Kalbim Hanginize Ait? +18 {TAMAMLANDI}

29. Bölüm Otel (+18)

Evettt yeni bölüm de geldiii

Birkaç sorunlardan dolayı hikâye yayımlayamadım özür dilerimmm ama şimdi yeni bölümle devam edeceğizzz.

İyi okumalar bol bol oyy.

~~~

Dakikalar sonra bir binanın önünde durduk. Şaşırmıştım buraya neden getirmişti beni? Kafamı camdan çekip ona çevirdim.

"Burası neresi?"

"Sabırlı ol güzelim." Gözlerimin içine bakıyordu her cümlesinde. Başımı olumlu bir şekilde sallayıp arabanın kapısını açarak dışarı çıktım. Esat da peşimden çıkmıştı.

Kafamı kaldırıp binaya göz gezdirdim- bir saniye burası bina değildi ki? Burası bir otel di. Beni otele mi getirmişti? Otelin üzerinde ki yazıyı okudum 'DİYAR HOTEL' ismi hoşuma gitmişti. Bakalım diyar gibi mi.

Esatla beraber otele doğru yürüdük önüme geçip bana kapıyı açtı. Ona küçük bir gülümseme sundum.

"Gel"

İçeri girip resepsiyonun yanına gittik. Esat resepsiyondaki kadın ile birşey konuşmaya başladı. Kadın esata bir anahtarlık uzattı Esat eline aldı.

"Teşekkürler Hanfendi" dedi kadına.

"Rica ederiz efendim iyi geceler dileriz" esata bakmaya devam ediyordu. İlla gözlerini mi oyim be kadın bakma işte!

Esat hoca ile asansöre gittik. Asansöre bindiğimiz de Esat beşinci katı tuşladı.

~~~

Beşinci kata geldiğimiz de asansörün kapısının açılmasını bekledik açıldıktan sonra asansörden çıkarak koridorda yürümeye başladık. Hangi odaya gittiğimize dair birşey bilmiyordum.

'131' Nolu kapıya geldiğimizde esat hoca kadının verdiği oda anahtarı ile kapıyı açtı. İçeri gireceğim sırada Esat beni durdurdu, birden gözlerim karardı. Elleri ile gözlerimi kapatmıştı.

"Ama ya gözlerimi açç" diye yalvardım. Ne vardı da kapatıyordu gözlerimi.

"Sürprizi pat diye görmeni istemem". Yavaş adımlarla içeri doğru ilerlemeye başladık. Arkamdan kapanan kapı sesi ile artık içeride olduğumuzu anlamıştım. Birkaç saniye sonra Esat ellerimi bir eli ile tutup gözlerime getirdi.

"İki dakika böyle dur sakın açma gözlerini" diye uyardı beni. Sanki açacaktım.

'Açma diyor sana adam'

Sanane be!!

İç sesimde bı ayrı bela!

"Tamam" elini çekip yanımdan gitti. Ne yapacağını merakla beklerken Esatın sesini duydum.

"Gözlerini aç" dediğinde gözlerimi açtım...

Ağzım açık kalmış ellerimi ağzıma götürmüştüm. Oda karanlıktı ama etrafta mumlar yanıyordu ve odanın ortasında kocaman bir yatak vardı. Yatağın üzerinde koparılmış gül yaprakları vardı.

"Bunlar... çok güzeller" gözlerim mi dolmuştu? İşte ufak sürprizlere bile gözlerim yaşarıyor benim.

'Sulu gözsünde ondan'

İç sesimi takmayarak Esat baktım.

"Hepsi senin için güzelim tabii buda" elleri ile arkasında sakladığı şeyi çıkartıp bana uzattı. Küçük bir kutuydu bu. Mumlar odayı az aydınlattığı için rengini çok seçemiyordum. Sanırım griydi.

"Ne var içinde?

"Açta gör " kutuyu elinden aldım ve açtım. Kutunun içinde kolye ve küpe takımı vardı. Kolyenin rengi gümüştü ve ucunda elmas modeli olan parlak bir kolyeydi. (Her kolye parlak olurda anladınız siz.) Kolye ile küpeyi kututan çıkartırken kutunun dibindeki fotoğrafı gördüm.

Elime alıp fotoğrafı inceledim. Esat ile geçen sene gezide kahve içerken kızlar zoruyla başbaşa çekildiğimiz bir fotoğraftı. Bunu hâlâ nasıl saklamıştı.

"Teşekkür ederim bunların hepsi... Çok güzel" kalbim şuan yumuş yumuştu.

"Rica ederim güzelim hadi gel kolyeni takayım" elimden kolyeyi alıp, boynuma taktı. Esat kolyeyi takarken bende küpeleri takmıştım. Dönüp ona sarıldım. Dilimde teşekkür etmekten başka bir kelime çıkmıyordu. Sanki bütün cümleler bir bir kaybolmuştu.

"Ne kadar teşekkür etsem az"

"Sorun değil sen beğen yeter. Sana bunları almamın bir başka sebebi de var" bu dediği ile kafamı kaldırıp ona baktım sonra elim kolyeme gitti ve ucundaki elmas modeline baktım.

"Neymiş?"

Esat ellerini iyice belime yerleştirip dudağını boynuma değdirerek öptü. Öpüşü ile içim alev almıştı. Tekrar öptü boynumu hatta dudağı boynumda biraz fazla kalmıştı. Yapma oğlum bunun sonu iyi bitmez.

Boynum benim zayıf noktamdı. Esat dudaklarını boynuma sürterek dudaklarıma kadar çıktı ama dudağımı öpmedi. Oysa o kadar heveslenmiştim.

"Bugün ki yaptığım şeyler yanlıştı. Senin yanında öyle davranmalıydım özür dilerim." Şimdi ne için aldığı anlaşıldı. Gönlümü almaya çalışıyordu gözlerimi gözlerine kilitledim ve ellerimi Esatın boynuna doladım.

"Sorun değil" diyebildiğim tek şey bu olmuştu çünkü şuan fenaydım ve bu konu hakkında konuşmak istemiyordum.

"Ama g-" dudaklarına yapışmam ile susmuştu. İşte böyle sustururlar adamı. Esat öpüşme karşılık sertçe öpmeye başlamıştı beni. Elleri kalçama indi ve sıkmaya başladı sıkması ile ağzına doğru küçük bir inilti çıkarttım.

O bunu daha çok zevke getirmiş olacakki ellerini bacaklarımın altından geçirerek beni kucağına aldı ve yatağa oturdu. Kucağındaydım. Elleri ile kalçamı okşamaya başladı. Bende onun tişörtünü çıkartmaya çalışmakla meşguldüm.

Bana yardımcı olmak için ellerini kısa bir süreliğine kalçalarımdan çekti, tişörtünü üstünden çıkarttı ve yatağın kenarına fırlatarak ellerini eski yerine koydu. Kalçalarıma.

Ellerim sırtında gezmeye başlamıştı. Çok pürüzsüz bir sırtı vardı. Dayanamayarak bende üstümdeki sweatı çıkarıp kenara fırlattım. Dudaklarını dudaklarımdan çekip göğüslerime baktı. Fırsatçı seni.

Ellerini kalçalarımdan çekip göğüslerimin üzerine koyarak göğüslerimi sıkmaya başladı. Biraz acımıştı ama zevkliydi hatta çok zevkliydi.

Dudaklarını göğsüme yaklaştırıp sütyenden taşan kısımları öptü ve sonra sütyenimin kopçasını açarak kendine daha geniş bir alan sundu.

Kopçamın açılması ile düşen sütyenimi alıp kenara fırlattım. Esat göğüslerimi emmeye başladı. Yine çok sertti. Bir yandan emiyor bir yandan da ısırıyordu. Dayanamarak ağzımdan yine bir inilti çıkarttım. Bu biraz sonra daha fazla olmaya başladı.

"Esat..." Daha çok ilerisini istiyordum.

Kafasını göğüslerimden çekip bana baktı. Gözlerindeki kahvelik daha çok yoğunlaşmış gibiydi.

"Efendim bebeğim?" Sesi o kadar sexy çıkmıştı ki üstünde tekrar ıslandığımı hissettim.

"Ben dayanamıyorum" dedim. Gerçekten artık dayanamıyordum onu içimde istiyordum...

~~~

Evettttt bu bölümde burada bitiyor. Bidahaki bölüm sonra gelecekkk iyi okumalar güzellerim. ✨✨✨