15▪︎ Ölüm Çiçeği

59 6 17
                                    

DİKKAT!

11, 12, 13 VE 14 Bölümlerin sırası farklı şekilde yayınlandı.

Lütfen bölüm sırasına dikkat edip okuyun kafanız karışmış olabilir♡

▪︎▪︎▪︎

[Payitaht]

Her ne kadar Topkapı Sarayı eski neşesine ve kargaşasına dönsede hala sessizliğini koruyanlar vardı. İçindeki kasırgayı kimseye belli etmeyenler vardı. Biricik ablası, güvencesi, sırdaşı Kamer'in emanetini bizzat taşımaya ve devam ettirmeye yemin etmiş Mihrişah Sultan vardı.

Şu iki ay sadece yeminler etmişti, ablasının intikamını alacaktı. Üzüntüsünden yataklara düşen Kamerin hastalığına sebep olanları bizzat kendi idam fermanını verecekti.

Eski Mihrişah yoktu.

Anne ve ablasının ardında huzurlu ve duygusal o hanım sultan iki ay önce ablasının cenazesiyle birlikte tarihe gömülmüştü.

Kamer'in tüm saraydaki irtibat ağını eline almıştı. Divandaki paşalara ulaşabiliyor, Amasyaya sık sık mektuplar yolluyor ve İshak Paşa ile iletişimde kalıyordu.

"Mihrişah Sultan'ım, Amasya'dan mektup geldi."

"Getiresin." Mektuptaki mührü kırmış kağıdı açmıştı.

Kızım Mihrişah Sultan'a

İshak Paşa'nın da yardımıyla artık her şey bitecek. Sadece Divanda değil hareme de el uzatmanı istiyorum. Hatunu zaten biliyorsun. Diğer kutuda olan şişeyi hatuna ver, o ne yapacağını bilir.

Yeni gözde Paye Hatun'u işittim. Dikkatli ol, tahta çıkması olası bir şehzade daha var; Orhan. Saliha Sultan ve diğerleri için gözünü dört aç.

Unutma ki büyük bir yıkımın eşiğindeyiz ve sağlam durmalıyız.

Haseki Mahenver Sultan

Mektubu kapatıp yan tarafta yanan muma değdirmiş saniyeler içinde kül olan kağıdı bırakmıştı. Nedimesinin getirdiği kutudan minik şişeyi çıkardığında bir an eli titremişti. Bir cinayete sebep olmak istemezdi, kendi kanından birini ölüme sürüklemek... ama onlar tereddüt etmemişti. Fetva isterken, cellatları izlerken.. Bir an olsun durmamışlardı. Kardeşim dememişlerdi. Şimdi de merhamet beklememeliydiler.

Mahenver, her ne kadar geç kalmış gibi düşünsede tam vaktinde olacaktı her şey. Bu dünyada validem öte dünyadan Allah acımasın sana. Demişti Kamer, tamda öyleydi işte. Evladının ölümüne şahit olan bir anne bir başkasına üzülür müydü?

"Arabacı başına haber et, Kamer Sultan Sarayına gideceğim." Hala ismi değişmemişti. Kimisi İshak Paşa Konağı demeye başlamıştı ama Mihrişah inatla ablasının adını haykırıyordu.

...

Bu saraydan nefret ediyordu. Her şeyiyle berbattı. Haftalar önce bir aile olan saray şimdi kimsesizdi, Kamersizdi.

Ferhat Paşa, İshak Paşa ve Cahit Paşa paravanın ardına sıralanmıştı. Gizli bir görüşme olduğundan sarayın ücra bir odasındaydılar. "Dediğim gibi, planımız büyük sizlerse en etkin şekilde dahilsiniz."

"Ne kadar süre veriyorsunuz?"

"Ölüme birkaç ay, zafere birkaç ay." Mihrişah rahatlıkla söylemişti bunu. İlacı incelemiş ve etkinliğini ne zaman göstereceğini az çok tahmin etmişti. Zafer ve ölüm çok daha yakın olabilirdi.

Sarayın Yansıması ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin