşünüyordu. Ya birine bir şey dediyse? Ama o zaman bunu anlardı. O yüzden keyfini kaçırıcak şeylerden uzaklaştı ve bu ana geri döndü.

Bir hışımla çocuğun arkasına geçti ve onu yere ittirdi. Bu sadece bir dakika da olmuştu. Şaşkınlıkla yere düşüşğnde takılı kaldı. Adam çocuğa bir tekme atarken aşşırı mutluydu. Onları izleyen çocuktan habersizdi. Sonra denize türlü türlü şey yaptı. Genellikle Deniz bütün sorduğu soruları cevaplamıştı. Artık ölmesi lazımdı. Arkasında birini hissetti adam. Bir hışımla arkasını döndü. Video çeken çocuk hızla koşarak kaçmaya başladı.

Adam "Siktir.." diye fısıldadı bıçağı çocuğun kalbine saplarken. Doğruldu ve çocuğu depodaki kutuların arasına attı. Koku gelmesin diye bir şeyle sardı. Sonra da gitti..

*************************

Elif'in anlatımıyla...

Şimdi..

Şaşkınlıkla orman gözlü çocuğa bakıyordum. Daha sonra kendime gelerek içeri girdim. Titremeye başlamıştım. Ateş elindeki telefondan bir video izletiyordu. "Ne oluyo polis bey?" diye mırıldandım. Polis bana gülümseyerek baktı ve "Hiç bir şey olmicak evine gidebilirsin. Misafir liğin daha buraya ayak basmadan bitti." dedi.