ALGOPHOBIA

-SOME MEMORIES NEVER LEAVE-

Uzun bir aradan sonra tekrar kavuştuk.

Nasılsınız?
Keyfiniz yerinde mi?

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
Umarım hoşunuza gider.

Bu bölüm flashback olaylarından kafanız karışabilir dikkatli okuyunuz.

"~" = günümüz
"flashback" = geçmiş

TW//⚠️ Rahatsız edici içerik!

Çaylar, kahveler hazırsa buyurun başlayalım.

Keyifli okumalar diliyorum . <3

Hera, gözlerini ovuşturarak ofladı. Saatlerce gürültülü bir mekanda durduğu için başı felaket derecede ağrıyordu. Alkol kokusu solumaktan artık burnu ciddi derecede sızlıyordu. Bir süre soluk renkli tavanla bakışarak kafasının içindeki uğultuyu dinledi.

Aklına dün geceki yaşananlar gelip duruyordu. Sanki Yoongi, onu kırmak için her fırsatı değerlendiriyormuş gibiydi. Sürekli hayal kırıklığına uğramak dünyanın en berbat hislerinden biri olabilirdi. Genç kız, kısa bir iç çekti.

Hele bir de sizi hayal kırıklığına uğratan kişiye tekrar güvenmeye çalışmak..

O yıkılan güveni inşaa etmek için kendi ruhundan harcamak..

Tabii, bir süre sonra artık harcayabileceğiniz bir ruhunuz kalmıyordu.

Banyodaki işlerini hallettikten sonra üzerini değiştirdi. Ardından, mutfağa gidip buzdolabındaki hazır sandviçlerden birini yedi. Canı hiçbir şey istemiyordu ve işe gitmesine daha dört saat vardı.

Şu anda onu oyalayabilecek en iyi şey; Jackson'ın verdiği kağıtlara çalışmaktı. Kağıtları nereye koyduğunu bulduktan sonra salona geçti. Kendini koltuklardan birine bıraktı ve elindeki fotokopilere göz gezdirmeye başladı...

***

Yoongi, yan koltuğunda duran çiçek demetini aldı ve arabadan indi. Birkaç saat önce Jia, iyi olmadığını ve bu akşam buluşmak istemediğini söylemişti. Bunun üzerine genç adam, kendini iyi hissetmesi için Jia'ya sürpriz yapmaya gelmişti.

**flashback**

Elleri poşetlerle dolu olduğu için kapıyı dirseğiyle kapatmaya çalıştı. "Jia, bebeğim! Ben geldim." Yoongi, -kapıyı kapatmayı başardığında- kocaman gülümseyerek elindeki poşetleri göstermek için heyecanla genç kadını bulmaya çalıştı. "Bebeğim, neredesin?"

~

Anahtarıyla, ses yapmamaya dikkat ederek, evin kapısını açıp içeri girdi. Kapıyı yavaşça kapadı. Salondan gelen müzik sesinden dolayı genç kadının salonda olabileceğini düşünmüştü. Gülümsedi ve elindeki çiçeği arkasına saklayarak parmak uçlarıyla salona doğru ilerledi.

**flashback**

Jia, ses vermediğinden dolayı Yoongi; onu bulmak için salona gitmişti. "İşten erken çıktım, birlikte bir şeyler yaparı-" Genç adam, boşluğa konuştuğunu görünce sustu ve etrafına bakındı. Poşetleri salondaki cam sehpanın üzerine bıraktı ve telefonunu çıkardı. "Bir şey mi oldu acaba?" Telefondan kadının numarasını bulup tuşladı.