Çilek / Yungi

17

" Rüya gördüm çok korktum." Yunho ona suyu uzatan eşine dehşet bir şey söylercesine konuştu. Çünkü gerçekten korkunç bir rüya görmüştü. Hatırladıkça yine tüyleri diken gibi havaya kalkıyordu. Mingi ise oldukça korkmuş duran eşinin yanına oturup onu göğsüne çekip saçlarını okşadı.

" Geçti yavrum burdayım ben." Rüyada da hatta kabusunda da Mingi böyle demişti. Kendisi yüzünde olmuştu rüyasında zaten. Dün Bang konağında akşam yemeğine kalmışlardı. Yunho tabi ki kendini tutamayıp herkese sırası ile geçirmişti lafları. Ardından ise gergin konaktan ayrılmışlardı. Bugün işe oldukça durgun ve boş geçmişti. Ta ki şimdi gördüğü kabusa kadar. İçinde bir his belirmişti ve bundan memnun değildi.

" Biliyorum biliyorum Mingi. Ama korktum."

" Korkma benim kocasısu beyi olduğum Yunho gözü karadır. Cesur azimli ve merhametlidir. Onun neşeli çocuk ruhunu kim korkutabilir yavrum de hele? Ufacık rüya mı?"

" Ya Mingi aptal adam. Çok seviyorum seni." Durdu her ikisi de. İlk defa demişti seni seviyorum demişti. Mingi kıkırdarken Yunho ise otuz iki diş sırıtıyordu. Fakat hala daha gülen Mingi 'bende seni seviyorum ' demeyince geri çekilip kulağını tutup çekti.

" Seni seviyorum dedim Kocamsu bey! Sende söyle hemen."

" Ama yavrum zorla de-" Mingi'nin sözünü kulağında ki acı kesmişti ama şuan tatlı bir acıydı. Sırıtırken kızgın adamın dudaklarına uzanıp sert bir öpücük kondurup geri çekildi.
" Bildiğin şeyleri sorma yavrum. Ayrıca evet çok seviyorum seni."

" Şey Mingi'm, kocam, beyim, erim, kocamsu beyim. Sevişsek mi?"

" İki söze azmak ne demek yavrum? Gecelik giy gel öyle." Göz kırpıp hodri meydan havası veren adamla elinde ki bardağı komidinin üstüne bırakıp yataktan kalkınca dolaba ilerledi kapağı açınca Mingi'nin ' kadın değilsin biliyorum ama seni böyle görmek istiyorum ' diyip verdiği beyaz geceliği eline alınca dolabı sertçe kapadı.

" Ben bunu giyince hala erkek olmaya devam edeceğim Mingi biliyorsun dimi?"

" Gecelik sadece kadınlara özgü değil bana göre yavrum. Sen bunu giyince yine ben kalçanı saatlerce becericem. Yine seni çekerek rahatlatıcam. Bunu giymen seni kadın kefesine koydum olmuyor. Ama istemiyor isen bırak gitsin."

" İstersen giye-"

" Bırak ve yat Yunho. Yarın işlerim çok ışığı kapat."

~~~

Yunho yemek masasında gırgır şamata ile konuşan kişilerden bir haberdi. İki gece önce olan o anlamsız olaydan sonra soğuk gibiydi. Yaklaşmaya çalıştıkça uzaklaşıyordu. Bir gecelik uğruna kalbini kırdım şimdi o bir gecelik uğruna kalbimi kırıyor diyordu. Ama Mingi ise hala daha onu tanımayan adama kızgındı. Bir kadın istese bir kadına aşık olup evlenirdi. Tek istediği o mükemmel vücudu çırılçıplak bırakmadan önce o kumaş parçasının içinde görmekti.

" Abi duydunuz mu öteki şehirlerden akrabalar geliyormuş. Kurban için bu sene mardinde toplanma kararı almışlar."

" Evet oğul uzun zaman olmuştur görüşmeyeli. Koca aşiret bir araya gelsinde namımız konuşulsun dedik."