Bu bölüm biraz karışık olacak hadi bismillah
~~~
"Bir sorun mu var?" Esat Bartının gözlerinin içine bakarak konuşmuştu. Ben sadece izlemekle yetiniyordum.
"Olması mı lazım?" Bartın tek kaşını kaldırarak esata doğru bir adım attı.Esat bileğimdeki elini çekti ve oda Bartına doğru bir adım attı.
"Evet kesinlikle, yoksa buraya gelmen için bir sebep göremiyorum" dedi Esat. "Bence bu konuyu burada kapatmalıyız. Esat, abim beni görmek için gelmiş." Derken Bartına baktım ve tek kaşımı kaldırdım."Dimi abi?" Abiyi bastırarak söylemiştim. Bartın iç çekti.
"Evet kardeşim. Duyduğuna göre Esat şimdi gidebilirsin. Kardeşimle birşey konuşmalıyım" bunu demesini beklemiyordum, ağzımın açık kaldığını anlayarak geri kapattım. Esat kaşlarını çatarak bana baktı. Birşey dememi beklediği belliydi.
"Birazcık izin verir misin? Kısa sürecek" Esat kısa süreliğine gözlerini kapattı. Derin iç çekişini göğüsünün baya şiştiğinden anlayabiliyordum.
Esat bana yaklaştı ve kulağıma eğildi."Sadece on dakika, on dakika sonra yanımda ol." Geri çekildi ve bizi yalnız bıraktı. Sinirli bir şekilde Bartına baktım.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Sinirle solumuştum. Bartın sırtını tekrar duvara yasladı. "Ne yapıyormuşum ki?" Dudağına bir gülümseme geldi.
"Bak senin yüzünden esatı gönderdim. Benimle ne konuşacaksın?""Birşey konuşmayacağım, sadece yalnız kalmak için söylemiştim." Ne? Benle dalga geçiyordu sanırım. Elimi saçlarımın arasına sokarak sinirle saçlarımı arkaya attım, dudağımı yaladım ve gözlerimi geldiğim yöne çevirdim.
Bir süre oraya baktıktan sonra Bartına döndüm " Şaka yapıyor olmalısın, bence ben burada gereğinden fazla kaldım. Konuşacak birşeyin varsa telefon denen birşey icat edilmiş. Arayabilirsin abicim." Ona kısık gözlerle baktım ve geldiğim yöne gitmeye başladım.
Duvarı tam geçecekken karşımda biri belirdi, daha doğrusu ona çarptım. Elimi kafama götürerek ovaladım ve karşımdaki kişiye baktım.
"Yinemi sen ya! Çekil şuradan" Oğuz karşımda dikilmiş, başını eğmiş bana bakıyordu. "Hey karamel sakin ol ne bu sinir?" Bakışlarım kısa Bir süreliğine eline gitti. Parmaklarının arasında sigara vardı. Oğuzun gözleri arkaya gittiğinde bende kafamı arkaya çevirdim. Bize doğru gelen Bartını gördüm. Kafamı hemen Oğuza çevirdim. "Bak şimdi sana ne diyeceğimm." Oğuzun kolunu tutup çekiştirmeye başladım. Oğuz şaşkın gözlerle bana bakıyordu.
"Ne oluyor? O adamdan mı kaçıyorsun? Sana zarar mı veriyor?" Hey Allahım şimdi de bununla uğraşacaktım.
"Doğa." Bartının sesini duyar duymaz olduğum yerde durdum ve Bartına döndüm. "Ne oldu?" Oğuz hem bana hem Bartına bakıyordu.
"Çek ellerini o çocuktan" sert bir tonda söyleyince oğuzun huzursuzlandığını anladım.
"Sevgilin mi?" Oğuzun sorduğu soru ile gözlerimi ışık hızında Oğuza çevirdim. "Hayır o benim abim." Oğuzun yüz kasları gerildi.
"Üvey abisi." Bartın bunu bilerek söylemediğimi biliyordu ve benim yerime söylemişti. Birden zil çalmaya başladı.
"Eyvah gitmem lazım" oğuzun kolunu bırakıp Esatın ofisine doğru yürümeye başladım. Şey belki koşuyor olabilirim.
Ofisin kapısı görüş alanıma girince bir iç çektim bir adım daha attım. "Hey böcek!" Arkamdan gelen sesle olduğum yerde durdum ve arkamı döndüm. Tek Kaşım istemsizce havaya çoktan kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Hanginize Ait? +18 {TAMAMLANDI}
Mystery / ThrillerÖĞRETMEN VE ÜVEY ABİ KURGUSUDUR!!! Okulda sıkça sorun yaşamama rağmen bana yardımcı olan öğretmenim... Ona karşı şüphelerim vardı . Bunun sebebi ise okuldaki cinayetten dolayıydı. Günler geçtikçe kalbimde ona karşı hissettiğim duyguyu gizleyemedim...