9

1.6K 225 278
                                    

"Şu yürüyüşünü düzelt artık omega!"

Leydi Soojin'in bağırışı saray bahçesinde yankılandığında Jisung da dahil omegaların hepsi irkilmişti. Soojin onlara sık sık sesini yükseltse de ilk defa bu kadar yüksek sesle bağırıyordu ve asaletini bir kenara bırakarak bağırması herkesi dumura uğratmıştı.

"Özür dilerim." Onun ne kadar sinirli olduğunu anlayan Jisung zıtlaşıp mevzuyu uzatmamak için eğilip kalkmıştı.

"Özür dilemenin hiçbir şeye faydası yok Jisung. Eşyalarını topla."

Duydukları Jisung'un donup kalmasına sebep olduğunda ne diyeceğini bilememişti. Prens Minho ile dün geçirdiği vakitler gözlerinin önüne gelirken bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı fakat sustu. Neden diye soramazdı, nedeni gayet açıktı. Gönderemezsiniz diyemezdi, Prens Felix'in gitmesini istemediğini bilse de bu konuda böbürlenmeye hakkı yoktu. Daha iyi olacağını söylese de Leydi inanmazdı. Bir yandan da neden saraydan ayrılmak istemediğini anlamaya çalışıyordu.

Sahi, geldiği günden beri kasabaya dönmek istiyorum diyen kendisi değil miydi?

Herkesin arasına bomba gibi düşen sessizlikte çoğu omega gülmemek için kendisini tutmaya çalışırken Jeongin ise ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırıyordu. Jisung ondan daha çok hak ediyordu burada kalmayı. Bazı şeyleri kabullenmişti ve bu kabullendiği şeylerin arasında Jisung'un ne kadar güzel bir Kral eşi olacağı da vardı. Bunca omeganın arasında halkını sevecek, herkesi tek tek kucaklayacak ve omegaların ne kadar değerli olduğunu kanıtlayabilecek tek kişi oydu.

"Ne oluyor burada?"

Ortamda yankılanan gür ses bir anda herkesin dikkatini çektiğinde Komutan Bang kaşları çatık bir şekilde yanlarına doğru ilerliyordu.

"Komutan Bang." Leydi eteğini tutarak reverans yaptıktan sonra doğrulmuş, Jisung da dahil diğer omegalar da ona ayak uydurarak alfayı selamlamıştı.

"Her şey yolunda mı Leydim? Sesiniz Prens Minho'ya kadar ulaşmış. Kendisi durumun ne olduğuna bakmamı emretti."

"Lütfen Prense özürlerimi iletin, birkaç aksilik sadece. Bir daha olmayacağından emin olabilirsiniz." Leydinin samimi özrüne karşılık alfa kafasını sallamakla yetindi.

"İletirim, ve bir de Prens Minho bugün akşam yemeğini omega Jisung ile yiyeceğini iletmemi istedi. Hazırlanmasına yardımcı olmanızı rica etti Leydim."

Leydi Soojin birkaç saniye kalakaldığında nezaket kurallarını bir kenara bırakan Jisung bir adım öne çıktı. Komutan Bang'ın bakışları ona döndüğünde duruşunu bozmadan dudaklarını araladı. "Ne yazık ki yemeğe katılamayacağım. Leydinin direktifiyle bugün saraydan ayrılıyorum."

Komutan Bang'ın kaşları çatılırken bakışları Jisung'un üzerinden Leydiye dönmüştü. Prens Felix defalarca kez kesin bir dille Jisung'un gitmeyeceğini söylemişken yaşlı omeganın bu haddi nereden bulduğunu anlamıyordu. Jisung ise bu kadar suskunluğun yeterli olduğuna kanaat getirmişti. O sustukça herkes tepesine çıkıyordu ve bu durum artık canını ciddi manada sıkıyordu. Cesaretini toplamasında elbette Prens Minho'nun onunla tekrar görüşmek istemesinin de çok büyük etkisi vardı.

Jisung bir kere de bencil olmayı, ve canının istediği gibi hareket etmeyi istiyordu.

"Leydim?" Komutan Bang'ın, Jisung'un ağzından çıkan kelimelerin doğruluğundan şüphesi olmasa da yıllardır bu saraya hizmet veren omeganın ne diyeceğini merak ediyordu.

"Prens Minho ile bizzat kendim görüşeceğim Komutan Bang. Bana eşlik ederseniz sevinirim."

Leydi buz gibi çıkan sesiyle söyleyeceğini söylemiş, yanına Komutan Bang'ı da alarak saraya ilerlemişti. Omegalar ise ne olduğunu anlayamayacak kadar sersemlemişken Jeongin bir anda Jisung'un üstüne atlamıştı.

the chosen one | minsung & omegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin