9. Bölüm Kütüphane

47 7 0
                                    

Yavaş yavaş yükseliyoruz güzellerim.

~~~

"Tabikide var hemen getiriyorum."

Telefoncu telefonu getirdi ve önüme koydu çok güzeldi tam hayalimdeki telefon'du.

"Bunu alıyorum."

"Tamam hanımefendi. Ben telefonunuzu hazırlayıp geliyorum."

"Gerek yok sağolun. Ücrete geçelim. Birde yeni hat istiyorum."

Telefonun ve hattın parasını ödeyip aldım. Kübra ile arabaya geri döndüğümüzde telefonu açtım.

Yeni hattı taktım ve annemin numarasını kaydettim. Sonra da kübranınkini kaydettim. Kübra arabayı çalıştırdı.

"Beni okula bırakır mısın?" Dedim Kübraya.

"Okulda ne yapacaksın?"

"Kütüphaneye gitmem lazım. Sonra açıklarım."

"Tamam o zaman. Kaçışın yok anlatacaksın." Gülümsedim.

Kübra arabayı okula doğru sürdü. Okula vardığımızda arabadan indim ve okula girdim.

Aklımda ne yapacağıma dair hiçbir fikir yoktu. Kütüphaneye gitmek iyi olabilirdi hem kafa dinlemiş olurdum.

Kütüphaneye geldiğimde kimse yoktu. Tam istediğim şekilde sessiz ve huzurlu bir ortam. Cam kenarındaki masaya oturdum.

Yeni telefonumu inceliyordum. Birkaç dakika sonra içeri biri girdi. Kapıya doğru baktığımda kimse yoktu.

Telefonumla ilgilenmeye devam ettim. Bir süre sonra yanıma biri geldi.

"Doğa? Ne yapıyorsun burada tek başına?" Kafamı kaldırıp o kişiye baktım.

"Hocam? Ben yalnız kalmaya geldim siz ne yapıyorsunuz?" Esat Hoca gelmişti yanıma. Koskoca kütüphanede sadece ikimiz vardık.

"Bende öyle dolaşıyordum seni gördüm. Yanına boşsa oturabilir miyim?"

"Tabi boş oturun."

Sandalyeyi çekip oturdu. Burada baş başa olmamız beni biraz germiş'ti.

"Yeni telefonun mu?" Gözleri ile telefonumu işaret etti.

"Evet alalı daha yarım saat oldu." Dedim gülerek.

"Vay. Güle güle kullan." Aman nazar değmesin.

"Sağolun." Telefonumu elime almış öylesine uygulamalara bakıyordum.

"Sana geçende verdiğim proje ödevini yaptın mı?" Eyvah. Ben onu hepten unuttum.

"Şey Hocam ben size onu soracaktım da şey..." Ne diyecektim ki?

"Numaram'ın olmadığını söyleme sakın.?"

"Şey, numaranız yok. Telefonu yeni aldım." Yalan bir. Telefonu yeni almamla hiç alakası yoktu.

"Doğru." Telefonu elimden aldı ve kendi numarasını yazdı. Sonra kaydetti.

Ardından kendi telefonunu çıkarttı ve benim telefonumdan kendisini çaldırdı. Benim numaramı da kendi telefonuna kaydetti.

"Şimdi oldu."

"Evet." Ortam birden sessizleşti. İkimizde birşey demiyorduk. Neden bu kadar garip hissediyordum. Konu açmak amacıyla soru sordum.

"Cinayetle ilgili başka sorun çıktı mı okulda?"

"Hayır son üç gündür cinayet işlenme'di. Polisler katili arıyor."

"Hm anladım. Siz nasılsınız iyi misiniz?" Diye sordum.

"Evet iyiyim düşündüğün için sağol Doğa. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim." Artık git Hoca gitt.

"Güzel. Bugün okulda mı duracaksın?" Gözlerimin içine bakarak sormuştu. Gözlerimi kaçırdım.

"Bilmiyorum." Ne yapacağımı bilmiyordum gerçekten.

"Aslında benim aklımda birşey var." Tekrar gözlerine baktım.

"Ne var?"

"Yanlış anlamazsan beraber kahve içmeye gidebiliriz." Estağfurullah ne yanlışı.

Esat Hoca bana neden bu kadar yakın davranıyordu anlamıyordum. Ama hayır da diyemiyor'dum.

"Kötü fikir değil. Olur gidelim."

"Tamam o zaman. Ben ofisimden arabanın anahtarlarını alıp geliyorum. Sen arabamın yanına git."

"Tamam hocam." Kalktı ve gitti. Bende peşinden kalkıp dediği gibi arabasının yanına gittim. Yeni telefonumdan direk Kübraya yazdım. İyiki numarasını telefonu alır almaz kaydetmiştim.

Aşk Böceğimm

Doğa: Kanka.

Aşk Böceğimm: Efendim?

Doğa: Ben şuan Esat Hoca ile kahve içmeye gidiyorum.

Aşk Böceğimm: Ne! oha? Kızım ne ara ayart'tın hocayı kendine.

Doğa: Ya kızım ne alaka. Yanlış anlamaz'san dedi. Yani yanlış anla'mamam lazım.

Aşk Böceğimm: Olsun buda bir gelişme. Öpüşürsen'iz yüz yüze anlatırsın.

Doğa: Abartma Kübraa!!

Aşk Böceğimm: Tamam birşey demedim. Hadi iyi öpüşmeler size görüşürüz.

Doğa: Of Kübraa!!

Gülerek telefonu kol çantama koydum. Esat Hoca çok bekletmeden gelmişti. Arabasına bindik.

Okula en yakın cafeye gelmiştik. Arabadan inip içeri girdik. İki kişilik küçük masaya oturduk ve sipariş verdik. Sonra başımıza bir garson geldi.

"Hoşgeldiniz!! Çiftlerimize özel indirimler var ilgilenirmiydiniz?"
Esat Hoca ile birbirimize baktık ve ben konuşmadan Esat Hoca konuşmaya başladı.

"Biz sevgili değiliz yinede sağolun." Diyince bi rahatlama geldi.

'Hoşuna gitti sus.'

Asıl sen sus iç sesim!!

"Pardon. Sizi böyle görünce çift sandım" nasıl görünce kardeşim?? Altı üstü Esat Hocaya bakıyorum.

Garson gitti. Siparişler gelene kadar ikimizde ağzımızı açmadık. Siparişler geldikten sonra kahvem'den bir yudum aldım. Tadı çok hoşuma gitmişti. Peşinden bir yudum daha aldım. Sonra Esat Hoca güldü.

"Tadını sevmiş olmalısın."

"Ahah evet çok beğendim." Tekrar bir yudum aldım.

"Afiyet olsun güzel kız." Az kalsın ağzımdaki kahvemi hocanın yüzüne geri püskürtecektim.

Ay yok ben niye kıskancam canımmmm.

Kalbim Hanginize Ait? +18 {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin