Beklenmeyen

204 6 0
                                    

Melis'le beraber biraz hava almak için dışarı çıkmıştık.Artık başıma daha ne gelebilir diye düşünmekten sıkılmıştım çünkü her seferinde daha kötüsü oluyordu.

"Kızım tamam üzme bu kadar kendini."diyerek elimi tuttu Melis.Beni bu halde görmeyi sevmediğini biliyordum ama benim moralimin düzelme ihtimali imkansıza yakındı.

"Nasıl olucak o Melis.Gerçekten yoruldum ben mücadele etmekten,buralardan gitsem mi diye düşünmeye bile başladım."

Melis hemen kafasını hayır anlamında iki yana sallayıp"Sakın Gamze.Düşünme bile bunu,hem bak burda sevgilin var dostların var.En önemlisi ben varım."diyerek elimi tuttu.

"Beni buraya bağlayan tek şey sensin zaten."diyerek bende onun elini tutmaya başladım. Uzunca süren bir terapiden sonra artık kalkmamız gerektiğine karar verip eve geçtik.

Daireme girdiğimizde Cavit ve Mert birlikte televizyondan konsol oyunu oynuyorlardı. Bu demek oluyor ki barışmışlardı.

Melis bizim burda olduğumuzu belirtmek ister gibi bağırdı."Küslükler bitmiş bakıyorum."

"Konuşup hallettik."dedi Cavit Mert'e bakarak. Mert'de ona gülümseyerek karşılık verdi.

"Güzel,barışmanıza sevindim."dedim mutlu bir şekilde.Benim yüzümden daha fazla küs kalmaları içime sinmiyordu."O zaman size iyi eğlenceler."

"Sizede."

Biz tam odamıza geçecekken kapı çaldı.Melis benden önce davranıp kapıyı açmaya gittiğinde karşısında bir çiçek gördü.Biri eve çiçek göndermişti."Kime bunlar?"diye sordu Melis meraklı bir şekilde.

"Üstünde notu var."

"Tamam Teşkkürler."

Melis hızlıca notu alıp okumaya başladı.Notu okurken yüzü ister istemez gülmeye başladı ve başını kaldırdığında gözleri benle buluştu."Ooo romantik bir patron var burda."

Hızlıca notu bana verip okumam için ısrar etmeye başladı.

*Bu sana ilk çiçeğim sevgilim.Umarım daha nicelerine.*
                         Ufuk

Yüzüm ister istemez kızarmıştı.Mert ve Cavit meraklı meraklı olan biteni anlamaya çalışıyorlardı."Ufuktan gelmiş."diyebildim sadece.

Bunu dememin üstüne Mert'in yüzünün nasıl düştüğünü gördüm.Mert gerçekten beni kıskanıyor olabilir miydi?

Daha fazla yorum yapmamaya karar verip çiçekleri kendi odama götürdüm ve güzel bir vazoya yerleştirdim.

Telefonum çalmaya başlamıştı bu sırada,arayan isme baktığımda Ufuk'un ismini gördüm ve telefonu açtım.

"Çiçekleri aldın mı?"

"Evet.Teşekkür ederim."

"Sana çok layık olmasalarda,beğenmene sevindim."Ufuk'un bu flörtöz tavırlarını ne kadar sevsemde bazen utanabiliyordum.

Kısa süren bir sessizlikten sonra Ufuk tekrar konuşmaya başladı."Bu akşam bir yere falan gitmek ister misin?"

"Tamam olur."

"Akşam alırım o zaman seni."

"Olur,görüşürüz."dedim ve telefonu kapattım. Nedense içimde çok bir dışarı çıkma isteği yoktu. Sanki Ufuk ile sevgili olduktan sonra ona karşı olan duygularım zayıflamış gibiydi.

Melis odama girdi ben yatağımda oturmuş halde düşünürken."Gamze,Ufuk'a aşık olduğuna eminsin değil mi?"

Bu soru beni kırk yerimden bıçaklamıştı resmen. Bu soruya ne cevap verebileceğimi bilmiyordum. Gerçekten Ufuk'tan hoşlanıyor muydum ben ya da ona aşık mıydım?

"Bilmiyorum Melis...Bilmiyorum ben."

"Madem sevmiyordun niye onunla birlikte olmak istedin?"

"Onu sevmiyor değilim ki.Sadece hislerimden emin değil gibiyim."

"O zaman emin ol Gamze.Çok geç olmadan karar ver."dedi ve bana kocaman sarıldı."Ama bak ne karar verirsen ver ben senin yanındayım,unutma bunu sakın."

"Teşekkür ederim."diyerek daha da sıkı sarılmaya başladım Melis'e.Galiba bu dünyadaki en iyi arkadaştı kendisi.

Akşam vakti olduğunda Melis yine beni güzelce hazırlamıştı yemek için.Güzel siyah bir elbise tercih etmiştim ve benim üstümde mükemmel durduğunu kabul etmem gerekiyordu.

En sonunda evde sadece Mert ve ben kalmıştık. Koridora çıktığımda Mert sarhoş bir şekilde salonda oturuyordu.Cavit yine ne içirmişti acaba Mert'e.

"Mert ben Ufuk'la dışarı çıkıyorum.Haberin olsun,geç kalabilirim."dedim ve tam kapıya gidecekken Mert beni kolumdan tutup durdurdu.

"O adamda ne buluyorsun?"

"Anlamadım?"

"Ufuk denen o herifte ne bulduğunu sordum." Tamam Mert'in kafa çoktan gitmişti.Onu bu halde bırakıp dışarı çıkmalı mıydım acaba.

"Mert bak sarhoşsun yatıralım istersen seni yatağına."

"Ben sarhoş falan değilim.Sen bana cevap ver şimdi."

"Tamam vericem ama önce yatağa gidelim."Onu odasına doğru sürükledim ve yatağına yatırdım. Sonra bir kahve yapmak için mutfağa gittim.

Ben kahveyi hazırlarken odasında deli gibi ismimi sayıklıyordu.Bu çocuğun amacı neydi anlamyamıyordum açıkçası.

Tekrar odasına döndüğümde kahveyi yatağının yanındaki sehpaya yerleştirdim."Hadi iç bakalım bunu güzelce."

"Gamze..."

"Efend..."Ben daha cümlenin sonunu getiremeden Mert beni yatağa çekip dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.Hayır bunu gerçekten yapmış olamazdı.

Hemen kendimi geri çekip dudağımı sildim. Ne olduğunu algılamaya çalışıyordum birkaç saniye. Mert'e doğru tekrar baktığımda kafasını koyup uykuya dalmıştı bile.

Hemen odadan çıkıp salondaki cama gittim ve derin derin nefes almaya başladım.Şimdi Ufuk'a ne diyecektim ben.Yalan söylemem doğru olur muydu acaba.

Bu öpücükle beraber artık Mert'in benden hoşlandığına emin olmuştum ama bundan daha büyük bir sorun vardı.Bu öpücükten gerçekten zevk almıştım.

BİLGİLENDİRME

Bu bölümü yazarken sanki hikayeyi biraz zorlama yazıyormuş gibi hissetmeye başladım.O yüzden hikayedeki olayları biraz daha hızlı gerçekleştirip bitirebilirim çünkü şuan ikinci yazdığım 7. Dakika adlı hikayeyi yazarken daha fazla eğleniyorum.Eğer erken bir final bölümü yazarsam şaşırmazsanız sevinirim.

Sadece Ev ArkadaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin