"Ufuk gerçekten gelmene gerek yok."
"Gamze seni hasta halde tek başına bırakmak istemiyorum."
"Ufuk Mert evde zaten,tek değilim."
Ufuk'a hasta olduğumu söyleyip bir şekilde randevuyu iptal etmeye çalışıyordum.Galiba henüz yüzüne bakmaya hazır değildim.
"Tamam ama bir şey olursa hemen ara beni."
"Tamam haber veririm."
"Seni seviyorum."Ufuk'un cümlesinin ardından bir anda boğazımda bir yumruk hissettim.Mert beni öptüğünden beri kendimi suçluluk duygusundan kurtaramıyorum.Zar zor çıkan sesimle"Bende."dedim ve telefonu kapattım.
Her şey neden bu kadar zor olmak zorundaydı. Yavaş yavaş odama geçtim ve yatağa uzanıp tavanı izlemeye başladım.Mert'in bana olan ilgisi kabul edilemezdi.Tabii ki benim ona olan ilgimde aynı şekilde.
Göz yaşlarıma hakim olamayıp ağlamaya başladım.Artık tükenmiş hissediyordum,eski neşem yoktu.Yeni mutlu bir hayat kurmaya geldiğim bu şehirde daha da mutsuz olmuştum. Bu düşüncelerle beraber gözlerimi kapatıp uykuya daldım.
Sabah uyandığımda bütün makyajım dağılmış ve yatağa bulaşmıştı.İçimden bir küfür savurarak yüzümü yıkadım ve odayı iyice temizledim.Mert ile karşılaşmaktan korktuğum için odamda oyalanmaya çalışıyordum ama kaçış yoktu.
Koridora çıktığımda Mert yine mükemmel elleriyle harika yemekler hazırlamıştı.Beni gördüğü gibi yüzünde yine güller açıyordu.
"Günaydın prenses,kahvaltınız hazır."
Galiba dün gece yaşanan hiçbir şeyi hatırlamıyor gibi duruyordu.Bu benim için tabii ki daha iyiydi.
"Yine döktürmüşsün."dedim sofraya otururken. Mert ise hala yemek hazırlamaya devam ediyordu.
"Fazla yetenekli olmak benim suçum değil."
Ufak bir gülüşmenin ardından dün gece yaşananları hatırlayıp gülmeyi kestim."Mert dün gece hakkında bir şey hatırlıyor musun?"
"Ne oldu ki?"Mert anlamsız gözlerle bana bakıyordu.Kesinlikle hiçbir şey hatırlamadığı çok belliydi.
"Sarhoş olmuşsun,ben topladım arkanı."
"Teşekkür ederim."dedi bana dönüp gülümseyerek.Ardından benimle birlikte sofraya oturdu ve kahvaltımızı yapmaya başladık.
"Eee Ufuk'la nasıl gidiyor?"Bu sorunun karşısında birkaç saniye kaldım ve hemen toparlanıp cevap verdim."Güzel."
"Sadece güzel mi?"
"Evet."Ardından ayağa kalktım ve yemekler için teşekkür ettim.Odama tekrar geçtiğimde mesajlarıma bakarken arada Selin'in mesajını gördüm.
Mesajı açtığımda elim titremeye başladı.Bir anda telefon ellerimden düşüverdi.Selin, Mert ile benim öpüşürkenki fotoğrafımızı çekmişti.
Selin*Bildirim*
*Ufuk bu duruma ne diyecek acaba?"Hemen kendimi toplamam lazımdı. Selin'e bir mesaj gönderdim.
Gamze:Selin buluşup konuşalım.Her şeyi anlatıcam sana.
Selin:Bana değil Ufuk'a anlatırsın gerçekleri.
Gamze:Selin lütfen yapma.Açıklamam var diyorum.
Selin:güzel hepsini iletirsin Ufuk'a.
Telefonum bir anda çalmaya başladı.Arayan isme baktığımda Ufuk'u gördüm.Telefonu hızlıca açtım ve ani bir bağırma sesi geldi.
"Gamze nasıl yaptın ya,NASIL YAPTIN!"
"Ufuk bak ben..."
"Demek bu yüzden gelmedin dün.Birde senin için endişelendim o kadar.Hasta dedim,yanına gidemiyorum dedim,kendimi çok kötü hissettim ben."Sesi iyice kısılıyordu konuştukça.Bir yandan ağladığını hissedebiliyordum."Ama sen ne yaptın,sadece ev arkadaşım dediğin Mert denen orospu çocuğuyla mı fingirleştin."
"Ufuk bak sakin ol açıklayacam."
"Neyi ya neyi!Beni nasıl aldattığınızı mı açıklayacaksın.Bekle sen geliyorum oraya."
"Hayır sakın gelme Ufuk."
"Sadece bekle."Ufuk aniden telefonu yüzüme kapattı.Hemen hızlıca Mert'in yanına koştum ve onu koltuktan ayağa kaldırdım.
"Noluyor be."
"Mert çabuk git burdan.ÇABUK."
"Gamze ne oluyor?"
"Mert üstünü giy ve ben sana eve gel diyene kadar gelme."Hızlıca Mert'i odasına kadar sürükledim ve üstünü değiştirmesini bekledim.
O sırada Melis'e eve gelmesi için haber vermeyi ihmal etmedim.Mert hazırlanıp odasından çıktı ve hala bana sorgulayan bakışlar atıyordu.
"Gamze artık bir şey söyler misin?"
"Sadece git Mert."dedim ve onu kapıya kadar götürdüm.Mert tam kapıyı açtığında Ufuk merdivenlerden çıkıyordu.O an zaman benim için durmuş gibiydi.Ufuk'u daha önce hiç bu kadar sinirli gördüğümü hatırlamıyorum.
Bir anda kapıya doğru koştu ve Mert'e bir yumruk geçirdi.Yumruğun etkisiyle yere yıkılan Mert'e baktım ve çığlık attım.
Ufuk Mert'in üstüne çıkıp onu yumruklamaya başladı."Seni şerefsiz pislik.Başkalarının sevgililerini öpmeye utanmıyor musun sen!"
Mert tüm gücünü kullanarak Ufuk'u üstünden itmeyi başardı ve oda yumrukla karşılık verdi.
"Durun,yapmayın dedim."Bir yandan bağırıyor bir yandan onları ayırmaya çalışıyordum ama gücüm asla yetmiyordu.
İkisini ayırmaya çalışırken bir anda gelen bir itmeyle yere doğru savruldum.Beni gören Mert hemen yanıma koştu ve elimi tuttu.
"İyi misin?"
"Yapmayın."dedim zar zor çıkan sesimle.Bu sırada yerde duran Ufuk ayağa kalkıp eline aldığı vazoyu Mert'in kafasına geçirdi.
"MERTTTT"
Mert'in aldığı darbe ile beraber yere yığılıp bayılması bir oldu.
"NE YAPTIN SEN!"diye bağırdım Ufuk'a doğru. Ufuk ise tepkisiz bir şekilde yerde yatan Mert'e bakıyordu.
Elini kafasının altına koyduğumda bir sıvı hissettim.Elimi geri çektiğinde kanlar içindeydi. Göz yaşlarımı tutamayıp ağlamaya başladım oracıkta.
Ufuk ise ben ağlarken koşarak evden çıkmayı başarmıştı.Hemen odadaki telefonumu alıp ambulansı aradım.
Her yerim titriyordu resmen.Ne yapıcağımı,onu nasıl kurtaracağımı bilmiyordum.Orada durup beklemekten başka elimden gelen hiçbir şey yoktu.Tek düşündüğüm Mert'i kaybetme korkumdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/366936776-288-k75003.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Ev Arkadaşı
Novela Juvenil"Selin...eminim.Mert'e karşı hiçbir his beslemiyorum."dedim yanına geçip.Sanki az önce onu rüyamda görmemişim gibi. "O zaman Mert'in tekrar bana dönmesini sağla."dedi gözlerime bakarken.Onu ne kadar sevmesemde şuan içimde ona karşı bir acıma duygusu...