14

112 18 40
                                    


















Yunho konaktan içeri girince avluyu yıkayan Hwa'nın hoşgeldin diyip işine devam etmesiyle Mingi ile kolay gelsin diyip üst kata çıktılar. Oturma odasında televizyon karşısında çekirdek yiyen kaynanasına birde Mingi'ye baktı. Başını sallayan adamla beraber boğazını temizledi.




" Bayan Song. Lafı uzatmayı sevmem. Size kötü bir kelimeyi yakıştırmamalıydım. Sizi kınarken sizin gibi davranmak bana yakışmadı özür dilerim." Slayledin aşkom.





" Ana sende şimdi Yunho'dan özür dile." Ne? Yunho sevinçten içten içe göbek atıyordu. Lafa gerek yok bu bile ağır oldu dedi içinden. Neyse zaten lafı da koymuş oldu. Oturduğu yerden kalkan kadının elleri birer bel boşluğunu bulup çirkef moduna bürünmesiyle Yunho sırıttı.






" Senin dediğini kulağın duyar mı oğul? Ben ananım anan nasıl özür dilememi istersin?"




" Yunho küçüklüğünü bilip hatasını telafi etti. Büyüklük yapıp özrü kabul edip sende ona o muameleyi yaptığın için özür dile ana. Zor değil. Eşimi orospu yerine koyma ana ben ne abimim nede o aptal kuzenim. Bu da son sözüm şimdi seni bekliyoruz."





Ağır mı oldu acaba? Yunho kısa saniyede bunu sorgularken ona ateş topu gözlerle bakan kadının özür dilerim diyip odayı yıldırım hızında terk etmesiyle hızla geriye dönüp Mingi'ye sarıldı.




" Hiç cıvıltma yavrum. Ne bir daha böyle laflar duymak istiyorum nede boyundan büyük işler. En kötü bileyim ona göre adım atayım anladın mı?"




" Anlamaz olur muyum hiç kocam. Ben Yoona'yı uyutayım akşam yemeğine kadar odamızda." Sonda göz kırpınca muzip bir gülüş atan Mingi'nin omzuna vurup kızını kucağına alınca otuz iki diş sırıtarak çıktı odadan. Kaynanasına indirdiği mükemmel darbe ile o kadar mutluydu ki. Tabi birde kocasısu beyi ile tekrar iyi olmanın verdiği mutluluk.











~~~






" Mingi~yaAh"  Tıklanan kapıyla Yunho kafasını gömdüğü yastıktan kaldırıp şokla kapıya baktı. Belinde ki eller tutuşunu sıklaştırınca avuç içlerini yatağa bastırıp başını geriye çevirdi ki sırıtan adamın içinde bir anda hızlanmasıyla kafasını geri yastığa gömdü.




" Efendim Wooyoung?" Yunho resmen prostatına savaş açan şeyi sevişme bitince koparıp atacaktı. Düşman mı sikiyordu ne bu kökleme?



" Sofrayı kuruyoruz gelin haydi."




" Tamam beş bilemedin on dakikaya geldik." Yunho nefes almak için kafasını kaldırdı. Kulağında öpücükler hisserderken dorukta olmanın verdiği haz gözlerine yansıyordu. Bayık bakışlarla mayhoşluk karışmıştı. Az önce ki sert darbeler yerini yavaş bir ağır çekime bırakırken Yunho onu çekmeye başlayan elle dizlerinin titrediğini hissetti ve diz kapaklarını biraz daha yatağa bastırdı.






" Kendini kasma Yunho avucuma içini dök." Demesi kolay ama onun için değil.
Yunho son vuruşun ardından adamın avucuna boşalırken, onunda içine boşaldığını hissetti. Yüz üstü yatağa uzanınca içinden çıkıp yanına uzanan adama baktı. Ağzı açık, dili dışarda, art arda nefesler alıp veriyor ve oldukça seksi. Bu adam tamamen onundu.






" Çok güzelsin Mingi. Bir an hiç barışmayacağız sandım." Yunho dudakları titrerken konuştu. Ona dönen Mingi'nin gülümseyip elini çıplak kalçasına atıp ovmaya başlaması başını kocasısu beyin göğsüne koyup kollarını onun vücuduna doladı.






Çilek / YungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin