Kısa süre sonra Payitahtta yine eğlence düzenlenmişti, sebepsizdi. Sadece Kırımlı Validenin bitmez eğlence zevki için mutlaka ayda bir harem ortasında eğlence olur hatta bazen paşa hatunları da bu düzenlenen eğlenceye katılırlardı.
Valide Gevher Sultan en baştaki ilmek ilmek yakut işlenmiş hint kumaşlarıyla bezenmiş koca sedirde tüm ihtişamı ve zarafetiyle otururken bir yanında sevgili gelini ve yeğeni Gülriz oturuyordu. Tek şehzadesi Yakup da hemen kucağındaydı. O, Valide gibi eğlencelere düşkün olmasada arada kafasını dağıtmak hoşuna gidiyordu malum haremde onun yerine esip gürleyen Hoşyar Sultan vardı. Haseki Sultan'da Baş Kadının hemen yanında oturuyor oğlu Kadir ile eğlencede boy gösteriyordu. Gülriz'in karşısınaysa Hanzade Sultan oturmuştu, o da halinden memnun değildi, genç olmasına rağmen sessizlikten yanaydı ve Validesinin sürekli tekrarladığı eğlencelerden bıkmıştı. Ama mecburdu, validesine göre bir hanım sultan güçlü görünmeliydi, mutlu bir evliliği olmayabilirdi ama güçlü görünecekti, kardeşleri için kendi hayatını mahvetmiş olabilirdi ama güçlü görünecekti, hayallerini gerçekleştiremeyecekti belki ama güçlü görünecekti... Kamer Sultan gibi...
Nilüfer Haseki bu eğlenceye katılmamaıştı, zaten kelle koltukta yaşarken birde haremde ben çok mutluyum imajı çizmek gibi bir niyeti yoktu. Buradaki görevi, kızlarını korumak Cahit ve İshak Paşanın mektuplarını gerekli yerlere iletmekti. Herkes isterdi şehzadesi olsunda taht peşinde koşsun ama Nilüfer saltanat yarışından İsmihan doğduğunda vazgeçmişti. Eğer kendi kızları onun saltanatı için evlenmeyecekse kızlarının doğumunda sevinen herkes kendi şehzadeleri için onunla müttefik olmak isteyecekti. İşte bir Sultan'ın önemi tam da burada belli oluyordu. Şehzadeni yaşatmak için Sultan'a ihtiyacın vardı.
"Valide Sultan'ım, dilediğiniz gibi hatunu has odaya soktuk maşallah pek güzel oldu." Kalfa kadın Valide Sultan'ın kulağına fısıldamasıyla Gevher sevinmişti. Elbet Valide Sultan olarak haremde tek Haseki istemiyordu. Oğlunun dairesine hatun gönderilmeden önce ilk ona danışılıyordu. Her şey de hakimdi. Ondan habersiz kuş bile uçmazdı yada uçardı da onun ruhu duymazdı.
"Valide Sultan'ım, size bir sualim olacaktı," Gevher Sultanın başını sallayıp bir nevi onaylamasıyla söze girmişti. "Ne vakit halvete girmek istesem bir başka hatun oluyor Has odada. Bende hünkarın kadınıyım ne diye beni engellersiniz?"
"Sana hesap vermeyeceğim, Hoşyar. Geldiğin yeri unutup buradakilerle eş olduğunu unutmayasın." Gevher sinirleri gerilmiş bir şekilde geriye doğru yaslanmış rakkas hatunları izlemeye başlamıştı.
"Bir değil on bir şehzade doğursan nafile hep köle olarak kalacaksın." Gülriz'in fısıltısını birtek Hoşar duymuştu. Başını hafifçe ona doğru çevirdiğinde Gülrizin sanki hiç konuşmamış gibi eğlencenin keyfini çıkarmaya başladığını görmüştü. "Tek şehzadene güvenme Gülriz, bir uyutursun uyanışı olmaz." Tabi dediklerini kimse duymamıştı, Gülrizden başka..
Hoşyar'ın içten içe rol model aldığı kişi Mahenver'di, o oğlunu çıkaramamış olsada hür ve nikahlı bir Sultan olmayı başarmıştı. Onun izinden gidecekti, varsın Hünkar Kasımın onlarca kadını olsundu, onların arasında bir yıldız gibi parlayacaktı.
[Amasya]
Yas bitmişti, belki içinde bitirememişti ama dışından bitmişti. Ağlamıyordu artık, onun bıraktığı günlüğü okuyup daha da hüzünlenmiyordu. Yada bir anda eline aldığı hançer ile onunla buluşmaya çalışmıyordu.
Onun evlatları vardı; Musası, Kameri, Mihrişahı, Mustafası...
Ölmek için sebebi varsa yaşamak içinde vardı. Daha Korkutunun intikamını alamamıştı. Ettiği her bedduayı kendisi gerçekleştirmeden gitmeyecekti buradan. O Gevher değildi, hiçbir zamanda olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarayın Yansıması ||
Historical FictionSarayın Yansıması 2 Kan kokuyordu koridorlar, iktidar uğruna öldürülen bedenlerle dolup taşmıştı harem. Hünkar ölmüş taht savaşı yavaştan kendini hissettiriyordu.Ölüm gitgide yaklaşıyor, Sultanlar arasında güç hırsı katlanıyordu. O zaman tekrardan ...