27. Bölüm Benzinlik

37 5 0
                                    

~~~~

Uyandığımda havanın hâlâ karanlık olduğunu gördüm. Komodinin üzerindeki telefonumun çalması ile yatakta doğruldum ve telefonu elime aldım.

Ekranda 'Esatcığım' yazısını görünce Esat Hocanın aradığını anlamıştım. Hemen telefonu açıp kulağıma dayadım.

"Efendim?"

"Şuan durduğun evin 2 km ilerisindeki benzinlikteyim." Şaşırmıştım.

"Burayı nasıl buldun?"

"Uzun hikaye boş ver şimdi onu hadi gel seni bekliyorum."

"Tamam bekle." Telefonu kapatıp yatağın kenarına koydum, dolabı açıp elime gelen ilk kıyafetleri alıp giydim 'Eşofman ve sweat'.

Telefonumu koyduğum yerden alarak odamdan çıktım ve merdivenlere yöneldim. Bartın gelmişmi diye evi yokladım.

Hâlâ gelmemişti. Fırsat bu fırsat hadi Doğa yaparsın. Dış kapıyı açarak dışarıyı kolaçan ettim ama demir kapının önünde iki koruma vardı onları geçmem zordu bu yüzden evin arkasını dolanıp, arka kapı varmı diye baktım.

İleride kapıyı görünce yüzüme bir gülümseme gelmişti, hemen kapının kulpunu tutup indirdim ama açılmadı kilitliy'di. Hay anasını ya.

Ne yapacağım diye düşünürken duvara dayalı merdiven olduğunu gördüm. Hemen alıp kapıya dayadım ve üstüne çıkarak kapının diğer tarafına atladım.

Benzinlik olduğunu düşündüğüm yere doğru yürümeye başladım. Birkaç dakika sonra ileride bir benzinlik görmüştüm.

Yürüyüşümü birazdaha hızlandırırarak oraya vardım. Vardığımda Tesla arabasının kaputuna yaslanmış, altında palazzo pantolon olan üstüne de siyah gömlek giymiş olan Esat Hocamı gördüm.

Beni görünce kollarını iki yana açtı hızlıca yanına gidip ona sarıldım.

"Seni özledim."

"Ben daha çok özledim güzelim."

Kafamı kaldırıp ona baktım. Aklıma tekrar beni nasıl bulduğu gelmişti.

"Yerimi nasıl öğrendin."

"Güzelim biraz zor oldu tabii ama öğrendim işte bir şekilde. Nerede olursan ol seni her zaman bulurum Doğa."

Elini başımın üzerine koyup, okulda yaptığı gibi saçımı karıştırdı. Esat Hocanın telefonuna bildirim gelmesi ile benden ayrılmış telefonunu cebinden çıkarıp mesaja bakmıştı. E ben kaldım:(

"Bir sorun mu var?"

"Endişelenecek birşey yok güzelim okul hakkında bildirim gelmiş."

Okul demişken okulum ne olacaktı? Abartma Doğa sanki zorla tutuluyorsun. 'evet?'.

"Okulum ne olacak?"

"Onu sen dert etme, seni burada bırakmam. O abin denen herif kim bilmiyorum ama seni benden alamaz."

Dediği şeyler kalbimi hızlandırmıştı. Ayaklarımın ucunda yükselip yanağına bir öpücük kondurdum, o ise iki elini başımın iyi yanına koyup dudaklarıma minik bir buse bırakmıştı.

Kesin yanaklarım kızarmıştı off. Utançtan ellerimi yanaklarıma koydum bunu görmemeliydi. Esat Hoca gülerek elleri ile ellerimi yüzümden çekti.

"Kapatma yüzünü böyle daha tatlı oluyorsun."

"Yaa hocam utandırıyorsunuz amaa."

"Beraberken bana Hocam demesenmi insanlar farklı bakıyor." Yanımızdan geçen insanlara bakınca bize yandan baktıklarını gördüm.

"Yani öhm kocamm."

Esat Hoca sesli güldü.

"Bu hoşuma gitti."

Esat Hocanın gözleri dudaklarıma kaydı. Bakma be oğlum yanlış yerdeyizz.

"Bence artık gitmeliyiz geç oluyor."

Geri çekileceğim sırada Esat Hoca elini belime geçirip beni kendine çekti.

"Birkaç dakika daha dur güzelim..." Diğer eli ile çenemden tutup başımı yukarı kaldırarak ona bakmamı sağladı. Gözlerimiz birbirine kilitlenmişti.

Yüzünü yavaşça bana doğru yaklaştırmaya başladı, şimdi burun burunaydık. Dudaklarını dudaklarıma değdirecekken yan tarafımızdan gelen ses ile kafamızı sesin geldiği yere çevirmştik.

"Doğa! Hemen uzak dur ondan." Başta kim olduğunu anlayamadım. İyice baktıktan sonra onun bartın olduğunu gördüm.

"Bartın?"

Onun burada ne işi vardı?

"O kim?"

"Abim."

Esat Hoca elini belimden çekip önüme geçti.

"Sorunmu var?" Dedi Esat Hoca sorgulayıcı tavırla.

Bartın yanımıza geldi.

"Doğanın yanında görmim seni Esat."

Bartın elini uzatıp bileğimi tuttu ve beni kendi yanına çekecekken Esat Hoca, diğer bileğimden yakaladı beni. Benzinlikteki insanlar bize bakıyordu.

"Sen kim oluyorsun da emir veriyorsun?" Dedi Esat.

"Tanımak istemeyeceğin biri."

Esat Hoca küçük bir kahkaha koydu ortaya.

"Görünüşünden ne kadar delikanlı durmaya çalıştığın belli." Esat Hoca beni kendine çekti.

"Öyleyim zaten senin gibi edebiyat yapmaya çalışmıyorum. Doğa benimle geliyor." Bartın da diğer bileğimden beni kendine çekiyordu.

"Sen benim edebiyatımla nasıl dalga geçersin lan! Senin beynin buna yetmez bile! Doğa benimle gelicek."

İkisi birbirinin üzerine doğru yürümeye başlayınca iki elimi havaya kaldırıp ikisini durdurdum.

"Yeter artık! Küçük çocuklar gibi insan içinde kavga ediyorsunuz. Benide oyuncak gibi çekiştirip durmayın. Oyuncak değilim ben." Diye bağırdım.

İkisinin arasından çıkıp eve doğru yürümeye başladım. İkisini orada başbaşa bırakmıştım. Evin önüne geldiğimde kapıda yine koruma vardı. Kapıya yaklaşınca eli ile önümü kesti.

"İzinsiz giremezsiniz."

"Ben Bartının kardeşiyim çekil şuradan." Koruma başını olumlu şekilde sallayınca kenara çekildi ve demirli kapıyı bana açtı. Hızlı bir şekilde içeri girdim.

Odama çıkıp camdan dışarı baktım, Bugatti arabasının malikaneye giriş yaptığını görmüştüm. Camdan uzaklaşıp dolabımı açtım, içinden şort ve uzun tişört çıkartıp yatağın üzerine koydum.

(Gecelik böyle bişeee)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Gecelik böyle bişeee)

Üstümü değiştirip yatağa uzandım. Telefonumu elime alınca annemden gelen bildirdim tekrar gözüme çarpmıştı. Ona yazmaya karar verdim.

                          Annem

Doğa: Birşey mi oldu?

Mesajı gönderdikten sonra mesaj yerinden çıkıp telefonu yatağımın kenarındaki komodinin üzerine koyup gözlerimi kapadım...

DEVAMI YARIN GELECEKKKK BEKLEYİNN

Kalbim Hanginize Ait? +18 {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin