11.Bölüm:KAZA

12 2 1
                                    

         Gözlerim bir türlü baktığım kişinin gözlerinden kopamıyordu. Ağzım kapalı sadece bakıyordum. Lakin gözlerim çok şey söylüyordu. Algılarımı kaybetmiş gibiydim. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Sadece bakıyordum...

       Anlamasını istedim. Hiç tanımadığım birisinin gözlerimin içinden geçen sayısız sessiz kelimeyi anlasın istedim. Ellerim buz tutmuş titriyordu. Niye böyle olmuştum? Bu Ares denilen çocuk ne haltaydı. Anlamıyordum. Ben hiç bir şey anlamıyordum..


        O kadar şey anlatmak istiyordum ki ona, lakin sustum. Anlatsam da bir şeylerin değişmeyeceğini bildiğimdendir  belki de bu susuşum.

 
           Boğazımı temizledim. Algılarım
yeni yeni açılmaya başlamıştı. Ellerimle  göğsünden itekledim. "Ne saçmalıyorsun sen?" dedim. Hiç bir cevap vermesine fırsat tanımayarak lavaboya girdim. Kapıyı da ardımdan kilitledim. Elim boğazıma gitti. Derin nefesler almaya başladım. Ne oluyordu? Göğsüm sıkışıyordu sanki.

         Ellerimi yıkadım. Tamamdı. İyiydim. Masaya gittiğimde iki erkek ve iki kız vardı. Ateş'in yanına oturdum. Bana yandan bir bakış atarak"İyi misin?Biraz daha kalsaydın
deliğe düştün diye gelicektim."dedi. Baygın gözlerle ona baktım. Ne oluyor du lan bana?! Kendimi anlamıyordum
Endişeli bakışları sürdü. "İyi misin?" dedi.

            Başımı salladım neye salladığımı bilmeden. "Gidelim mi?" dedim. Daha doğrusu demeye çalıştım
Zira sesimi ayırt edememiştim. Başını olumlu anlamda salladı ve "Yarış iptal biz gidiyoruz." diyerek koluma girdi. Yürüyüşüne adapte olmaya çalıştım lakin başaramadım. Artık ben yürümüyordum. O beni yürütüyordu.

          Motora gelince durdu. Beni motora yasladı. Kaşlarım çatıldı. Noluyodu ben iyi miydim? Sarhoş gibiydim. Gözlerim kararmaya başladı. Ateş bana bir şey diyordu ama ben onu duymuyordum. Artık bedenimi taşıyamadım ve kendimi önümdeki bedene bıraktım. Saniyeler içinde bilincim kapanırken tek bir ses duydum:

                  "Ne oluyor lan!"

              *************************

      Yazarın anlatımıyla...

         Ateş bakışlarını hastane sedye sinde yatan kıza çevirdi. Motorun önünde bayılınca aşşırı korkmuştu. Sonradan öğrenmişti bayılmasının nedenini. Elif bunun için herkesten ayrı bir azar yiyecekti. Zira bayılmas-
ının nedeni yemek yememiş olması-
ydı. Bunun nasıl olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu.

         "Ah be orman perisi niye böyle yaptın kendine?" diye mırıldandı. Hayat ne kadar garipti. İkiside birbirlerine lakap takmıştı. Lakin bu lakaplar pek de iyi değildi. Elif'in açısından bu böyleydi... Onların lakapları güzel veya tatlı değildi.

      Acıydı. Onların birbirlerine taktıkları lakaplar acı lakaplardı. Lakin bunu ikiside bilmiyordu. Ateş Elif'in taktığı lakaptan habersizdi, Elif Ateş'in taktığı lakaptan habersizdi.

           Dışarıdan gelen "Elif!" diye bağı-
rmaları duydu.Hızla geri çekilirken yüzünü ifadesiz tuttu. Kapı açılırken o sedyenin yanındaki koltuğa oturuyor-
du. Kapı açıldı. İçeri giren üçlüye yandan bir bakış attı. Zira migreni tutacaktı. Umut en dertli ifadesiyle baygın yatan kıza baktı.

        Dudaklarını titretti yalandan. "Öldü mü?" diye gergin olan ortama bir gerginlik daha attı. Ateş gözlerini devirdi. Bu kadarda mallık olamazdı. Umut yaşlı teyzeleri aratmayacak bir oyunculukla dudak büzdü. "Terbiyesiz." dedi harfleri uzatarak.

TEHLİKELİ İŞLER(+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin