14. Bölüm Revir

39 6 0
                                    

~~~

"Ee ne konuşmak istiyorsun benimle?" Cebimden kıskaçlı tokayı çıkarıp ona gösterdim.

"Bu toka hakkında." Kadir elimdeki Tokaya baktı, sonra da bana.

"Kime ait olduğunu biliyor musun?"

"Evet Kardelene ait."

"Peki kardelenle bir ilişkin mi vardı?" Kendimi şimdi de polis gibi hissetmiştim. Bence polis olmalıyım.

Kadir rahatsız olmuş gibi omuzlarını silkeledi.

"Pek değil. Sadece arkadaştık." Dedi.

"Peki bu tokan'ın seninle bir alakası varmı?" Bana güvenip güvenmemek arasında kaldığı bakışlarından belliydi.

"Merak etme sadece birşey öğrenmeye çalışıyorum. Güvenebilirsin bana." Yüzü birden yumuşadı.

"O ölmeden birgün önce beraber okulun bahçesinde dolaşıyor'duk. Tokasını saçından çıkartıp elinde taşıyordu. Telefonuna bir mesaj geldi. Okuduğunda korkmuş gibi bir ifade vardı yüzünde. Birden gitmesi gerektiğini söyledi. Tam gidicek'ken kolundan tuttum. O sırada tokası elinden düştü. Almak için eğildiğimde kardelen gitmişti bile. Bende tokayı sıram'ın altına koydum. Kaldı öyle." Anlatırken morali birazdaha bozuluyordu. Belli ki kardelenden hoşlanıyordu.

"Anladım. Seni böyle sorguya çektiğim için kusura bakma." Derken ayağa kalktım

"Sorun yok." Sınıfın kapısını açıp dışarı çıktım. Kapıyı kapatmadan Kadire seslendim.

"Şey bide bugün ki arkadaşlarımın kusuruna bakma."

"Kimlerin?"

"Tümer ile Batuhanın."

Kadir isimlerini duyunca ürkmüştü.

"S-sorun yok." Gülümsedim ve kapıyı kapattım. Bugünlük okulda işim bitmişti.

Koridorda yürürken Esat Hocayı gördüm, bir öğrenci ile konuşuyordu. Kafasını tam benim olduğum yere çevirecekken revire giriverdim.

Beni görmesini hiç istemiyordum. Bir süre bekledikten sonra gittiğini düşünerek revirden çıkmaya karar verdim. Kapıyı açıp dışarı çıkacakken kapıda biri ile çarpıştım, geriye doğru sendeledim. Beni sargılı olan bileğimden yakalamıştı. Canım yanmıştı birazcık.

"Kusura bakmayın- Hocam!?"

Karşımdaki kişi Esat Hocay'dı!

"İyimisin Doğa? Birşeyin varmı?"

"H-hayır yok. Sizin burada ne işiniz var?"

"Seni gördüm. Birden buraya girdin bende birşey oldu diye endişelendim."

"Ah, birşey yok."

"Buraya niye geldin o zaman?" İşte şimdi sıçtım. Düşün düşün.

"Şey Hocam, sizden kaçıyordumda. Yakışıklılığınız beni bayıltıyor..." Demicektim tabikide. Aklıma gelen ilk yalanı söyledim.

"Şey... Kolum! Evet kolum yara o yüzden geldim. Pansuman gerek." Yalan sayılmazdı aslında. Kolumu açıp ona gösterdim. Kolumu eline aldı ve yaraya baktı.

"Gel ben sana yardım edeyim."

Of gitmesini beklerken daha çok yanaşıyor! Beni sandalyeye oturttu, pansuman ile sargı bezi alıp yanıma geldi. Koluma pansuman yapmaya başladı.

"Bu yara yeni olmuş. Nasıl oldu?" Derken hem bana bakıyor biryandan da yarama batikon sürüyordu. Elleri tenimde çok yavaş ve nazik hareket ediyordu.

Ona dün akşamdan bahsedemezdim. Yalan bulmam lazımdı.

"ııı... Dün arka bahçeyi temizlerken tel çizdi." Aferin doğa kübranın bahçesi bile yok. Onu geçtim benimde bahçem yok.

"Anladım. Bir dahakine çok daha dikkatli ol tamam mı. Canının yanmasını istemem." Tekrar gözlerime baktı. Bayılacam şimdi şuracıkta!!

'Bana bu kadar iyi davranmayın Hocam... Size olan şüphelerim kafamdan birer birer uçup gidiyor.'

Diye içimden demeden edemedim. Esat Hoca sargıyıda sardıktan sonra kalktı. Bende onunla beraber kalktım.

"Teşekkür ederim Hocam."

"Rica ederim Doğa. Eve mi gidicek'sin şimdi?" Bir yandan sorup diğer yandan ise sargı ile batikonu yerine koymuştu.

"Bilmiyorum. Belki giderim." Birden karnım guruldadı. Acıkmanın sırasımıydı be Doğa!

"Sanırım aç olan tek kişi ben değilim." Derken bana bakıp gülümsedi. Ay çok utandım.

"Pardon. Sabah kahvaltı etmedim de." Hocanın yüzüne bakmıyordum.

"Ben edecek güzel bir yer biliyorum. Hadi gel." Revirden çıktığında kendimi onun peşinden giderken buldum. Neden onunla gidiyordum? Kendime hakim olamıyordum. Duygularım buna izin vermiyordu...



SON İKİ BÖLÜM KISA OLMUŞ OLABİLİR.

İLERİKİ BÖLÜMLER UZUN UZUN GELECEK BEKLEYİNN 💕🦄😻💋✨

Kalbim Hanginize Ait? +18 {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin