Ne kadardır buradayım bilmiyorum ama uzun zaman oldu. Aylar geçti mevsimler. Geldiğimden beride buradakiler gibi tek amacım var Sultan olmak. Burada onlarca hatun var... cümleleriyle başlamıştı hikayemiz işte şimdi bir yenisine, kızışmış olan rekabet tahtın sahibi olmak için dönen entrikalarla devam etmesi Topkapıda ve dahi yedi cihanda başlayan bu mücadeleyi okumaya var mısınız?
O zaman başlıyorummm...
Şuraya başlama tarihi bırakabilir misiniz? ♡♡
▪︎▪︎▪︎
Babüssade'de bir taht heybeti ile duruyordu. Bekliyordular ki yeni padişah gelsin kılıcını kuşanıp yeminini etsin. Askerler nizami şekilde sessizlik içinde desturu duymak için hazırda bekliyordu. Nihayetinde ağanın kalın sesi eşliğinde yeni padişahın ilk desturu işitildi:
"Destur Hünkar Kasım Han Hazretleri!"
Babüssade kapıları açılmış yeni hünkar alana çıkmıştı. Heyecanını adalet kulesinden izleyen sultanlar bile fark etmişti. Gevher Sultan eli kalbimde oğlu için dualar ediyordu. Koluna girmiş kızı Hanzade Sultan da kardeşi Kasım'ın her hareketini izliyor bir yandan yüce rabbine şükürler ediyordu.
"Çok şükür validem. Rabbim kardeşimin saltanatını gösterdi bizlere."
"Hanzade'm gül bahçem. Ne kadar dua etsem az kalır. Yıllar sonra yüzüm güldü."
Arkalarından gelen Gülriz eğilmiş bu kutlu anı izleyebilmek için Hanzade'nin sol tarafına geçmişti. "Valide Sultanım Allah huzurumuzu bozmasın."
"Amin, Gülriz hele bi oğlum askerlere güven versin ve de şehzade kardeşlerinin sonlarını söylesede seni de Baş Haseki eylesek." Hala tahtın varisleri Arslanın oğullarıydı sonrasında Torunu İbrahim geliyordu.
Hünkar Kasım tahtına oturmuş ilk kez bir padişah olarak konuşuyordu. "Yiğitlerim! Ben Merhum Sultan Arslan Handan olma Gevher Sultandan doğma Sultan Kasım Han!"
"Rabbimin izni ile seferlere çıkacak büyük kazançları birlikte elde edeceğiz.
Hala devam eden Viyana Kuşatması devam edecek lakin ordu başında hala duran Şehzade Musa Payitahta gelecek.
Mevzu bahis şehzade kardeşlerim ve yeğenlerimin canları bana emanettir hiçbirine isyan harici dokunamayacak ve sancaklarına atayacağım."
"Sultan Kasım çok yaşa!"
"Sultan Kasım çok yaşa!"
"Sultan Kasım çok yaşa!"
...
Sultanlar Has odaya gelmiş yeni padişahı selamlamak için sıraya dizilmişti. Lakin Mahenver Sultan dairesinden bile çıkamamış hasta yataklara düşmüştü. "Oğlum, ateş parçam! Allah zafer nidaların ile tüm osmanlıyı inletsin, inşallah!" Gevher, oğlunu iki omzundan tutmuş ona sıkı sıkıya sarılmıştı.
Herkes hayır dualarını ettikten sonra daireden ayrılmıştı. Gevher ile Kasım terasa çıkmış yanyana oturmuşlardı. "Oğlum, amacın nedir bilmem lakin kardeşlerinin yaşaması sana sadece şer getirecek! Beni dinle de acı yaşama." Yılların tecrübesi karşısında Kasım bir şey diyemedi lakin konuyu değiştirmek istiyordu.
"Validem, yarından tezi yok Valide Sultan Dairesine taşınacaksınız. Merhum Babamın hasekileri ve Şehzade kardeşlerimin kadınları sancaklara gidecek. Sultan kardeşlerimde kendi saraylarında yaşayacak." Valide Sultan başını sallamış oğluna sözünü geçiremediğini anlamıştı.
...
[İki ay sonra]Harem bebek sesleri ile inliyordu, süt anneler, cariyeler yeni canlar için çabalıyor hanedanın geleceğine iyi bakmaya çalışıyorlardı. Tahtın sahibi Kasımın hasekilerine daha fazla öncelik tanınıyordu. Gülrizin biricik şehzadesi Yakup, Hoşyarın kudakta oğlu Kadir öncelikliydi. Tabi diğer şehzadelerde değerliydi, Mahtapın ve hanedanın ilk şehzadesi İbrahim ve ikiz bebekler Şehzade Oğuz ve Nakşidil Sultan, Mahurun şehzadesi Abdullahta cariyeler tarafından sarıp sarmalanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarayın Yansıması ||
Historical FictionSarayın Yansıması 2 Kan kokuyordu koridorlar, iktidar uğruna öldürülen bedenlerle dolup taşmıştı harem. Hünkar ölmüş taht savaşı yavaştan kendini hissettiriyordu.Ölüm gitgide yaklaşıyor, Sultanlar arasında güç hırsı katlanıyordu. O zaman tekrardan ...