10

115 20 56
                                    

















Yunho avluda güneşin altında halı yıkıyordu. Suyla uğraşmak iyiydi de güneş olmasa daha iyiydi. Büyük fırçayı her yere sürerken halının üstünde kaymamaya dikkat ederek kendince halay çekip bir şeyler söylüyordu.





O sırada açılan kapıyla geriye döndü ki Mingi'yi görünce önüne döndü. Dün ki saygı olayına takmıştı. Kaynanası da insan olsaydı Yunho dilini keserim zaten demezdi. Pişman hiç değildi bir kere. Mingi umurunda değildi o yüzden.







" Yavrum yardım edeyim?" Yunho duymuyormuş gibi yapınca elinde ki hortum çekilmişti. Üstüne tutulan suyla soğuk derken Mingi'nin eline vurdu.
" Tamam gel yıka yıka gel."





" Aferin." Hortumu eline geri veren adamın ayakkabıları ve çorabı çıkarıp paçalarını da sıvayıp halının üstüne basmasıyla Yunho fırçayı eline verdi.
" İyice çitile." Başını sallayan eşinin karga sesiyle türkü çağırıp halının üstünde eteberi kayarken halıyı yıkamazsını izledi.






" Murat gilin damından atlaymadım. Murat gilin damından atlayamadım." Mingi'nin söylemeye başladığı şeyle daha fazla ciddi kalmayıp kahkah atarken yanda sedirin üstünde oturan kızı ise el çırparak babasına destek veriyordu.






" Mingi düşme sakın." Lafının üstüne sabunlu halı da dengesi bozulan kocasısu beyi tutacaktı ki o da kaydı. Ikiside birbirine tutunup yeri boylayınca  Yunho üstten ona sırıtarak bakan adamla gülümsedi. Kollarını Mingi'nin boynuna doladı ki kaynanasın sesiyle göz devirdi. Mingi'nin burnunu öpüp doğrulaması ile ona uzatılan eli tutup ayağa kalktı.






" Ahlaksız oğlumu da benzetti kendine." Bu kadın gerçekten sinir bir insandı. Yunho eline hortumu alınca aklına gelen şeyle yine dengesi bozulmuş gibi yapıp hortumu kaynanasına tuttu. Bağıran kadını umursamadı. Ev halkı camdan balkondan onlara bakıp gülüşürken elinin üstünde el hissedince sola çevirdi başını.





" Yeter yavrum yaşlı kadın çabuk hasta olur." Yunho hortumu halıya geri tutunca kızgın boğaya dönmüş su aslanı kaynanasına bakınca saçını savurup göz kırptı.





" Seni yılan seni! Sokağa atmasını bilirim ben seni." Yunho duymamazlıktan gelince Mingi'ye döndü.





" Git duş al Yoona'yı da Woo'nun yanına çıkar çocuklarla oynasın. Bende işleri bitireyim."




" Ben sana yardım edeceğim. Jinyeong Yoona'yı yengem gilin yanına çıkar." Küçük kızının ona öpücük atıp hizmetli ile üst kata çıkmasıyla o da anlayışlı kocasısu beyine döndü. Gerçekten bu adam nasıl gerçekti? Anlayışlı olması ilgili şefkatli ve çocuk olması. Tam baha göre yaratılmış dedi içinden Yunho.







" Bu sefer tombul memeleri söyle kocamsu bey."













~~~











Akşam yemeğinde kimseden çıt çıkmıyordu. Tabi birazdan çıkacaktı çünkü kardeşi istifa ettiğini ve çalışmayacağını kendini toparlayınca da bu evden taşınacaklarını söyleyecekti. Tabi Yeosang'ın arayı yumuşata bilmesini diliyordu. Anası babası abileri falan bok vardı bu kadar çocuk yapmışlar zaten.




" İki ay boyunca çalıştım sizin şirketiniz de. Para vermesiniz de sağolun. Ama istifa mektubumu bugün genel müdüre bıraktım. Yani Bay Changbin'e. Artık sizin şirketiniz çalışmayacağım. Abimin kafesini işleteceğim. Kendimizi toplayınca Yeosang ile buradan taşınacağız." Derin nefes veren kardeşi ile iyi işti bakışı atıp masadakilere baktı.




Çilek / YungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin