Hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Ne yapacaktım? Bir dakikaydı.. Katil'in öldürme nedeni bu örgüt ola-
bilir miydi? Ağlamaya devam ederken Umut, Alya ve Yekta'yı düşündüm. Beni niye terk etmişlerdi? Ben bunu kime anlatacaktım? Ateş'e anlatacak-
tım.Niye onlarda beni terk etmişti?Arkamdan hışırtı sesi duyd-
um.Lakin umursamadım. Ağlama işlemine kaldığım yerden devam ettim. "Elif..." diyen mırıldanma Ateş'e aitti. "İyi misin?" Gözlerimi açtım ve ona baktım. Aklımdan geçen bir şarkı vardı:"Bir küçücük aslancık varmış.."
"Çöllerde ko-ko koşar oynarmış.."
"Annesi onu pek çok severmiş.."
"Ca-ca canımsın dermiş..."
Gerçekler, bazen değil her zaman can acıtırdı. Bunun en büyük kanıtı, bendim. Artık gücümün kalma-
dığını hissediyordum. Gerçekten, ben ne yapacaktım? Ayağa kalktım oturd-
uğum yerden. Elimdeki mektubu ona uzattım. Aklımdan geçen tek bir düşü-
nce vardı:Bugün hava çok güzeldi...
"Demek ki hayla temiz kalpli insanların kalbi kırılıyor..." diye mırıl-
dandım. Göz yaşları yanaklarıma aka-
rken, "Babamdan bir mektup.." dedim
Şaşkınca bana baktı lakin sonra yüz ifadesini topladı. "Ben artık ne yapac-
ağımı şaşırdım." dedim ve devam ettim. "Ne yapacağım..? Arkadaşlarım daha doğrusu beni asla yalnız bırakm-
ayacak arkadaşlarım beni terk etti.."Mektubu cebine yolladı ve beni kendine çekti. Saçlarımı öpüp kokusunu içine çekti. "Geçecek, her şey çok güzel olacak..." derken biraz-
dan her şeyin biteceğini nereden bilir-
dik? Sarılışına karşılık verirken, "Dayım geldi," dedim. Cümlem bittik-
ten hemen sonra kasıldığını hissettim.Lakin umursamadım ve devam ettim: "Dayım verdi bu mektubu... Yani gerçek olmayan dayım. Neden bana yardım etti?"diyerek sorumu sesli dile getirdim. Başını bilmiyorum dercesine salladı. Bende bilmiyordum. Şu aralar çok fazla soru vardı kafamda, zihnimde. Ne yapacağımı çözemediğ-
im lakin yine de varlığını koruyan sorular....***********************
Yazarın anlatımıyla...
Ateş bakışlarını yatakta uyuyan kıza çevirdi. Gerçekler can yakıyordu. Ve o bunu daha yeni öğrenmişti. Biraz daha bu olayların içinde olursa eğer deşifre olacaktı. Gözlerini yumdu bu ihtimale. Asla öğrenmemesi gerekiyo-
rdu. Babasının ona yazdığı mektubu okumuştu. Elif bu mektubu ona güvenerek vermişti lakin asıl ona güvenmemesi gerekiyordu.Bunu ise Elif bilmiyordu....
Bu düşünceler bile ona azap verirken sevdiği kadını korumak için herşeyi yapacaktı.O yüzden Yekta, Alya ve Umut'u anlıyordu. Onlar Pazo tarafından tehdit edilmişti. Yoksa ölseler bile Elif'i bırakmazlardı..Lakin zorunda bırakılmışlardı.
Onların azapları birbirlerineydi..
Birbirleri için bile kötülerken,birlikte daha da kötü olacaklardı...Azap biri için, bir çift göz,diğeri için de bir bedendi, ruhtu...
Elleriyle saçlarını çekiştirdi hunharca. Sinirini kendi bedeninden çıkartıyordu. Elif'in mırıldanmalarını duyunca hızlıca odadan çıktı. Derin bir nefes alırken kendine sakin olma-
kla ilgili şeyler söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ İŞLER(+18)
Ficção AdolescenteElif eski okulundan bir iftira sonucu atılır. Bunu gören arkadaşları da onunla birlikte yeni okullarına gelir. Yeni okulundaysa onları iyi mi yoksa kötü günlermi bekliyordu? Elif içindeki kötü hisse rağmen arkadaşları için mutlu gözükür lakin içinde...